-Bu arada yakın zamanda cezalarına da vakit gelecek küçüğüm
Ne yapmalıydım?
Şu an kalp atışlarının sesinden mantıklı düşünemiyordum.-B ben gitsem iyi olacak sabah erken yatacağım.
Hiçbir şey demesine izin vermeden koşar adım kaldığım odaya girdim.
Ne yapmaya çalışıyordu bu dengesiz herif?
Ve daha büyük bir soru ben nasıl Serhat Bey'i kendime aşık edecektim?
Kafamdaki düşüncelerle gözlerim çoktan kapanmıştı.
***
Şirkete bu sefer daha erken gelmiştim. Tabi ki bu sefer daha Serhat Bey gelmemişti. Ben de o gelene kadar işleri halletmeye başladım.-Kolay gelsin.
Kimin seslendigine bakmak için kafamı kaldırdım.
- Aa hoş geldiniz Serhat Bey.
-Birazdan bugünkü toplantının dosyasıyla odam gelsene.
-Tabi Serhat Bey.
O girdikten sonra ben de masamdaki kırmızı dosyayı alarak odasına girdim.
-Şöyle bırakabilirsin Gökçe. Gökçe idi değil mi?
-Evet.
-Ben dediği gibi elimdeki kırmızı dosyayı masaya bıraktım.
-Herhalde sürekli ayakta durmayacaksın değil mi? Oturana
-Şey tabi dalmışım.
O dosyaya bakarken ben de oturmuş odayı inceliyordum. O sırada gözüme masanın üzerinde duran 'Aşk ve Gurur' kitabı gözüme çarptı. Kitabı elime alarak inceledim.
-Okudun mu?
Bir anda soru sormasıyla afallamıştım.
-Evet defalarca.
-Gözlerinin içi parladı.
-Evet ilk baskısı olduğunu farkedince... Çok şanslısınız.
-Demek kitaplarla ilgileniyorsun.
Tabi ki edebiyat okumak istediğimi ama henüz kaçırıldığım için üniversiteye gidemediğimi söylemedim.
-Evet fazlasıyla seviyorum. Beni rahatlatıyor.
Bir süre bakışları üzerimde gezindi. Tabi lanet özelliklerimden olan yüzüm hemen kızarmıştı.
-Neyse 15 dakika sonra toplantı var daha sonra senle sete gideceğiz.
-Tabi ki Serhat Bey.
Daha sonra izin isteyerek odadan çıktım..
Toplantı tam tamına 2 saat sürmüştü. Ben de bu süre zarfında birkaç işle uğraştım.
Yine telefonum çalmıştı
-Akşam seni Emir alacak ona göre.
-Olmaz. Yani birazdan Serhat Beyle çekim yerine gideceğiz. Akşam döneceğimiz için kendisi bırakmayı teklif etti.
-Böyle bir şeyi tahmin etmemistim.
Haklıydı şimdi koskoca villayı tarif edemezdim.
-Tamam sana adresi mesaj olarak göndereceğim sana göndereceğim adrese bıraksın. Siz gelirken de bana haber ver.
-Tamam.
-Sakın hata yapma küçük. Unutma ilk önce ailen öder hatanın bedelini.
Zaten ailemi düşünmesem çoktan pes etmiştim ya.
Ben Demir ile konuşurken Serhat gelmişti.
-Hazırsan çıkalım Gökçe.
-Hazırım Serhat Bey.
Normalde arabasını şoförlü bekliyordum ama o kendisi kullanarak beni şaşırtmıştı.
-Nasıl alışabildin mi şirkete?
-Alışmaya çalışıyorum hala.
-Arkadaş edindin mi bari?
-Sadece Aylin. Henüz birileriyle tanışmak için fırsatım olmadı.
Bir süre sessizlik oldu.
-Serhat bey size bir şey sorabilir miyim?
-Tabi ki.
-Bu işi isteyerek mi yapıyorsunuz? Yani şirketin başına isteyerek mi geçtiniz?
-Az çok biliyorsundur zaten bizler için pek seçim şansı olmuyor. Elbette farklı ilgi alanlarım oldu fakat bir gün evin oğlu olarak şirketin başına geçeceğimi biliyordum. O yüzden kendimi bu duruma alıştırdım diyelim.
Bilmez miyim abim de aynı durumdaydı. Fakat bana seçme şansı sunmuşlardı. Ben de edebiyatı seçmiştim.
-Anlıyorum. Mesela ben hep edebiyatla ilgilenmişimdir.
-Nasıl oldu da şu an bu işi yapıyorsun?
-Hayat bazen adil olmayabiliyor Serhat Bey. İstemesek de bazı şeylere mecbur kalıyoruz.
Bu cümleleri az çok kendi durumumu da düşünerek söylemiştim.
Tekrar susmuştuk. Ama susmamız benim işime gelmiyordu.
-Peki neden bu kadar soğuk biri gibi davranıyorsunuz?
Bu cümle öylesine dökülüvermişti dilimden. Acaba haksızlık mi etmiştim? Beni tersler miydi?
Kaşları havaya kalkmıştı.
-Sence soğuk gibi mi davranıyorum yoksa soğuk muyum?
-Bence kitap okuyan birinin duygusuz olmasına duygusu olan birinin de soğuk olmasına imkan yok. Özellikle Aşk ve Gurur'u okuyan biri için asla soğuk diyemem.
-Madem soğuk davranmaya çalıştığımı düşünüyorsun. Belki sebebini de tahmin edersin.
-Beni yanlış anlamayın ama bence sizin büyük bir kırgınlığınız ve pismanlığınız var.
Hiçbir şey demedi sustu. Şuan sadece gözüme bakıyordu.
Acaba dedikleri yüzünden kendisinden iyice soğumuş muydu?
Acaba kendisine aşık olacak mıydı?Ama bilmediği bir şey vardı. Karşısındaki adam çoktan kendisine kapılmıştı.
Umarım beğenirsiniz 💙🙏
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESARET
Teen Fiction~CESARERİN BİTTİĞİ YERDE ESARET BAŞLAR~ "Benden korkuyor musun küçük?" Sessizliği ve titremesi cevabı olmuştu Vera'nın. "Haklısın , çok korkmalısın." "Bana ne yapacaksın" "Sana çok şey yapacağım küçük. Önce bedenini sonra da ruhunu senden alacağım."...