one

15.2K 805 796
                                    

El ele tutuşmuş, eğilerek hayranlarına veda ediyordu S-Day grubu. 1 yıl önce çıkış yapmışlardı ve bu kısa zamanda bir çok hayranları olmuştu.

Eğildikten sonra Yoongi hemen tuttuğu elleri bıraktı. Grup üyeleri onunla temas etmekten hoşlanmıyordu çünkü.

Gülümseyerek hayranlarına el salladı. Arkasını döner dönmez yüzündeki ifade gitmişti. Kulise girdiklerinde herkes koltuklara yayılmıştı. Yoongi ise üstünü değiştirmeye gitmişti.

Yoongi üstünü değiştirdikten sonra diğer grup üyelerinin yanına gitti. "Ben çok açım yemek yemeye gidelim." Grubun en büyük üyesi Hwang konuştuğunda diğerleri de onaylamıştı. "Geçen gün gittiğimiz yere gidelim. Oranın yemekleri güzel."

Konser yerinden ayrılmak için çıkışa ilerlediler. Arabaya bindiklerinde şoför Bay Joon nereye gideceklerini sormuştu. "Geçen gün götürdüğün restoranta götür." Bay Joon restoranta doğru sürmeye başladı.  "Ben yurda gideceğim." Bay Joon bıkkınlıkla onayladı. Her seferinde Yoongi böyle diyordu çünkü. Ne zaman onlarla yemek yemeye gideceğini merak ediyordu.

Bay Joon ilk olarak diğer grup üyelerini restoranta bırakmıştı. "Öne gelmek ister misin?" Bay Joon yan taraftaki koltuğu göstererek konuştuğunda Yoongi onayladı ve arabadan inerek ön koltuğa geçti.

Bay Joon bir başka restorantın önünde durduğunda Yoongi anlamazca baktı. "Şapkanı ve maskeni tak." Yoongi onaylayıp şapkasını ve maskesini taktı. Maskesini çenesine indirdi. Bay Joon arabadan indiğinde ne yaptığına baktı. Kapısı açıldığında şaşırdı. "Hadi in. Yemek yiyeceğiz." Yoongi gülümsemesine engel olamadı.

Maskesini yukarı çekip arabadan indi ve Bay Joon'u takip etti. Bay Joon ile abi kardeş gibilerdi. Bay Joon onun yaşadıklarını bilen tek kişiydi. Bay Joon 45'ini doldurmuş biriydi.

Restoranta girdiklerinde boş bir yere oturdular. "Ne yemek istersin?" Yoongi  menüye göz gezdirdi. İstediği yemeği eliyle gösterdiğinde Bay Joon sipariş vermişti. "Bay Bang'a söylemeyi düşünmüyor musun? 1 yıl oldu." Yoongi maskesini çenesine indirdi. "Eğer söylersem iyi şeyler olmaz. Hem hayranlara kendimi acındırmak istemiyorum."

Bay Joon ofladı. "Ama acı çekiyorsun. Söylersen sana bir şey yapamazlar. Kariyerlerini çizdirmek gibi bir risk alacaklarını düşünmüyorum." Yoongi cevap vermedi ve önündeki ne zaman geldiğini bilmediği yemeğini yemeye başladı.

~

-"Yemek için teşekkürler." Bay Joon gülümsedi. "Bir dahakine üyelerle birlikte git." Yoongi gülümsedi ve arabadan indi. Yurda doğru ilerken Bay Joon'a el salladı.

Eve girdiğinde Hwang ve Jihoon kanepede oturmuş gülerek video izliyorlardı. Jae ve Woon ise televizyon izliyordu. Bakışlar ona döndüğünde rahatsız olmuştu. "Nerdeydin küçük sürtük? Bizden önce gelmen gerekmiyor muydu?" Yoongi onları takmayarak merdivenlere yöneldi.

"Buraya gel." Woon tehditkâr sesiyle konuştuğunda Yoongi biraz ürkse de merdiveni çıkmaya devam etti. "Sana buraya gel dedim!" Woon bağırdığında hızla odasına girmişti. Kapısını kitledi ve yatağına oturdu. Banyoya ilerledi ve hızlıca bir duş aldı.

