twelve

7.8K 549 362
                                    

okul gibi bok bir bölüm ile karşınızdayım... kontrol edemedim umarım hatam yoktur

geç geldiği için üzgünüm:((

iyi okumalar♡

-

-"Nereye gidiyorsunuz?" Hoseok merakla sorduğunda Jihoon cevapladı. "Annemleri ziyarete gideceğim. Yoongi hyung da benimle geliyor." Hoseok onaylarken Woon göz devirmişti. "O niye geliyor? Annenlerin bunun gibi bir ezikle ne işi var?" Yoongi bakışlarını onun yüzüne çıkartıp iç çekmişti. "Bu seni ilgilendirmiyor."

Woon Yoongi'nin üzerine doğru yürüyecekken Namjoon tarafından tutulmuştu.

-"Artık birbirinizle iyi geçinin! Sürekli kavga ediyorsunuz! Siz aynı gruptasınız ayrıca aynı evde yaşadığımız için bu durumdan biz de etkileniyoruz! Bu böyle devam ederse PD'nime söylemek zorunda kalacağım!" Namjoon artık dayanamayıp bağırarak konuştuğunda Yoongi başını eğmişti.

Bu kavgaların sebebi kendisiydi ve herkesi etkiliyordu. "Üzgünüm." diyip kapıya yönelmiş ve evden çıkmıştı. "Neden hep üzgün olan o?!" Jihoon sakinleştirmek adına Jungkook'un omzunu patpatlamış, o da evden çıkmıştı.

~

-"Geldik." Yoongi arabadan inip etrafta göz gezdirdi. Ardından Jihoon'un peşinden ilerledi. Jihoon zili çaldığında kapıyı açan Bay Lee büyük bir sevinçle oğluna sarılmış, ardından da Yoongi'ye sarılarak geçmeleri için kenara kaymıştı.

Bayan Lee elindeki havluyla ellerini kurulayarak mutfaktan çıkıyordu. "Kim gelmiş?" Bayan Lee, Jihoon ve Yoongi'yi gördüğünde şaşırmış, koşarak onlara sarılmıştı.

Kısa bir özlem gidermeden sonra salona geçmişler, sohbet etmeye başlamışlardı. "Yoongi'ciğim şu sıralar medyada hep seni görüyorum. Jungkook ile nasıl gidiyor?" Yoongi gülümsedi. "Aslında ilişkimiz sahte. Size yalan söylemek istemiyorum." Bayan Lee şaşırmıştı. "Ama ben sizi çok yakıştırıyordum. Hiç öyle bir yakınlığınız yok mu?"

Yoongi başını iki yana sallayarak reddetmişti. "Yalan! Evde çok yakınlar. Jungkook hep onu kıskanıyor ve korumaya çalışıyor. Aynı odada kalıyorlar ama normalde Yoongi hyung onunla kalmıyordu. Odalarını değiştirdiler." Bayan Lee ilk şaşırsa da ardından kahkaha atmıştı. Yoongi ise içinden Jihoon'a küfür etmekle meşguldü.

~

3 gün sonra

-"Ayrıldığınızı medyaya duyurduk. Sizden iyi oyuncu olurmuş." Bay Bang, söylediği şeyin ardından küçük bir kahkaha atmıştı. "Çıkabilirsiniz." Doksan derece eğildikten sonra odadan çıkmışlardı. İkisi de susuyordu. Gerçi söyleyecek pek şey yoktu.

-"Ben eve gitmeyeceğim." Oluşan sessizliği Yoongi bozmuştu. "Neden?" Jungkook meraklı bakışlarını onunla buluşturdu. "Bir yere uğramam gerekiyor." Jungkook başıyla onaylamış ve arabaya yönelmişti. Yoongi de maskesini ve şapkasını takıp yürümeye başlamıştı.

Gideceği yere varmadan önce markete girip iki kutu bira ve başka bir şeyler almıştı.

Çok geçmeden terk edilmiş, artık kullanılamayan otoparkın önüne gelmişti. Hava kararmıştı ve bu, önündeki görüntüyü korkunç yapsa bile Yoongi her zamanki gibi içeri girmekte tereddüt etmemişti.

İçeri girip dördüncü kata çıkmıştı. Dördüncü kata ayak basar basmaz tanıdık sesler kulağına gelmişti bile.

İstemsizce gülümserken iki ayağı üzerine kalkıp neredeyse kendisinin boyuna ulaşan ve kendisine sarılan beyaz köpeğe karşılık verdi. Ardından dizleri üstüne oturup yavru kedileri sevmeye başladı. "Büyümüşsünüz bakıyorum da."

don't hurt me | yoonkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin