MULTİMEDYA- Savaş Sorel
Efe yanımdan ayrıldıktan sonra düşünmeye başladım. Nasıl olmuştuda bizim okulumuzun kabadayısı olmuştu. Efe ona bu fırsatı vermemeliydi. Okul benim olduğu kadar Efe'ninde, tamam okul babamın üzerineydi ama Efe'de babamın oğlu sayılırdı. Babam nasıl olursa Efe'yi ezdirmişti. Bunu birine sormalıydım ama öyle biri olmalıydı ki Ateş'ten nefret etmeliydi. Yoksa ne araştırırsam araştırayım onların kulağına giderdi. İlk aklıma gelen şeyle elime telefonumu aldım. Tabikide bu kadar sosyete çoçuğunun bulunduğu okulun, okul sayfası olurdu. Okul sayfası olduğunu anladığım siteye girdim. İlk haber bendim 'KUMSAL BORAN,Boranlar Kolejinde' merakla tıkladım. Bu gün sabah okula girerken çekilmiş bir fotorafım vardı. Hemen kendi haberimden çıkıp alttaki haberlere bakmaya başladım. Bir kaç gereksiz haberden sonra 'Ateş Aydın, Şavaş Sorel'le yine kavga etti' bulduğum haber tamda işime yarayacak cinstendi. Şimdi tek birşey kalmıştı, Şavaş Sorel'li bulmak. İnstagram'a girip, Şavaş Sorel yazdım.
Onun intagramı olucak ki bi hesaba girdim. Şarışın ve yakışıklıydı. Gömlek üzerine yeşil bir ceket, elinde anlam vermediğim bir yüzük, Modadan anladığı açıktı. Neyse şimdi bunun sırası mı? Hangi okulda, yada okumuyormu? Kaç yaşında hepsini öğrenmek istiyordum. Düşünçelerimden ayrılıp kafamı kaldırdım ve bir hocanın derse girdiğini gördüm. Ama şuan okuldan gitmeliydim, bu çoçuğu bulmalıydım. Ayağa kalktım ve eşyalarımı toplamaya başladım. Gerçi eşyalarımda kulaklık ve çantadan ibaretti. Kapıya doğru yürürken herkez bana bakıyordu. Hoca arkamdan seslendi. "kızım nereye gidiyorsun?" hocaya döndüm, bana meraklı gözlerle bakıyordu. "Gitmem gerekiyor" söylemesem bile olurdu ama laf atınca mecburiyetten konuştum. "Olmaz kızım geç otur." Bana emir mi veriyordu, o kim oluyordu bi lafıma bakardı gitmesi. "benim kim olduğumu biliyormusunuz?" bana şaşkınca baktı. Sonrada gülerek konuştu. "Yoklamada herkez tamdı, Kumsal Boran olmalısın" göz devirdim. Ondan açıklamasını istememiştim, evet yada hayır demesi yeterliydi. "Kumsal Boran, okulun sayibiyim. Adımı güzel ezberleseniz iyi olur hocam. Müsadenizle." Sınıftan çıktım, merdivenleri hızla inerken o çoçuğu nasıl bulucağımı düşünmeye başladım. Aklıma okuldan birine sormak geldi. Dışarda valeybol oynayan bir kaç erkeğin yanına gittim. Hepsi bana şaşkınlıkla bakıyordu. "Aranızdan biri bana bakabilir mi?" yanıma biri yaklaştı "bir şey mi oldu,Kumsal" tebessüm ederek. "Aslında, sana bi fotoraf göstereceğim onun hangi okulda olduğunu söylermisin?" olur anlamında başını salladı. Hemen çantamdan telefonumu çıkarıp Şavaş'ın fotorafını açtım. Çoçuk ilk başta şaşırdı, sonra gözlerime bakarak "sana bişi falan mı etti?" bende gözlerinden gözlerimi ayırmayarak konuştum. "hayır" içi rahatlamış bir şekilde 'oh' çekti.
"Savaş Sorel, okulumuzdaki pek çok erkekle anlaşımıyor. Özelliklede Ateş ve Efe ile, Demir Kolejinde okuyor ama onunla muhabbete falan geçme sana birşey ettiyse banada söyleyebilirsin, Ateş ve Efe'yede. Hatta okuldan kime söylesen halleder." Savaş hakkında bir sürü olmasada işme yarar şeyler öğrenmiştim. Okulun önününe hemen bir taksi çağırdım. Taksi 10-15 dakikaya gelmişti.Şöför'e "Demir Kolejine" edikten sonra yolu izlemeye başlamıştım, Okula gidince Savaş'ı bulup onu okuldan çıkarmalıydım. İçeriden kimseyi tanımıyorum onu nasıl çağırıcam. En güzel fikir onu, içeri girerek aramaktı. Taksi Demir Kolejine 15-20 dakikaya gelmişti. Taksiden parasını ödedikten sonra indim. Okula göz gezdirdim, bizimki kadar büyük değildi, bizimki kadar güzel bir yapıya sahip değildi. İçeri girecekken güvenlik durdurdu. "Genç bayan,kim için geldiniz" ona yukardan bakarak, "Kumsal Boran ben yeterli mi?" dedim. Adam da bana gülerek "Kumsal hanım içeri alamam kusura bakmayın" dedi. Elimde telefonumu sallayarak "Bi telefonuma bakar içeri girmem, biliyosun dimi?" adam tekrar gülmüştü. "Kumsal hanım, sadece kime geldiğinizi ve ziyaretçi defterine imza atmanız gerekiyor." Oflayarak "hızlı lütfen" dedim ,önüme bir defter koydu ve imza attırdı. Tam bir şey diyecekken lafını kestim, "Savaş Sorel". Tam yürümeye başlamıştım ki arkamdan bağırdı "11/A" hiç arkama dönmeden yürümeye devam ettim. Şansıma tenefüstü ve herkez bana bakıyordu. Boran Kolejinden kim gelirdi ki. Hızlı hızlı yürümeme ramen hala sınıfını bulamamıştım. Bir kat daha çıktım, ve sonunda 11/A'yı buldum. İçeri girdim ve bağırdım. "Savaş Sorel" en arkada aynı benim gibi pencere kenarından ayağa kaltı. "Sen kimsin" üstümü taradıktan sonra konuşmasına devam etti. "Boranlar Koleji demek, Ateş şimdide kızları mı gönderiyo kavgaya" ona güldüm ve "Ateş mi? Benim okulumun kabadayısından basediyorsun galiba". Gülerek yanıma doğru yürüdü konuşmaya devam ettim. "Kumsal Boran ben" elimi uzattım. Elimi sıktı ve arkasına dönerek "herkez sınıftan çıksın." Demesiyle birlikte herkez sınıftan çıktı. "Kumsal Boran demek, benden ne isteyeceksiniz Kumsal hanım". Yüzüm bir anda ciddileşti "tabikide Ateş'i bitirmek." Oda ciddileşti "birlikte bitirmek istiyorsun yani"kafamı salladım."birlike bitireceğiz."
4.bölüm yakında
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUMSAL
Teen FictionBen kim miyim? Size kendimi tanıtayım. Ailenin ne demek olduğunu bilmeyen , hayatı boyunca yalnız olan , kendini dışlanmış hisseden , başkalarının gözünde Boranların lafta PRENSES'i , "babasının kızı" diye hitap edilen , kimsenin takmadığı alamadığı...