don't hurt me | yoonkook

eight

-"Senin de sonu O'nun gibi olacak." Yoongi duyduğu şey ile donup kalmıştı. "Ne saçmalıyorsun?!" Hızla karşısındaki bedeni ittirmişti. "Yakında senden kurtulacağız. Onun gibi olacaksın. Gerçi şuana kadar olmadın mı zaten? Bütün bu yaşadıkların onun yüzünden değil mi? Neden hâlâ onu seviyorsun?"

Yoongi sinirle yumruğunu sıktı. "Kes sesini. Bir daha ondan bahsetme." Yoongi sinirle odadan çıkmıştı. Woon ise istediğini almıştı.

Woon yatağına geçip oturdu ve bugünün konserini izlemek için telefonunu eline aldı. Konser videosunu dikkatlice izlerken Yoongi'nin yanlış hareket yaptığını görmüştü. Sinirle ayağa kalkıp odadan çıkmıştı.

Yoongi'yi salonda gördüğünde kaş göz işareti yapıp gelmesini söylemişti. Yoongi yanında diğer üyeler de olduğu için kabul etmek zorunda kalmıştı. Woon'un peşinden giderken kalbi korkuyla hızlı hızlı atıyordu.

Odaya girdiklerinde Woon kapıyı kapatmış, Yoongi'ye yaklaşmaya başlamıştı. Yoongi korkuyla geri geri giderken en sonunda duvara yapışmıştı.

Woon Yoongi'nin yüzüne yaklaşıp aralarındaki mesafeyi aza indirmişti. "Hâlâ o hareketi yanlış yapabilecek kadar nasıl bu kadar aptal olabilirsin? Dans etmeyi bilmiyorsan idol olmamalıydın!"

Woon Yoongi'nin karnına sert bir yumruk attığında Yoongi acıyla inlemiş, refleks ile öne eğilmişti. Aniden açılan kapıyla Woon elini uzaklaştırmıştı.

Jungkook şok içinde ikiliye bakıyordu. "Oh, üzgünüm." Yoongi duyduğu sesle kafasını yukarı kaldırmış, ona bakmıştı. Gözlerindeki kırıklığı görebiliyordu.

Jungkook kapıyı kapatmış, odadan çıkmıştı. Onlar sevgili miydi yani? Oldukça yakınlardı ve bu kalbinde anlamadığı bir acı yaratmıştı.

~

-"Bir açıklama bekliyorum. Kimse öğrenmeden bize söylemeniz gerekirdi." Bay Bang sakin ama uyarıcı bir sesle konuşmuştu. Yoongi gerginlikle parmaklarıyla oynuyordu. "Sevgili değiliz." Jungkook kendini toparlayıp söylediğinde Yoongi de başıyla onaylamıştı.

-"Sevgili olmadan mı öpüşüyorsunuz?! Bu daha beter!" Bay Bang kafasını iki eli arasına almış sakinleşmeye çalışıyordu. Woon fotoğrafı yaymıştı. Herkes Jungkook ve Yoongi'nin sevgili olduğunu düşünüyordu. "O fotoğrafta öpüşmüyoruz PD'nim. Yalnızca kamera açısı."

Bay Bang iç çekti. "Ben size inanırım ama hayranlar inanmaz. Bir şey yapmalıyız." Bay Bang biraz düşünmüştü. "Tamam. Medyaya sevgili olduğunuzu açıklayacağız ve tüm sorun gidecek. Kısa süre sonra ayrıldığınızı açıklayacağız."

İkisinin de duyduğu şey ile gözleri büyürken Bay Bang oldukça ciddiydi. "Ama cidden bir sevgili olun. Ay, öyle değil yani. Gerçek sevgililer nasıl davranıyorsa öyle davranmalısınız. Aynı onlar gibi olmalısınız. Fotoğraflar falan atın. Dışarıdayken yanyana ve elele olmalısınız. Kısa sürecek zaten."

İkili mecburiyetten başlarıyla onaylayıp odadan çıkmıştı. "Ne yapalım? Yemek yemeye gidelim mi yeni sahte sevgilim?" Yoongi onun dediğine kıkırdamış başıyla onaylamıştı. Aceleyle çıktıkları için kahvaltı yapamamışlardı.

Güzel ve çok büyük olmayan bir kafeye gelmişlerdi. "Burası çok şirin." Jungkook onaylar bir ses çıkartmıştı. "Buraya annemle geliyordum. Favori yerimizdir. Kimseyi getirmemiştim. Değerini bilmelisin yani." Yoongi gülümsemesine engel olamamıştı.

Sipariş ettikleri yemekler geldiğinde maskelerini çıkartmışlardı. "Woon ile oldukça yakındınız. Sevgilisiniz sanırım. Sorun etmeyecek mi?" Yoongi duyduğuyla kısa bir şaşkınlık geçirdi. "H-hayır. Sevgili falan değiliz." Jungkook Yoongi'nin yalan söylemeyeceğine inansa da dünkü yakınlıklarına anlam veremiyordu.