Bölüm 5: Her Şey Kabus Oldu

98 13 0
                                    

BEĞENMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN İYİ OKUMALAR DİLERİM ^_^


(2.5 Saat Sonra)
Ateş Sancak

Uyuya kalmıştım ve hava gerçekten çok soğuktu karşıdan bir araba geliyordu neler olduğunu anlamaya çalıştım. Sonradan aklıma gelmişti, Bora ile Damla geliyordu. Saate baktığımda 14.5 saat kaldığını gördüm ve Açelya her geçen dakika ölüme daha çok yaklaşıyordu bunu ona yapamazdım. Nereye gittiğini, Meriç piçinin sevdiğim kızın canını yakmasına izin vermeyecektim çünkü onun derdi benimle Açelya ile değildi. Bora arabadan inip yanıma koşturdu ve kucağına alıp direk arabaya bindirdi. Damla hemen battaniyeyi omuzlarıma attı ve kucağına yatıp uyuya kalmıştım.
Neredeydim burası da neredeydi ? Büyük ıssız soğuk bir depo içinde bir teneke ve içinde alevler var. Isınmam lazım yanına gittiğimde yerde bir sürü Açelya çiçeği vardı donatılmıştı adeta arkamdan Açelya'nın sesini duydum "Geldin sevgilim geldin seni çok özledim. Gözlerin benim için en kıymetlim şimdi ki şu hale bak mosmor kim yaptı sana söyle sevgilim söyle hadi kim yaptı ?" Gördüğümde ayağa kalktım ve yanına gittim nefesini hissedebiliyordum. Ayaklarımın bağı çözüldü ve yere düştüm Açelya'nın o mükemmel sesi "Hadi benim Ateşim, canım kalk bak ben burdayım. Hadi Ateş kalk, yer soğuk hadi Ateş." Elimi ona uzattığımda yok oldu her yer karardı etrafıma boş boş bakıyordum. Ve sesin çok tanıdık bir yerden geldiğine şahit oldum bu Açelya'nın sesiydi.

Gözlerimi açıp baktığımda bir çift mükemmel gri gözler ile karşılaştım. Gözlerinin altı kıpkırmızı burnunun ucu ise soğuktan morarmıştı. Nerede olduğumuza baktığımda bilmediğim bir yerdeydim. Açelya birden "Ateş, ses çıkarmanı istemiyorum. Neredeyiz bilmiyorum ama ses çıkarma lütfen." Açelya'ya merak ile bakarak sordum. " Açelya neden bahsediyorsun, neredeyiz biz ?"

Açelya Doruk

Verandası çok güzel bir eve gelmiştik ama burası neresiydi. Ateş neredeydi ? Damla, Bora, Kıvanç ? Hepsi neredeydi ? En önemlisi Ateş neredeydi ? Birinin kucağında olduğumu anladım gözlerimi açtığımda Ateşe çok benzeyen biri ile karşılaştım beni bir odaya götürüp yatağa yatırıp üstümü örttü ve odadan çıktı. Neler olduğunu anlamaya çalışıyordum. Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama Damla''nın o çirkef sesini duydum " BIRAKIN BENİİİİ ! Ben burada durmak istemiyorum" diye yalvarıyordu. Neler olduğunu anlamamıştım. Sonra odamın kapısı açıldı ve içeri o mükemmel adam girdi. Benim ateşim olan adam girdi. Yatağa yatırdılar bildiğin yalvarıyordum. Uyansın artık nerden gelmişlerdi buraya kim getirdi onları tek yapmam gereken Ateş'i uyandırmaktı. "Hadi benim Ateşim bak ben buradayım hadi Ateş kalk bak burası çok soğuk sana ihtiyacım var hadi Ateş hadi benim canım." Ateş gözlerini kıpıştırmaya başladı ve beni fark etti o mükemmel gülüşü ile yeniden büyülendim onu çok özlemiştim. Ateş hemen yataktan kalktığı gibi bana sarıldı ve anlatmaya başladım. " Ateş ses çıkarmanı istemiyorum. Neredeyiz bilmiyorum ama ses çıkarma lütfen." Ateş anlam veremeyerek suratıma bakarak "Açelya neden bahsediyorsun , neredeyiz biz ?" Ben Ateşe hayret içinde bakarken "Ateş şuan nerede olduğumuzun önemi var mı ? Yanımdasın ve iyi durumdasın başka bir açıklaması var sus ve anın tadını çıkart." O an Ateş'in beni anladığını anlayabiliyordum. Ateş yatakta doğrulup sırtını başlığına yasladı ve beni de yanına aldı ona sarılıp o erkeksi mükemmel kokusunu içine çekip uyuya kaldım. Anlımı biri öptü ve saçlarımı okşamaya başladı. Gözlerimi araladığımda Ateş olduğunu gördüm ve ona daha sıkı sıkı sarılıp yanağına ufak bir buse kondurdum ve sormaya başladım kendi içimde "Ne oldu da bu haldeyiz ? Neden kim bize ne yapmak istiyor ki ? Neden Yani neden ? " Ateş bu halimi anlamış olacak ki "Açelya sana her şeyi anlatıcam. Kafanda soru kalmasını istemiyorum." İşte istediğim cevap da buydu. Şaşkınlıkla Ateşe bakarak "Evet seni dinliyorum." "Açelya benim ailem bir trafik kazasında öldü ben o zamanlar 6-7 yaşlarındaydım bir de kardeşim vardı oda 4-5 yaşlarındaydı ismi Meriç. Çok benzeriz belki görmüşsündür bana benzer giyim tarzı falan. Her neyse tarih 04.08.2009 sabah saat 08.45 falan Meriç'in Doğum günü ben de bir abi olarak Doğum gününü kutlamak için ufak bir sürpriz hazırladım bir kekin üstüne bir mum koydum ve yatakhaneden Meriç'e seslendim trabzanlardan koşarak geliyordu. Arka bahçeye geldi ve ona keki gösterdim çok mutlu olmuştu tam mumu üfleyecekken havaya kaldırdım ve "Sen bu mumu üfleyemezsin" dedim "Nedenmiş o ?" "Çünkü yaşın küçük" diyerek alay ettim oda bana "Tamam var mısın iddiaya ben eğer bu mumu üflersem senin canını yakarım ama sen üflersen sen beni canımı yakarsın" kabul ettim nasıl olsa ben onun canını yakamazdım o benim biricik ailemdi. Meriç tam üflerken kek elimden düştü ve mum Meriç'in üstüne geldi ve yanmaya başladı benim de su bulup söndürmem gerekiyordu yemekhaneye gittim ve su bulamadım koşarak Sibel hocanın yanına gittim fakat biliyordum ki o sırada çok fazla zaman kaybettim Sibel hoca benim yatakhanede durmam gerektiğini söyledi ambulans seslerini duyunca direk aşağıya koştum ve Meriç'in yanmış bedeni ile karşı karşıya kaldım. Sibel hoca beni görünce hemen yukarıya yolladı ağlayarak yukarı çıktım ama nafile herşeyi berbat etmiştim benim yüzümden kardeşim yanmıştı. Aslında ikimiz de biliyorduk onu bilerek yapmadığımı ama o benden şikayetçi olup bilerek yaptı demişti fakat durumu anlatıp biraz da bahşiş vererek kendimi karakoldan uzaklaştırdım. Zaten Sibel hoca da beni o olaydan 1-2 ay sonra Erdem babam ile Dilara anneme evlatlık verdi. 10 yıl oldu ve ben kardeşimi hiç görmedim kim bilir ne yaptı ne etti hiç bir fikrim yoktu bulamadım çünkü onu. Bulamamaya devam edeceğimi sanıyordum ama o buldu beni. Benim önceki soy ismim Elisoy. Ateş Elisoy, Meriç Elisoy babam Tayfur Elisoy annem Yaren Elisoy. Her zaman diyorum keşke o trafik kazası olmasaydı keşke ama maalesef ki oldu." Ben şok olmuş bir şekilde Ateş'e bakarken ağlamaya başladı ve birde bana sarıldı ben de ona sarılarak ağlamasına yardımcı oldum ve sonra sakinleşti ve "Meriç ona yaptığım kötülüğün bedelini senden çıkartmak istedi senden çok ama çok özür dilerim şuan en olumlu olan şey hayatımdan çıkıp gitmen lütfen Açelya lütfen çık git hayatımdan. Hayatın tehlikede benimle olmamalısın. Bak Açelya ilk defa söyleyeceğim bir şey var oda sana olacak şu kısa zaman da ben sana aşık oldum bu yüzden sana zarar gelmesini istemiyorum lütfen çık kapıdan ve git lütfen." Ben ona delirmiş gibi yaparak ateşe baktım ve "Ateş biliyor musun, ben insanları yarı yolda bırakmam çünkü sana bir şey olmasına izin veremem o yüzden beraberiz tamam mı aşkım ?" Ateş son duyduğu kelime karşısında şok olmuş bir vaziyette " Açelya sen bana ne dedin az önce ? " Açelya sırıtarak "Aşkım dedim diyemez miyim ? " Ateş şok olmuş bir şekilde " Diyebilirsin tabiki de meleğim." Açelya kızararak Ateş'e bakarak Ateş dudaklarına ufak bir buse kondurdu. Ve beraber yatakta uyuya kalmışlardı.

Damla Doyç

Neler oldu neler bitti anlamış değildim fakat tek bildiğim şey bunların hepsi başımıza Ateş yüzünden gelmişti. Evet Bora şuan kucağımda yatıyor olabilir ama Ateş şerefsizi nerdeydi ve en önemlisi benim arkadaşım, kardeşim olan Açelya ortalıkta yoktu çıldırmak üzereydim. Birden Bora'ya "Bora farkında mısın hepsi senin arkadaşın Ateş yüzünden geldi başımıza bak Açelya bile ortalıklarda yok fakat sen burda uyumaya devam ediyorsun." Bora sinirlenmiş bir şekilde bana bakarak "Damla sanırım sen bilmiyorsun. Şuan Ateş ile Açelya beraberler aynı odadalar." duyduğum şeyin karşısında şok oldum "Nasıl yani ? Neredeler ?" "Yan odadalar." Ayağa kalkarak hemen dışarı çıktım ve yan odaya gittim odaya girdiğim zaman gördüğüm görüntü karşısında şok oldum nasıl yani nasıl olabilirdi ? Sanırım HER ŞEY KABUS OLDU.

- - -
Eveeet bu bölümün de sonuna geldik. Acaba neler oldu ? Ya çok güzel şeyler olacak ya da çok kötü şeyler olacak. Bakalım neler olacak iyi okumalar ^_^.

-Ece

BELALI TİPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin