four

9.7K 713 433
                                    

biraz geç geldi sanki...elimden geldiği kadarıyla hızlı bölüm atmaya çalışıyorum^

bol yorumlarınızı bekliyorum♡

-

-"Yeni yurdunuzu beğendiniz mi?" Bang PD sorduğunda üyeler onayladı. Hâlâ çoğu aynı evde kalmayı istemiyordu. "Böyle yapacağımıza yanyana farklı evlerde kalabilirdik." Jimin söylendiğinde diğerleri de onaylamıştı. "Bunu bir şey denemek için yapıyorum. Bitince, ayıracağım. Merak etmeyin. Ben gidiyorum."

Bang PD üyelerin kafasında soru işareti bırakarak gittiğinde herkes evle bakıştı. "Odaları belirlemeliyiz. Kaç oda var ki? Hayır, biz kaç kişiyiz? Bir,iki,üç,dört..." Taehyung eliyle sayarken Hoseok ve Jae odaları saymaya gitmişti. "11 kişiyiz."

Kısa süre sonra Hoseok ve Jae gelmişti. "Alt katta 3 tane, üst katta da 6 tane oda var." Namjoon bir fikir sundu. "Kura çekelim. Kurada çıkan iki kişi, aynı odada kalmak için iki kişi seçecek." Herkes onaylarken Jihoon kağıt çıkartmıştı.

-"Kalem yok." Jimin çantasından göz kalemini çıkartıp Namjoon'a uzattı. "Bu da bir kalem." Namjoon kağıtlara isimleri yazmıştı.

Küçük kağıtları katlayıp elinde karıştırdı ve masaya koydu. "İki kağıt çekeceğim." Namjoon çektiği kağıtlara baktı. "Jin ve Woon. Aynı odada kalmak için birini seçin." Jin gülümseyerek Namjoon'u gösterdi.

Hwang Woon'a kendisini seçmesini söylerken Woon bakışlarını karşısındaki Yoongi ile buluşturdu. "Ben Yoongi'yi seçiyorum." Yoongi inanamayan gözlerle ona baktığında Woon sırıttı. Herkes odasına giderken Yoongi gergindi. Woon ile aynı odada kalmak, kötü olacaktı.

Yoongi Woon'un ardından odaya girdiğinde Woon arkasını dönüp ona yaklaştı. "Seni seçeceğimi düşünmüyordun, değil mi Yoongi?" Yoongi bakışlarını yerle buluşturdu. "Sonuçta neden senin gibi bir aptalla aynı odada kalmak isteyeyim ki?"

Woon elini Yoongi'nin omzuna koydu ve sıktı. "Bu eğlenceli olacak." Gardolabın önüne ilerleyip eşyalarını yerleştirirken Yoongi odadan çıktı ve bahçeye ilerledi.

Bağdaş kurarak çimlere oturduğunda göz yaşlarının akmasına engel olmuyordu. Omzunda hissettiği baskı ile kafasını yana çevirdi. Jihoon burukça gülümsedi. Yoongi'nin ağlaması,onu üzüyordu. Yoongi ile tanıdığından beri -stajyerlik döneminden beri- onu hiç gülerken görmemişti. Yalandan gülümsemeleri vardı sadece.

-"Ağlayabilirsin hyung. Tutma kendini." Yoongi zar zor tuttuğu göz yaşlarını serbest bıraktığında Jihoon onu göğsüne yaslamıştı.

Bir kaç dakika sonra Yoongi'nin ağlaması durmuştu. Yoongi kafasını geri çekti ve Jihoon'a baktı. "Neden diğerleri gibi davranmıyorsun bana?" Jihoon cevap vermek yerine bir soru yöneltti ona. "Neden şikayet etmiyorsun onları?"

Yoongi elini çimlere götürdü ve bir kaçını kopardı. "Soruma soruyla karşılık verme." Jihoon kıkırdadı. "İlk önce sen cevapla." Yoongi ofladı ve kopardığı beş çimi hafifçe havaya kaldırdı. "Bizim bunlar olduğumuzu düşün." Başka bir çim kopardı. "Bunun da Bang PD olduğunu varsay."

