Bayıldığımı biliyordum. Hatta çok kötü olmuştum. Peki bu beni nasıl bulmuştu kimdi bu ? Nerden gelmişti ? Yavaş yavaş uyanmaya başladığım da odamda olduğumu anladım. Karşımdaki sandalye de oturan kişiye daha dikkatli baktım ve oydu, bugün beni takip eden kişiydi. Peki kimdi bu ? Yatakta doğruldum, bana baktığını görünce ben de ona bakmaya başladım. Peki ben bunu nereden tanıyordum düşünmeye başladım ki aklıma geldi. Bu beni kaçırdıklarında olan çocuk, yanında da bir kız vardı Toprak sanırım. Eeee bu benden ne istiyordu şimdi ? Yatakta doğrulup bağdaş kurup oturdum ve sordum.
"Senin ne işin var odamda ?"
"Açelya, çok güzel bir kızsın fakat sana zarar veremem. Sorduğun soruya gelirsek de, seninle anlaşmamız gereken bir konu var."
"Ne saçmalıyorsun ya ?"
"Açelya bazen çok gıcık oluyorsun."
"Ya sana ne be sapık mısın gelmişsin yine ?"
"Of hayır dedim ya anlaşmamız gereken bir konu var diye."
"Neyse. Anlat bakalım neymiş ?"
"Açelya, anlatmam gereken şeyler var annen birazdan gelir, o yüzden yarın buluşalım konuyu anlatacağım."
"Nasıl yani, bir saniye ya senin adın neydi ?"
"Meriç Saydın."
Bana nedense çok tanıdık gelmişti ama nedense tanıdığım yerden çıkartamıyordum. Neden gelmişti, ne istiyordu benden, ne anlaşması yapacaktı ? Ben bunları düşünürken sanırım biraz fazla düşünmüş olacağım ki bana seslendiğinde anladım.
"Açelya sana diyorum."
"Şey... afedersin, dalmışım kusura bakma. Efendim ?"
"Telefon numaramı telefonuna yazdım, sabah haberleşiriz iyi geceler."
"İyi geceler."
Odamdan çıkıp gitmişti. Eeee bu eve nasıl girdi ? Onu geçtim hadi beni odaya mı taşıdı bir de ? Kim bu çocuk ya ? Neden benim hep peşimde yeter artık. Ben kimseyi istemiyorum hayatımda, entrika olan hayatımdan sıyrılıp gayet sakin bir hayata geçiş yapmak istiyorum. Sınavların stresi vardı zaten üstüm de bir de bu çocuk çıkmıştı başıma. Yarın okula da gitmem gerektiğini biliyordum. Telefonumdan müzik açıp uyumaya koyuldum.
_ _ _
Sabah uyandığımda saat 06:34'ü gösteriyordu. Kalkıp duşa girdim, hazırlandım. Tabiki de çok sıradan giyinmiştim. Gri etek ve beyaz gömleğin üstüne siyah kazak diz altı siyah çorap ve gri ruganlarımı giymiştim. Saçlarımı ise su dalgası yaptım ve aşağı indim. Annem ve babam kahvaltı masasında önemli bir şey konuşuyorlardı. Yavaşça mutfağa gittiğimde onları dinlemeye başladım.
"Batu, Açelya'ya anlatmamız lazım artık."
"Derya, kaldırabileceğine inanıyor musun ?"
"Hayır inanmıyorum ama bilmesi gerekiyor. Çünkü hakkı."
"Olabilir ama şu an çok mutlu lütfen şu sınava girsin sonra tek tek anlatırız her şeyi hadi kapat konuyu gelir şimdi duymasın."
"Tamam tamam hadi çay istiyor musun ?"
"Olur."
Neden bahsettiklerini hiç anlamamıştım. Neler oluyordu ilk Meriç şimdi de annemler gizemli gizemli konuşuyordu. Neyse hiç bir şey duymamış gibi yapmak daha iyi olacaktı ki belki de çok güzel bir şeydir bilmiyorum neyse girelim bakalım içeri.
"Günaydııııın." Diyerek babamı öptüm
"Günaydın güzel kızım." Oda bana sarıldı ve annem kıskanç kıskanç bakarken yanına gidip "Sana da günaydın evimizin sultanı güzel annem benim." Diyerek yanaklarını sıktım. "Açelya saksı mı düştü kızım kafana hayırdır ?"
"Ayyy anne ya bir şey desem suç demesem suç hadi kahvaltı yapayım da çıkayım." Annem bana servis açarken ben de gazetede geziniyordum. Magazin bölümüne gelince baya araştırdım bakındım modaya baktım falan derken saati 07:55 yapmıştım. Telefonuma gelen mesaj ile çantamı alıp aşağı indim ve Ateşle karşılaştım.
"Günaydın aşkım."
"Günaydın prensesim. Hadi gidelim geç kalacağız yoksa."
Gülümseyerek arabaya bindim ve kemerimi bağladım. Ateşde binip kemerini bağladı ve sürmeye başladı. Radyoyu kurcalarken "MaNga - Hint Kumaşı" şarkısı denk geldi ve bu şarkının eski bir şarkı olduğunu bildiğim için hemen açtım ve dinlemeye başladık. Ateş bana o kadar güzel bakıyordu ki ona nasıl durumu açıklayacağımdan korkuyorum. O o kadar güzel bir adamdı ki, iyi ki bu okula gelmişim de onu tanımışım diye düşünüyordum. Okula geldik içeri girdik ve tanıştığımız sıraya oturduğumuzda ilk işim sıraya isimlerimizi kazımaktı ki çok da güzel yapmıştık. Dersler dersleri kovaladı fakat test çözerken bile aklım Meriçteydi, çünkü bugün benimle konuşacaktı ve ben çok merak ediyordum. Neydi anlatacağını önemli konu neydi ? Ateş kolumu dürttü ve ona baktığımda "Açelya iyi misin ? Rengin attı bi soldun su içmek ister misin ?"
"Ah pardon, evet iyiyim önemli bir şey yok."
Telefonum titrediğinde telefonumu açmadan masadan kalktım ve tuvalete gittim. Telefonumu açtığımda mesaj Meriçtendi.
Kimden : Meriç Saydın
Merhaba Açelya. Seni okuldan sonra sahildeki yeni açılan restoranta
bekliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BELALI TİP
Romance17 yılın vermiş olduğu yorgunluk ve her seferinde kendini belaya sokan Açelya. İşte onun hikayesi. Açelya 17 yaşında olan sarı saçlı, beyaz tenli, 1.60 boylarında ve cool gri gözleri olan güzel bir kız. Hayatında hiç bir şeyin olumlu gitmediğinin fa...