Telefonunu eline aldı ve twitter da dolaştı. Şirketin diğer grubunun gönderilerini gördüğünde duraksadı. Yoongi bu grubu son zamanlarda görmüyordu. Tatilde falan olmalılardı. Ya da yurt dışında. 6 kişilik BTS grubu oldukça başarılıydı. Kapısı ilk önce açılmaya çalışılmış,sonra da tıklanmıştı.

Ayağa kalktı ve kilidi açtı. "Yarın diğer grupla beraber bir yere gidecekmişiz. Erken kalk." Hwang geri gittiğinde kapıyı kapatacakken durdurulmuştu. Kapının arasında duran ayağın sahibine baktı. "Girebilir miyim?" Yoongi ilk şaşırsa da Jihoon için yer açtı. Normalde grup üyeleri onun odasına hiç girmezdi.

-"Ne oldu?" Yoongi cevap alamayınca Jihoon'a baktı. Kafasını eğmiş, parmaklarıyla oynuyordu. Jihoon grubun en küçüğüydü. Programlar hariç hiç konuşmamışlardı. "İyi misin?" Jihoon kafasını kaldırdığında Yoongi onun dolu gözleriyle karşılaşmıştı. "Sadece..." Jihoon elleriyle saçlarını karıştırdı. "Ah, boşver bunu. İyi geceler." Jihoon odadan çıktığında Yoongi anlamsızca kapıya bakmıştı.

~

Yoongi çalan alarmını kapattı ve ayağa kalktı. Banyoda işlerini hallettikten sonra mutfağa indi. Diğerleri masaya oturmuş, kahvaltı yapıyorlardı. Kendine ramen hazırladı ve salona geçti. Ramenini yerken kendisine bakan Jihoon'u fark etmişti. Ona boş bir bakış gönderip yemeğini yemeye devam etti.

Boş kasesini yıkadı ve yerine koydu. Odasına geri gidecekken Woon karşısında belirdi. Salondaki herkes birazdan olacakları biliyordu. "Biliyor musun şu sıralar oldukça sinirliyim. Sinirimi çıkarmama yardım eder misin?" Woon alayla konuştuğunda Yoongi gözlerini kaçırdı.

Ellerinin arkaya doğru tutulduğunu hissettiğinde korkuyla arkasına baktı. Jae ona gülümserken tekrardan önüne döndü. Kollarını kurtarmaya çalışıyordu. "Boşuna direnme. Her zaman olduğu gibi şimdi de kaçamayacaksın." Yoongi tekmesini Woon'un bacak arasına geçirdiğinde Hwang koşarak yanına gelmişti. "Sen ne yaptığını sanıyorsun?! Ölmek mi istiyorsun?" Yoongi kollarını kurtarıp koşarak odasına çıkmıştı.

Yoongi bunu nasıl yaptığını bilmiyordu. Ama yapması kötü olmuştu. Telefonuna gelen mesajla telefonunu eline aldı. Bang PD 10 dakikaya çıkmalarını belirten bir mesaj atmıştı. Üstünü değiştirdi ve odasından çıktı. Woon ile aynı zamanda çıktığında bakışlarını ondan çekti ve merdivenlere yöneldi.

-"Yoongi." Woon onu merdivenlerin başında durdurduğunda Yoongi ona baktı.  Woon Yoongi'nin yüzüne yumruğunu geçirdiğinde merdivenin başında olduklarını hesaplamamış, Yoongi'nin merdivenlerden yuvarlanmasına sebep olmuştu. Herkes korku dolu ifadeyle bakarken odasından çıkan ve Yoongi'yi o hâlde gören Jihoon hemen yanına koşmuştu. "Hyung!" Jihoon Yoongi'nin başından akan kanı fark ettiğinde irisleri büyümüştü. "Ne yaptın ona?!"

Woon merdivenlerden inip Yoongi'nin yanına eğildi ve gülümseyerek ona baktı. Telefonunu çıkardı ve kulağına koydu. "PD'nim Yoongi bugün gelemiyor. Hastaymış." Jihoon inanamaz gözlerle ona baktığında  Woon ayağa kalktı ve kapıya ilerledi. "Hadi gidelim."

-bölüm sonu-

yoongi niye hep zorbalık görüyor JSBAHQNSKQJS

don't hurt me | yoonkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin