BEĞENMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN İYİ OKUMALAR DİLERİM ^_^
Sabah uyandığımda hemen lavaboya koştum ve hazırlıklarımı tamamladım çünkü bugün Ateş'i görecektim okulda ve heyecandan artık yerimde duramıyordum. Hemen odama geri döndüm ve dolaptan siyah boğazlı kazağım ile siyah yırtık pantolonumu giydim. Takı olarakta yeni aldığım bronz saat kolyemi taktım ve aşağıya indim. Mutfaktan efsane kokular geliyordu. Mutfağa girdiğimde annemin pan kek yaptığını gördüm ve hemen sofraya oturdum annem bana şaşkın şaşkın bakarken " Oooo Açelya hanım siz bu saatte kalkar mıydınız ?" anneme gülerek baktıktan sonra enfes görünen pan kekleri yemeye başladım. Yemeğim bitikten sonra kapıya gidip çantamı montumu ve ayakkabılarımı alıp dışarı çıktım ve annem yeni aldığı Bugattinin önünde beklemeye başladım. Annem geldiğinde kapıyı açıp öne oturdum. Annem arabaya bindiğinde "Anne ben babamı kaç gündür görmüyorum nerde ? Aramalarıma da cevap vermiyor, bir sorun mu var ?" annem yüzüme baktıktan sonra " Hayır kızım bir sorun yok sadece baban bu sıralar çok yoğun o yüzden göremiyorsun. Hep toplantılara giriyor bu yüzden de aramalarına cevap veremiyor." Hüzünle yüzüne baktıktan sonra şarkıya odaklandım. Arabada çalan şarkı "Tuna Kiremitçi - Birden Geldin Aklıma" nedense bu şarkı çalarken aklıma Ateş gelmişti. Anlam veremeyerek şarkıyı dinlemeye başladım;
...beni sevmesen de, görmesen de hayat sürerdi yine ama kendimi sevmezdim şimdi ki kadar...
Birden geldin aklıma yakı verdin ışıkları hayret ettim kalbime bazen mutluluktan.Şarkıyı dinlerken okula geldiğimizi fark ettim ve hemen arabadan inip soğuk yü ifade geri takındım ve okula doğru yürümeye başladım. Arkadan biri gelip sarılınca bildiğin çığlığı bastım " Aaaaah, napıyorsun lan gevşek !" diye bağırdıktan sonra arkamı döndüğümde utancımdan yerin dibine girecektim çünkü bana sarılan kişi Ateşti, bildiğimiz bizim ATEŞti. Şok olmuş bir ifade ile bana bakarken ben de ona bakıyordum.
"A-Ateş çok özür dilerim öyle demek istememiştim. Sen olduğunu bilmiyordum." Ateş tebessüm ederek "Önemli değil canım. Sen de haklısın, ben uygun olmayan bir davranış sergiledim." o an o kadar mahçup hissettim ki kendime çok kızdım "Ateş ne alakası var ya özür dilerim." üzgün bir şekilde ona bakarken birden boynuna sarıldım ve oda kollarını bana doladı ve o an her şey dursun istedim, o erkeksi loş kokusu bütün bedenimi sararken kendimi onun kollarına teslim ettim. O sırada bir çığlık duydum "Yaaaaa bırak beni bıraaaaaak !" hemen Ateş ile ayrılıp o yöne baktığımızda Bora, Damla'yı kucağına almış ve okula doğru götürmeye çalışıyor biz ne olduğunu anlamayarak onlara doğru koşmaya başladık. Damla sinirle "Açelya ya Bora'dan beni alırsın ya da ben bu şerefsizi ÖLDÜRÜCEM !" Ufak bir şok ile gülmeye başladım ve Ateş'e baktım oda benden farksızdı hem şok olmuş hem de gülüyordu. Ateş Bora'ya dönerek " Abi hayırdır ne bu hırs tamam kızı kaçıracaksın da böyle olmaz ki ya " gülmeye devam ederken ben Ateş'e sinirle bakarak "Kaçırmak ? Kusura bakma ama Damla'yı kimse bir yere kaçıramaz." Ateş bana gülerek bakarken Bora'ya bir tekme atmam ile Damla'yı üstüme attı ve Damla ile biz yere düşünce sinirle Damla'yı üstümden atarak Bora'nın üstüne doğru yürümeye başladım ve Bora'ya güzel bir tokat geçirdim. Tam bir tane de tekme atacakken ayaklarım yerden kesildi ve yine o erkeksi kokusu olan Ateş'in kollarında olduğumu anladım. Masum bir bebek gibi bakarak "Beni yere bırakır mısın canım ?" Ateş bu masum tavrıma inanmayarak "Oldu canım başka git çocuğun kafasını gözünü yar dimi" ben ona masum masum bakarken Damla ile Bora'nın sarıldığını görünce şok oldum, Ateşte şok olmuş olacak ki beni birden yere bıraktı ve yere düştüm "Aaaaahhh, Ateeeeş !" ayağa kalkmaya çalıştığımda kalkamadığım da dizimin yırtık kısmında içeri cam parçasının gördüm, Ateş yanıma eğildiğinde ben acıdan kıvranıyordum. Ateş beni kucağına alarak hemen okulun revirine götürdüğünü anladım. Revire bıraktığında hemşirenin ateşten yedek bir pantolon istediğini duydum ve Ateş koşarak odadan uzaklaştı ve hemşire hanım pantolonumu çıkartmamı istedi ben pantolonu çıkarttıktan sonra