don't hurt me | yoonkook

fifteen -end-

bölüm geciktiği için üzgünüm...

artık bölüm gecikmesi gibi bir olay olmayacak çünkü final.:(

vee.. kontrol edemedim,umarım hatam yoktur.

iyi okumalar♡

-

-"Şimdi özür dileyin." Jae oflamış, kötü bakışlarını Yoongi'ye yollamıştı. Bay Bang'ın kızgın sesiyle hepsi Yoongi'den özür dilemişti. "Ceza alacaksınız. Ama bir daha Yoongi'ye bir şey yaparsanız en ağır cezaları vermekten çekinmem. Bütün hayatınız kararır ona göre." Hepsi başıyla onaylamıştı.

-"Şimdi gidebilirsiniz. Yoongi eğer sana bir şey söylerlerse hiç çekinmeden bana söyle." Yoongi onaylar bir ses çıkarmış, başını eğip odadan çıkmıştı.

Telefonunun çalmasıyla cebinden çıkardı. Arayan kişiye bakmadan telefonunu sessize aldı ve cebine geri koydu. Kapıdaki Bay Joon'un yanına ilerleyip arabaya bindi.

Kısa sürede evine varmıştı. İçeri girip her zamanki gibi ne kadar aç olsa da odasına gitmiş ve yatağına yatmıştı.

~

2 gün sonra

Yoongi çalan kapıyla oflayarak ayağa kalktı ve kapıya ilerledi.

Kapıyı açtığında karşısına çıkan 7 kişiyle şaşırsa da belli etmemeye çalışmıştı. Onlara olan kızgınlığı geçmemişti. "Neden geldiniz?" Önde olan Jin, Yoongi'yi gördüğünde ağzı şokla açılmıştı.

-"Aman Tanrım! Çok zayıflamışsın!" Yoongi ilk önce bedeninde gözlerini gezdirmiş,sonra tekrardan onlara bakmıştı. Kenara çekilmiş ve geçmelerine izin vermişti.

-"Biz özür dilemeye geldik. Bilip bilmeden konuştuk. Hepimiz çok üzgünüz." Diğerleri de Namjoon'u onaylamıştı.

Herkesin bakışları Yoongi'de gezerken Yoongi ifadesizce onlara bakıyordu.
"Gidin. Önyargınızı ne zaman yıkarsanız o zaman gelin. Ben sizin istediğiniz zaman bağırıp, kötü sözler söyleyip ezip ve istediğiniz zaman da özür dileyip çekip sarılabileceğiniz birisi değilim. Hiç o an bana o şeyleri söylerken nasıl hissedeceğimi düşünmediniz mi?"

Yoongi sinirli olmasına rağmen sesinin yüksek çıkmasını engelledi. "Biz zaten hatamızı anladık. Pişmanız işte. Tekrardan bir olalım. Olmaz mı?" Herkes Jimin'i onaylarken Yoongi derin nefes aldı.

-"Peki tamam ama aynı veya benzer bir şey olursa bu-" Taehyung Yoongi'nin sözünü kesti. "Olmayacak kesinlikle." Yoongi bakışlarını Taehyung'a çevirdi. "Sen sus. Sana kırgınım ben hâlâ. En çok sen söyledin." Taehyung Yoongi'ye yaklaşıp yanaklarını sıkmış ve iki yana sallamıştı. "Ay sen kırıldın mı?"

Bu anlar Jungkook tarafından bölünmüştü. "Yeter. Artık aramızda bir sorun kalmadığına göre kutlama zamanı!"

~

-"Neden istemiyorsun?" Yoongi omuz silkti. "Ben tek başıma yapamam. Sanırım idol olmak bana göre değil." Jungkook başıyla reddetti. "Yanılıyorsun. İdol olmak sana çok yakışıyor. Oldukça da başarılısın. Şarkın da hazır. Neden son anda reddettin? Bang PD ne dedi?"

Yoongi bakışlarını hemen bitişiğinde oturan Jungkook'a çevirdi. "Kararına saygı duymak zorundayım ama seni ikna edeceğim dedi." Jungkook gülümsedi. "Senin kadar inatçısını görmedim. İkna etmesi zor olacaktır."

Yoongi gözlerini devirdi. "İnatçı değilim ben. Ama ikna etmesinin zor olacağı doğru." Jungkook başıyla onayladı. "Bu yüzden ben seni ikna edeceğim." Yoongi kafasını alayla salladı. "Bang PD bile edemiyor. Sen nasıl edeceksin?"