5.BÖLÜM

15.5K 371 49
                                    

°Demir

-Arslan'ı halletmiş olabilir ama bu görev onun için ve bizim için fazla tehlikeli Demir!

-Biliyorum. Fakat ne zamandır kararlarını sorgular oldun Emir?

-Sorgulamıyorum. Sadece bu onun için fazla tehlikeli.

-Ne zamandan beridir kızı düşünüyorsun? Yoksa-

-Saçmalama Demir. Tabi ki kızı düşündüğümden değil. Anlamıyor musun kız haberlere çıktı. Biri onu tanırsa neler olur biliyor musun?

-Merak etme bir şey olmayacak. Zaten haber çıktıktan hemen sonra kaldırdılar. Yayın yasağı çıkartmış şerefsiz. Ve gelirsek bizim konumuza Ankara'da onu tanıyacaklarını sanmıyorum.

-Bilmiyorum Demir. Peki kızın bu işi yapabileceğini sana düşündüren ne?

-Biliyorum işte. Kurcalama fazla. Sen Ankara'ya bizden önce gideceksin. Bu akşam yola çık. Biz de yarın arkadan geleceğiz.

-Peki abi çıkıyorum o zaman ben.

-Tamam.

Emir çıktıktan sonra ben de yatmaya karar verdim. Ama önce kızı kontrol etmeye karar verdim. Geldiğimizden beridir odasından çıkmamıştı.

Kapıyı açtığımda yatakta uyuduğunu gördüm. Anlaşılan yorulmuştu.

Fazla masum görünüyordu. Ama onun masumluğu benim işime geliyordu.

"Şaşırtıcı bir biçimde iyiydin küçüğüm. Bakalım sıradaki görevi yapabilecek misin ? "

Kapıyı kapatıp ben de kendi odama ilerledim.

°Vera

Gelir gelmez uyumuştum. Gözlerimi zor da olsa araladığımda gözlerim saate takıldı.

08.20

Anlaşılan erken yatınca uykumu almıştım.

Açıkçası ben bana vereceği görevi daha zor bir görev sanıp korkmuştum. Ama öyle olmamıştı. Ya da şansım yaver gitmişti. Zaten konu Demir olunca hiçbir şeyden emin olamıyordum.

Kapımdan kilit sesi gelince Demir'in odama gireceğini anladım ve yattığım yerden doğruldum.

-Uyanıksın demek.

-Evet. Ne oldu?

-15 dakikaya hazır ol çıkacağız.

-Yeni bir görev mi?

-Evet küçüğüm ama bu sefer ki biraz zorlayabilir seni.

-Ne yapacağım ki?

-Onu da yolda anlatırım. Zaten yolumuz uzun.

-Nereye gidiyoruz ki?

-Yine fazla soru soruyorsun küçük! Ankara'ya gidiyoruz.

Anlaşılan bu ruh hastası herif beni tüm illere götürecekti.

***

-Bu seferki işimiz biraz daha uzun sürecek.

-Ne yapacağım?

-Bu sefer ağıma düşüreceğim kişi Serhat Poyraz. 25 yaşında ve şu an babasının yerine geçici bir süre şirketi yönetiyor. Senden istediğim o şirkete çalışmaya gireceksin ve adamı kendine aşık edeceksin. Tabi bu sırada şirketteki her anlaşmayı , her dosyayı bana bildireceksin.

-Neden herifi aşık etmem gerekiyor ki?

-Orası seni ilgilendirmez küçüğüm. Sana yeni bir kimlik çıkartacağız. Kısacası sana geçici bir süre sahte bir hayat kuracağız. Sakın bir hata yapma. Şu ana kadar sana bir şey yapmadım küçük ama bundan sonra o kadar anlayışlı olmayacağım.

***
°Yazardan( Serhat Poyraz meselesi)

Demir üniversitedeyken hayatında her şey normal ilerliyordu. Ailesiyle çok görüşmese de problem de yaşamıyordu. Düzenli bir ilişkisi vardı. İpek! Onu fazla seviyordu. Gözünü üstünden bir an bile ayırmıyordu. Fakat günün birinde Serhat denen herif biricik aşkını elinden almıştı. Her şey normalken İpek bir anda Demir'den uzaklaşmaya başlamıştı. Ne zaman sorsa bir şey olmadığını söylese de Demir bir sorun olduğunu biliyordu. Zaten çok sürmeden İpek aslında Serhat'ı sevdiğini söyleyerek ortadan kaybolmuştu. Demir hesap sormak istedi ama çok aramasına rağmen İpek'i bulamadı.
Ama daha sonra gerçekleri öğrenmişti. Serhat İpek'i kullanarak Demir'in babasının şirketini iflasa sürüklemişti.

°Vera

Uzun süren yolculuğun ardından hava kararmıştı. Demir'in de yorulmuş olduğunu açıkça görebiliyordum zaten.
Bir pansiyonun önünde arabayı durdurdu.

-Bu gece burada kalacağız. Yarın erkenden yola devam edeceğiz.

-Burada mı?

-Standartlarınıza uygun değil galiba küçük hanım.

-Hayır ondan değil.

-Neyse ne hadi gir içeri.

İçeri girdik ve Demir adamdan bir oda istedi.

-Kimliklerinizi alabilir miyim lütfen.

Demir adamın kulağına bir şeyler fısıldayıp cebindeki parayı adama verdi.

-Buyrun beyin anahtarınız.

Demir anahtarı alarak beni merdivenlere yönlendirdi.

115 numaralı odanın önüne geldiğimizde Demir elindeki anahtarı kilide yerleştirip kapıyı açtı.

-Hadi geç!

İçeri geçim. Bir tane çift kişilik yatak, yatağın yanında bir tane komodin bir de askılık vardı.

-Burada bir tane yatak var.

-Ee yani?

-Ben nerde yatacağım.

-Kusura bakmayın küçük hanım bu saatte size ayrı oda tutmadığım için. Saçmalamadı kes de uyu.

-Aynı yatakta uyumam senle!

Hızla üzerime yürüdü ve suratını sıktı.
-Bana bak benim sabrımı taşırma yat zıbar! Bir daha bana sesini yükseltme!

-Canım acıyor!

Yine de bırakmamıştı.

-Son kez söylüyorum küçük bundan sonra sözümden çıkmayacaksın!

-T tamam!

Sonunda bırakmıştı. Hatvan herif canımı çok acıtmıştı.

En sonunda pes ederek yatağın en üç köşesine yattım. Benden sonra ışığı kapatıp o da yattı.

Hayat böyleydi işte hiç tahmin edemeyeceğiniz şeyler başınıza geliyordu.

BÖLÜM SONU

UMARIM BEĞENİRSİNİZ! 💙
Eveet bu bölümü 4.bölümden hemen sonra yayınladım çünkü kısa aralar vermek zorunda kalıyorum. Yine bir süre internetsiz kalacağım ama bölümleri toplu olarak yayınlayacağım.
Lütfen destek olun🙏🙏💙

ESARETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin