Lovely But Dangerous |PCY OC|

•8

"Ne izlemek istersin?"

Yixing ve Elena, yemek yeyip salona, film izlemeye geçmişlerdi.

"Elimizde neler var?"

"Bir bakalım..." Yixing elindeki DVD'leri incelerken konuştu.
"Aslan Kral, Uyuyan Güzel, Sherlock Holmes, Cinderella..." Birden kafasını kaldırdı.
"Ehe, yani bunlar benim değil, biliyorsun kızkardeşim falan- niye gülüyorsun ki?" Açıklama yaparken Elena'nın bir anda gülmeye başlaması, genç adamın sinirlerini bozmuştu.

"Özür dilerim," Elena gülerek konuştu. "Ama bu aşırı tatlı."  Boğazını temizledi ve devam etti.
"Önerin var mı?" Sona doğru tekrar gülmeye başlamıştı.

Elena bunu saçma şekilde çok komik bulmuştu. Böyle bir şeyi her gün göremezdiniz ve Elena anı yaşayan bir insandı.

Yixing bıkkınlıkla iç çekip konuştu.
"Aslan Kral'ı öneriyorum."
"2019 mu yoksa 1995 mi?"
"İkisi de var, hangisini izlemek istersin?"
"Tabiki 95 versiyonunu! O varken 19 izlenmez ki!"

Yixing baktığı DVD'lerden kafasını kaldırdı ve gözlerini Elena'ya çevirdi.
"Çizgi filmlere ilgilisin bakıyorum?"
"Yani, kim değil ki?"

Yixing kafasını yine DVD'lere çevirdi.
"Aralarında ne fark var ki?"
"Hangi birini sayayım? Seslendirme, yüz ifadeleri, şarkılar... Her türlü 95 bin basar."
"Pekala, 95'i izleyelim o zaman."

Yixing, sürücüye DVD'yi koydu ve başlarken, Elena'nın yanında yerini aldı.
__________________

Sabah olmuştu.

Zaten gece uyuyamayan sen, kapının alacaklı gibi çalınmasıyla cinnet geçirecek kıvama gelmiştin.

Ayağa kalkıp hışımla kapıyı açtığında karşında sinirli haline şaşırmış olan Chanyeol vardı. Şöyle bir silkelelendi ve konuşmaya başladı.
"Y/N, günaydın. Erken saatte rahatsız ediyorum ama patron seni bekliyor."

Ukalaca güldün ve saçlarını geriye attın.
"Neden? Yine mi Elena?"

"Aslında konuyu bilmiyorum. Sadece seni görmek istediğini söyledi."
Karşındaki uzun adam, mahçupça konuştu.

Sıkıntıyla iç çektin.
"Pekala, geç içeri otur. Ben hazırlanacağım."
_____________________

"Şimdi kız mı erkek mi bu çocuklar?"
Yifan, az önce ikiz çocukları olacağını öğrenmişti ve şimdi de alışveriş için cinsiyetlerini öğrenmeye çalışıyordu.

Mika yeni büyümeye başlamış olan karnını sıvazlayıp eşine baktı. "Doktor bir kız bir erkek beklediğini söyledi."

Yifan'ın yüzündeki gülümseme büyüdü. İlerleyip eşini kollarının arasına aldı ve konuştu.
"Hayatımın en güzel günü, bugün."
Mika kıkırdarken kapı tıklatıldı.

Yifan, bölündükleri için bozulmuş görünüyordu.
"Ne var?"

Suho yavaşça kapıdan kafasını uzatıp konuştu.
"Yifan, şu görmek istediğin kız geldi."

"Pekala, içeri al." Mika'ya dönerek devam etti. "Hayatım, odamıza geç lütfen. İşim bitince geleceğim ve alışveriş işlerini halledeceğiz."

Mika odadan çıkarken, sen, yanında Chanyeol ile içeri girdin.

Çekingence etrafa gözlerini gezdirip çalışma masanının önündeki misafir sandalyelerine oturdun. Chanyeol ise hemen karşına geçerken, odadaki diğer adam, patron olduğunu tahmin ediyordun, ilerleyip kendi sandalyesine oturdu.

"Evet," diğer adam konuştu. "Benim adım Kris. Chanyeol'un patronu Elena'nın ise abisiyim ama muhtemelen bunları biliyorsun, değil mi Y/N?"

Adını bilmesinden çok az olsa da ürkmüştün. Yutkunarak kafa salladın.