o dizimi temizledikten sonra dizimi bir gazlı bez ile sarmaya başladı. Kapı tıklatıldığında elinde bir pantolon ile giren Ateş'i gördüm. Ateş pantolonu bırakıp dışarı çıktığımda hemşirenin yardımı ile pantolonu giydim ve Ateş'in yanına çıktım. Ateş yürüyemediğimi görünce direk kucağına aldı ve beni sınıfa götürdü. Sınıfta beni bizim sıraya ayağımı uzatarak "Açelya sen burda tek otur ben öne oturayım Kıvanç ile Bora ve Damla da öne otursunlar." hemen itiraz ederek "Hayır, sen benim yanımda otur gitme bir yere." Ateş'in hoşuna gitmiş bir şekilde dudağının kıvrıldığını görünce hoşuma gitmişti. Ateş yanıma oturunca sağ koluna sarılarak biraz uyumayı denedim ve çokta güzel uyumuştum. Uyandığımda Fizik dersinde olduğumu görünce hiç uyanmamış gibi geri uyudum.Ufak bir sallantı hissettim gözümü açtığımda her yer karanlıktı ellerimi hareket ettiremiyorum. Birinin kucağında olduğumu anladım ama kimin üstümde siyah bir şey örtülüydü. Bir arabaya koyuldum ve hemen araba son sürat gitmeye başladı. Tanımadığım yabancı bir ses " Dağ evine götürelim orda daha güvenli olur." Diğer bir ses "Saçmalama abi oraya götürürsek Ateş bulur olmaz. Yurtdışına götürelim bir kenara bırakalım orada yaşasın Ateşte bulamaz." Yanımda oturan kişi "İyice saçmalamaya başladınız ya. Ne konuştuk biz kızı arsanın içindeki depoya götürücez." Uzun bir süre sessizlikten sonra üstümden siyah şeyi aldılar ve bir depoya getirildiğimi gördüm. 3de uyandığımdan haberi yoktu, nerdeydim ve ne yapıyordum bilmiyorum. Bir süre daha uyanık kalmaya çalıştıktan sonra kendimi uykunun kollarına hapsetmiştim.
ATEŞ SANCAK
"Hayatımın en korkulu anını yaşıyorum, 3 dakika ya 3 dakika arabada yalnız bıraktım ve yine başına bir iş geldi bu kızın başına bir iş gelmek zorunda mı ya zorunda mı ?" iç sesim bunları söylerken ne ara karakola geldiğimi bile bilmiyorum. Damla bir kenarda ağlarken, Bora da komiser ile konuşuyordu. Anlamsız anlamsız etrafıma bakarken gözlerimin karardığını hissettim ve kendimi bir kenara bıraktım.
(Yarım saat önce)
Ateş SancakAçelya sınıfta uyuya kalmıştı ve ben de onu uyandırmadan aşağıya arabanın yanına götürmüştüm. Benim kucağımda Açelya önden gidiyoruz arkamızdan da Bora ile Damla geliyordu. Bora arabanın kapısını açtığında Açelya'yı arabanın arka koltuğuna düzgünce koyduktan sonra kapıyı kapatıp dışarı çıktım ve Bora ile konuşmaya başladım "Kanka akşama bir şeyler yapalım ben Açelya'yı alırım sen Damla'yı al olmazsa hep beraber Beşiktaş'a gidelim biraz kafa dağıtıp eğleniriz." Bora bana bakıp gülerek "Oooo plan yapılmış bile tamamdır bize uyar akşama görüşürüz." Tam arabaya binecekken "Ateeeeş !" o tarafa döndüğümde babamın bana bağırdığını gördüm ona dönerek "Efendim baba ?"
"Oğlum eve mi ?"
"Açelya arabada onu bırakıcam."
"Açelya ?"
"Ferhat abinin kızı baba"
"Heeee bizim Ferhat'ın"
"Ay baba alemsin ya hadi ben kaçtım Açelya'yı daha fazla bekletmeyeyim."
"Hadi git bakalım."
Arabanın yanına doğru ilerlediğimde sol kapısının açık olduğunu gördüm ilk düşündüm "Açelya sıcaklamıştır ondan açmıştır" arabaya yaklaştıkça arabanın içinde kimse olmadığını anladım. Etrafa baktığımda kimse olmadığını gördüm. Hemen babama bağırarak "Babaaaaa, Açelya yooook!" babam bana dönerek "Nasıl yok oğlum ? "
"Araba da yok !" babam koşarak bana geldiğinde ben hemen arabaya atladım ve direksiyonun üstünde bir not buldum.Selam Ateş,
Biz seninle bayadır tanışıyoruz. Ufak bir hesaplaşmamız vardı onu ödeyeceğim. Eğer istersen bir iddia yapalım. Var mısın İddiaya ?- - -
Herkese merhaba ^_^
Nasılsınız ?
Ben çok iyiyim, bu bölüm biraz aksiyonlu oldu eeee artık aksiyonlara başlıyoruz :) Daha aksiyonumuz var. Öncelikle bana bölümlerin nasıl gittiği ile bir bilgi yazarsanız ben de ona göre değişiklik yapabilirim. Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Sizi seviyorum canlarım ^_^-Ece
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BELALI TİP
Romance17 yılın vermiş olduğu yorgunluk ve her seferinde kendini belaya sokan Açelya. İşte onun hikayesi. Açelya 17 yaşında olan sarı saçlı, beyaz tenli, 1.60 boylarında ve cool gri gözleri olan güzel bir kız. Hayatında hiç bir şeyin olumlu gitmediğinin fa...