° Üçüncü Bölüm °

363 35 4
                                    

"Benim kafamı vurduğumu nereden biliyorsun?" dediğimde gözlerini hiç kaçırmadı.

"Ormanda gördüğün kurt bendim."

Şaşkın gözlerle ona baktım. Bu.. Bu kadar da olamazdı. Bu saçmalıktan başka birşey değildi. Cadılar, kurt adamlar resmen aklımla dalga geçiyorlardı. Ya da bu insanlar delirmiş olmalıydı. Evet kesinlikle delirmişlerdi! Ve beni de delirtmeye çalışıyorlardı. Ama onlara uyacağımı hiç zannetmiyordum.

David, ne cavap vereceğimi bekler haldeydi. Ama onlara istediklerini vermeyecektim. Onun bana beklentiyle bakan suratına karşı kocaman bir kahkaha attım.

"Oradan bakılınca nasıl görünüyorum bilmiyorum ama aptal değilim. Bu dediklerinize gram inanmıyorum. İnanmayacağım da." dediğimde David hiç tepki vermeden mutfağa doğru ilerledi.

"Yerinde olsam bu kadar iddialı konuşmazdım." dedi.

Onun arkasından kısık gözlerle bakarken derin bir nefes alıp yanaklarımı şişirdim. Bu böyle olmayacaktı. Benim acilen bu hasta ruhlu insanlardan kurtulmam gerekiyordu.

Yavaşça kafamı mutfağa doğru uzatıp David'e baktım. Tezgahın önünde arkası dönük bir şekilde duruyordu.

Hızla, parmak uçlarımda yürüyerek evin çıkış kapısına doğru ilerledim. Sakince kapının kulpunu tutup yavaşça indirdikten sonra kapıyı açtım. Aynı zaman da da David'i kontrol ediyordum. Bir adım atmış ve önüme dönmüştüm ki gördüğüm kişiyle birlikte öylece kala kaldım.

Karşımda gördüğüm erkek, eli kapıyı çalacak şekilde kalmış bana bakıyordu. Muhtemelen ben kapıyı açmadan önce kapıyı çalacaktı.

"Sen kimsin?" dediğinde ne diyeceğimi bilmez halde sağıma soluma baktım.

"Ben evin yardımcısıyım, işimi hallettim. Gidiyorum." dedikten sonra hızla onun yanından geçerek ilerliyordum ki kolumdan tutulup geriye doğru çekilmem bir oldu.

Onun beni tutmasının hemen ardından kolumu ondan kurtarıp uzaklaştım.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen!" dediğimde yüzünde tek bir milim oynama olmadan beni inceledi.

"Yalan söylediğin çok aşikar. David, dostum buraya gel." dediğinde içimi bir panik dalgası ele geçirdi. Onun yanından hızla geçerken deminkine oranla daha hızlı kolumdan çekilmem ve eve geri sokulmam bir oldu.

"Sana buradan gidemeyeceğini söylemiştim Elenor." diyerek bana sert bir şekilde bakan David'e ölümcül bakışlar gönderdim.

"Sizin gibi delilerin arasında kalıp delirmeyeceğim. Amacınıza ulaşamayacaksınız!" dediğimde David kollarını göğsünde bağlayıp bana gülerek baktı.

"Neymiş bizim amacımız?" dediğinde her halinden dalga geçtiği belliydi.

"Söylediğiniz yalanlara inanmamı sağlayacaksınız ve bu sayede beni de kendiniz gibi delirteceksiniz." dediğimde ufak bir kahkaha attı.

"Hayal gücün baya geniş." dediğinde bu sefer ben ellerimi göğsümde bağladım.

"Ah sizin kadar geniş olamaz. Baksanıza cadılar, kurt adamlar felan var. Sizin elinize su dökemem." dememin hemen ardından kapıda ki adam araya girdi.

"Burada neler oluyor böyle." dediğinde David ona doğru döndü.

"Dostum hiç sırası değil. Sen git. Sürüyle ilgilen." dedi. Adam, önce gözlerini benim üzerimde gezdirdikten sonra David'e döndü.

Dolunay |Nuntius 1|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin