kontrol edemedim, hatam yoktur umarım♡
-
Jungkook burnuna değen saçlarla huylandı ve gözlerini araladı. Yoongi'nin pürüzsüz ve beyaz yüzünü gördüğünde gözleri büyümüştü.
Yoongi ile uyuduğunu hatırlamıyordu. Oyun oynadıktan sonra Yoongi kendi odasına gitmişti. Şimdi neden buradaydı?
Bunu düşünmeyi bir süreliğine erteledi ve gözünün önündeki güzel yüzü incelemeye başladı. Uzun kirpikleri, ince ve kırmızı dudakları oldukça güzel duruyordu. Karşısındaki beden gözlerini araladığında Jungkook gözlerini kapatmamıştı.
Yoongi gözlerini açtığında dibinde gördüğü bedenle irkilmiş, kendini geri çekmişti. "Günaydın Yoongi." Jungkook gülümsedi ve ona yaklaştı. "Neden beraber uyuduk acaba?"
Yoongi gözlerini ard arda bir kaç kez kırptı. Ardından aklına gelen bahaneyle hızlıca oturur pozisyona geldi. "Bugün konser vardı!" Yataktan kalkacakken Jungkook kolundan çekmiş,tekrardan yatmasına sebep olmuştu. "Ertelendi ya hani?" Yoongi ofladı. Bu çocuk çok uyanıktı.
Gece Woon'un yanına gitmeye korkmuş, son çare olarak Jungkook'un odasına geri gitmişti. Jungkook'un uyuduğunu görünce ise hemen yanına sıvışmıştı.
-"Şimşek! Evet. Çok şimşek çakıyordu ve korktum. Bu yüzden yanına gelmek zorunda kaldım ama sen uyuyordun ama yine de korktuğum için yanına geld-" Yoongi tek nefeste konuştuğunda Jungkook susması için parmaklarını dudaklarına bastırdı.
-"Dün hava yağmurlu değildi. Gece yağmur yağsaydı ve şimşek çaksaydı, buna mutlaka uyanırdım." Yoongi iç çekti. Ne yalan söyleyeceğini bilmiyordu. "S-sadece seninle uyumak istedim." Yoongi söylediği şey yüzünden kendine küfürler etti. Cidden söyleye söyleye bunu mu söylemişti?!
Jungkook onu daha fazla utandırmamak için konuyu kapattı ve ayağa kalktı. Banyoya giderken Yoongi de kendi odasına gidiyordu. Woon'un hâlâ uyuduğunu gördüğünde rahatladı ve banyoya ilerledi.
İşi bitince üzerini değiştirdi ve kapıya ilerledi. Kapıyı açmasıyla karşısına çıkan bedenle irkilmişti. "Gel." Jungkook kolundan tutup onu çektiğinde Yoongi peşinden gitmek zorunda kaldı.
Mutfağa geldiklerinde Jin kahvaltı hazırlıyordu. Bir kaç kişi de sofradaydı.
Jungkook Yoongi'yi sandalyelerden birine oturttuğunda Yoongi kalkmaya çalışsa bile izin vermedi. "Bugün bizimle beraber yiyeceksin." Yoongi Jungkook'un ciddi çıkan sesinden tırsmış, bir şey diyememişti.
Sadece bu masadan kalkmak istiyordu.
Kahvaltı tamamen hazırlandığında herkes masadaydı. Yoongi karşısındaki Woon'un bakışlarını hissedebiliyordu. "Yoongi'ciğimiz dün odada yoktu. Kimin odasında kaldı acaba?" Herkesin bakışları Yoongi'yi bulurken Jungkook sinirden elindeki çubukları sıkıyordu.
-"Bakıyorum da çok yakınlaşmışsınız. Sevgili misiniz yoksa? Aynı odada kalmalar falan." Jungkook bir şey diyecekken Jihoon'un sesi duyulmuştu. "Dün Yoongi benim odamda kaldı. Ben söylemiştim." Jihoon rahat bir tavırla söylediğinde Woon dışında herkes inanmış gibi gözüküyordu.
Yoongi rahatsızlıkla yemeğini yemeye devam ederken bu sefer sessizlik Namjoon tarafından bozulmuştu. "Bu arada Yoongi yüzünü kim öyle yaptı? Hemen konuyu kapatmıştın. Ama böyle şeyleri bildirmemiz gerekiyor."
Yoongi derin bir nefes aldı. "Markete giderken sarhoş bir adam saldırdı. Bir şey yok." Herķesin irisleri büyürken Yoongi masadan kalkmamak için direniyordu. "Gece gece markete mi çıktın? Neden kendin gidiyorsun ki?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
don't hurt me | yoonkook
FanfictionMin Yoongi, grup üyeleri tarafından sevilmiyordu. #3|yoonkook