Jihoon ona merakla bakıyordu. Yoongi yanyana olan beş çimden birini aldı ve ayrı olanın yanına götürdü. "Eğer birisi gidip Bang PD'ye zorbalık gördüğünü itiraf ederse..." Diğer elindeki dört çimi yere attı. "Grup biter." Elindeki tek çimi gösterdi. "Ve, itiraf eden tek kalır. Her zamanki gibi yine çaresizdir. Yapabilecek bir şeyi yoktur. Hiçbir şey değişemez."

Ayağa kalktı ve kapıya ilerlemeden önce yerde oturmuş,kendisine bakan Jihoon'a baktı. "İtiraf etmem hiçbir şeyi değiştirmeyecek. Bu, yalnızca grubun dağılmasına sebep olur." Yoongi içeriye giderken Jihoon Yoongi'nin kopardığı çimleri eline aldı. "Öyle olmayacak hyung. İtiraf etmen, hayatını kurtaracak."

~

Gece olmuş, herkes odasına çekilmişti. Yoongi bahçedeki salıncağa oturmuştu. O odaya gitmeyi istemiyordu. "Neden uyumadın?" Duyduğu sesle irkilmişti. Oturduğu salıncakta yana kaydı ve Jungkook'a oturması için yer açtı. "Uyku tutmadı sadece."

Jungkook başıyla onayladı. "Sen?" Yoongi sorduğunda Jungkook ona baktı. Yoongi'nin yüzünü ilk defa bu kadar yakından görüyordu. Yüzü oldukça pürüzsüzdü. "Uyku tutmadı beni de."

Jungkook dayanamayıp sordu. "Yüzüne bir şey uyguluyor musun? Nasıl bu kadar pürüzsüz?" Jungkook incelemek adına daha çok yaklaştığında Yoongi bakışlarını kaçırmıştı. Gören yanlış anlayabilirdi.

"M-maske yapıyorum." Jungkook geri çekildiğinde Yoongi rahatlamıştı. "Hangi maske o?" Jungkook merakla sordu. "Karıştırıp kendim yapıyorum." Jungkook gözlerini büyüttü. "Bir ara bana da yapar mısın?" Yoongi şaşırsa da belli etmedi. "Yaparım."

Yoongi aklına gelen şeyle ona döndü. "Neden Bang PD'ye şikayet ettin?" Jungkook elini ensesine götürdü. "Şikayet etmek demeyelim. Yalnızca gördüğümü söyledim." Yoongi Jungkook görmese bile gözlerini devirdi. "Gördüklerini biraz abartarak söylemişsin sanki."

Jungkook gergince boğazını temizledi. "Yalnızca zorbalık gördüğünü düşünmüştüm. Üzgünüm." Yoongi başıyla onayladı.

Jungkook ayağa kalktı. "Geç oldu. Uyumalıyız." Yoongi başıyla onaylamış, ayağa kalkmıştı. Jungkook alt kattaki odasına giderken Yoongi üst kata çıktı. Odanın önüne geldiğinde derin nefes aldı ve elini kulba attı.

Kapıyı açmasıyla karşısına çıkan bedenle irkmiş, geriye gitmişti. "Ezik Yoongi'ciğimiz Jungkook ile oynaşmaktan anca geldi." Yoongi şaşkınca ona bakarken hâlâ odanın dışındaydı.

-"Ne saçmalıyorsun?" Woon alayla güldü. "Ne mi saçmalıyorum? Şu sıralar dilin fazla uzadı sanki." Woon Yoongi'ye yaklaştı ve yakalarından tuttu. "Sinirlerimi bozuyorsun Min Yoongi." Woon duyduğu patırtı sesiyle hızla Yoongi'nin yakasını bırakmıştı.

"İçeri gel." Yoongi içeri girmediğinde Woon sertçe kolundan çekerek odaya sokmuştu.

Olanların sadece birazını gören Jungkook ise şaşkınca bakıyordu.

-bölüm sonu-

şuan iki tane taegi fici yazıyorum ama sadece birini yayımlayacağım.

biri catgi, diğeri de geçen bölüm bahsettiğim gibi biraz komedi türünde.

hangisini yayımlayayım?

don't hurt me | yoonkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin