° Dokuzuncu Bölüm °

252 27 2
                                    

"Benim odamda kalacaksın değil mi Elenor?" diyen Diana'nın sesini duyduğumda yavaşça arkamı döndüm.

"Yani bilmiyorum. Seni rahatsız etmeyeceksem."

"Tabii ki rahatsız etmeyeceksin. Yanımda kalacaksın diye odama bir yatak bile getirdim." dediğinde ona içten bir şekilde gülümsedim.

"Teşekkürler."

Şimdilik biten konuşmamızla birlikte ben önümü dönüp kitaplıkda ki kitapları incelemeye devam ettim. Böyle kalın kitaplar biriktirmek galiba gelenekti. Elimi eski dokulu kitaplarda gezdirdim. Dokuları iç gıdıklayıcı bir his veriyordu. Ve bu his gerçekten güzeldi.

Buraya geleli neredeyse iki saat olmuştu. Bu iki saate evi keşfetmekle geçirmiştim. Tabii Diana ve Ryan'ın ufak tartışmalarını unutmamak gerekti. Birbirleriyle çok uğraşıyorlardı. Ama çok tatlı görünüyorlardı. Onları izlerken gülmekten ölmüştüm.

"Diana, acıktım ben." diyen sesle düşüncelerimden ayrıldım.

"Bak mutfak orada. Dolabı kilitledim ya."

Diana'nın cümlesiyle birlikte birkez daha güldüm. Gerçekten komiklerdi.

Onlar birbiriyle uğraşırken çalan kapıyla tartışmaları yarıda kaldı. Diana, Ryan'a ters bir bakış attıktan sonra kapıya doğru ilerledi.

Açılan kapıyla yerimde kıpırdandım. Gelenler muhtemelen evin diğer üyeleriydi. Kapıdan ilk önce Nickolas girdi. Üzerinde ki ceketi çıkarıp askılığa asmıştı ki beni gördü.

"Ah leydim.. Demek geldiniz." dediğinde ona ufak bir tebessüm ettim. Yanıma yaklaşıp bana sarıldığında bende yavaşça kollarımı ona sardım.

"Gelmene sevindim."

"Teşekkür ederim." dediğimde benden yavaşça ayrıldı.

"Duymamış olayım." dediğinde ona küçük bir tebessüm ettim. Ardından bakışlarımı kapıya çevirdim. Kapının girişinde gördüğüm Hazel ve mavi gözlü bir adamla onlara gülümseyerek baktım. Daha doğrusu Hazel'e gülümsedim.

Yavaş hareketlerle onlara yaklaştığımda Hazel bana yaklaşıp sarıldı.

"Hoş geldin tatlım."

"Hoş buldum Hazel." dedim kolarımı ona sararken.

Benden ayrıldıktan sonra eliyle yanında ki adamı gösterdi.

"Eşim Victor." dediğinde adama gülümseyerek baktım.

"Merhaba Elenor. Evimize hoş geldin." dedi o da bana gülümserken.

"Hoş buldum Victor Bey. Kapınızı bana açtığınız için teşekkürler." dedim.

Victor, elini omzuma koyup iki kere yavaşça vurdu.

"Sadece Victor demen yeterli. Ve lafı bile olmaz. Biz burada hep bir parçayız."

"Ay kapının ağzında kaldınız. Marcus geliyor şimdi kızacak size." diyen Nickolas'la kapının önünden çekildik.

Bizim çekilmemizle içeriye altmışlarında bir adam girdi. Yavaş hareketlerle içeriye girmesiyle gergince yerimden kıpırdandım. Bakışları önce salonda gezdi. Daha sonra bakışları beni buldu. Kısılan gözleriyle beni süzdükten sonra yanıma doğru yaklaştı.

Elini bana uzatığında önce şaşırdım. Çünkü sert yüzünden böyle davranacağını düşünmemiştim.  Uzattığı eli yavaşça tuttum.

Dolunay |Nuntius 1|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin