bu bölüm kısa oldu,üzgünüm.
iyi okumalar♡
-
Yoongi terleyen ellerini pantolonuna sildi. Az sonra sahneye çıkacaklardı ve hata yapmaktan korkuyordu. Yanlış yapmamalıydı. Aksi takdirde Woon ve Hwang'ın ne yapacaklarını az çok tahmin edebiliyordu.
Çıkma zamanları geldiğinde sahneye çıkmışlardı. Müzik başlarken Yoongi de yerini almıştı.
Şarkının ortalarına doğru Yoongi sürekli yanlış yaptığı hareketi saatlerce çalışmış olmasına rağmen yanlış yapmıştı.
Herkes içeri geçtiğinde Yoongi üyelerden uzak durmaya çalışıyordu. Jae yüzünden dudağı patlamıştı ve bu yüzden maske takmak zorunda kalmıştı. Havasız kaldığı için ilk işi maskeyi çıkartmak olmuştu.
Hemen kıyafetlerini alıp üstünü değiştirmişti. Terli kıyafetlerle bir saniye daha duramazdı. Hiç kimse üstünü değiştirmediği için herkes çoktan arabaya gitmişti. Yoongi de hızlıca arabaya bindi. "Bu sefer hangi restoranta götürüyorsunuz bizi Bay Joon?" Bay Joon biraz düşündü. "Farklı bir yere gitmek istiyorsanız bildiğim güzel bir restorant var. Ama yarım saatlik yolumuz var. Aslında trafik yok. 20 dakikada gideriz."
Herkes başıyla onaylarken Yoongi her zamanki gibi gitmeyeceğini belirtmişti. "İlk beni eve bıraksanız iyi olur." Bay Joon iç çekti. Bu çocuk fazlasıyla inatçıydı. "Neden? Sen bizimle gelmiyor musun? Yemek yiyeceğiz. Açsındır." Yoongi Taehyung'u başıyla reddetmişti.
Geldiklerinde Yoongi arabadan indi ve eve girdi. Kahvaltı da yapmamıştı ve bu yüzden oldukça açtı. İlk önce odasına gidip bir duş aldı ve üstünü değiştirdi.
Mutfağa gitti ve ne yapsam diye düşündü. Yemek yapmayı pek bilmiyordu. Boşverip dolaptan bir paket ramen çıkarttı. Suyu kaynatacakken büyük bir gürültü ile açılan kapı yüzünden irkmişti.
İçeri giren 6 kişi ile gözleri büyümüştü. "S-siz gitmediniz mi?" Hoseok başıyla reddetti. "Evde seninle beraber yemek istedik. Senin grup gitti." Yoongi istemsizce gülümserken Taehyung gelip kolunu omzuna atmıştı. "Ramen mi yiyecektin? Cidden mi?" Jimin suyu lavaboya döktü.
-"Size çok lezzetli yemekler yapacağım! Jimin bana yardım et." Jin kollarını sıvadığında Jimin de yanına gitmişti.
Jungkook Yoongi'nin koluna girip sandalyeye oturtmuştu.
Bir kaç dakika sonra yemek hazır olmuştu. "Yoongi o tabağın bitmeden kalkamazsın." Diğerleri de Namjoon'u onaylarken Yoongi başını aşağı yukarı salladı ve yemeğini yemeye başladı.
~
-"Bundan sonra bizimle yiyeceksin. Yarından itibaren." Taehyung işaret parmağını sallayarak konuştuğunda Yoongi cevap vermedi. "Cevap vermemeni hayır olarak algılıyorum. Ama bizimle yiyeceksin. O kadar." Yoongi mecburen başıyla onaylamıştı.
Kapı açıldığında herkesin bakışları orayı bulmuştu. İçeri girenlerle Yoongi salondan ayrılmak için ayaklandığında Jungkook onu engellemişti. "Herkes burada olduğuna göre bugün film gecesi!" Jin sevinçle bağırdığında Yoongi bu sefer cidden gitmek istemişti.
Jungkook'a yalvaran gözlerle bakarken Jungkook hâlâ izin vermiyordu. "Hiçbir yere gidemezsin. Otur yanımda." Jungkook Yoongi'nin kafasını koluna yasladığında Yoongi bağdaş kurmuştu.
-"Hah. Çift gibisiniz şuan. Namjoon hyung ve Jin hyung bile değil böyle." Jimin ne dediğinin farkına vardığında eliyle ağzını kapattı. Jin ise onun kafasına vurmuştu. "Siz sevgili misiniz?! Neden sadece Jimin biliyor?!"
Jungkook mızmızlandığında Yoongi kıkırdadı. "Bak bu filmi bir fan vermişti. Bunu izleyelim." Taehyung filmi başlattığında herkes yerini almıştı. Hoseok da abur cubur getirmişti.
~
-"Uykum geldi benim. Odama gidiyorum." Namjoon odasına ilerlediğinde Jin de peşinden gitmişti. "Filmin bitmesine az kaldı zaten. Ben de yatmaya gidiyorum. İyi geceler." Hoseok da gittiğinde salonda sadece Jae, Taehyung, Jungkook ve Yoongi kalmıştı.
Yoongi uyuyakaldığı için Jungkook odasına gidemiyordu. Taehyung hâlâ dikkatle filmi izliyordu. Jae ise onun yanındaydı.
Film bittiğinde Taehyung ayağa kalktı. Jae de peşinden kalktı. "Sen yatmayacak mısın?" Taehyung sorduğunda Jungkook Yoongi'yi gösterdi. "Odasına bırak. Burada uyumasın. Beli ağrır. Sen de odana git ve yat. Geç oldu." Jungkook gülümseyerek onayladı. Jae ise nefret dolu bakışlarını Yoongi'ye yolluyordu. Taehyung'un onunla bu kadar ilgilenmesinden nefret ediyordu.
Jungkook telefonunu eline aldı ve öylesine dolaşmaya başladı. Bir mesaj gelmesiyle mesaja baktı. Gördüğü fotoğrafla irisleri büyümüştü. Yoongi ile bahçede çekilen fotoğrafıydı. Woon gizli numaradan Jungkook'a da yollamıştı.
Yoongi gözlerini araladı ve yerinde doğruldu. Jungkook'un endişeli halini gördü. "Bir şey mi oldu?" Jungkook telefonunu ona çevirdi. "Bu kimse az sonra yayınlayacağını söylüyor." Yoongi koşarak odasına gittiğinde Jungkook şaşkınca arkasından bakmıştı.
Yoongi hızlıca odasına girdi. Woon pencereye yaslanmış elindeki telefonuyla sırıtıyordu. "Ne oldu bi' korktun sanki." Yoongi kapıyı kapattı ve ona yaklaştı. "Ne istiyorsun? Geldim işte." Woon telefonunu yatağına bıraktı ve ona yaklaştı.
Yoongi geriye doğru giderken en sonunda duvara çarpmıştı. "Bakıyorum da Jungkook ile oldukça yakınsınız." Woon kapıya uzanıp kilitledi. "Bu seni ilgilendirmiyor." Woon başıyla reddetti. "Sen kimseyle yakın olamazsın. Eziksin sen." Yoongi dudaklarını birbirine bastırdı.
Boğazına dolanan el ile gözleri büyümüştü. "N-ne yapıyorsun?" Boğazındaki el sıkılaştığında nefesi daralmaya başlamıştı. "Hayatını mahvedeceğim. Bu gruptan ayrılacaksın elbet." Yoongi boğazındaki eli ittirmeye çalışıyordu.
-"Senin de sonun O'nun gibi olacak."
-bölüm sonu-
?
kontrol edememiştim. umarım hata yoktur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
don't hurt me | yoonkook
FanfictionMin Yoongi, grup üyeleri tarafından sevilmiyordu. #3|yoonkook