2. bölüm "aşık oldum"

18.2K 646 19
                                    

-hatırlatma-

"Masmavi bir çift göz. Zaman durdu. Ve ben o sadece bir çift göze aşık oldum."

Hayal alemine dalmıştım ve çıkmayı hiç istemiyordum. Belki birkaç saniyeydi ona bakışım ama asırlar geçmişti sanki onunla.

KORHAN:” Korhan ben.” Çocuk bir şeyler söylüyordu, ama sadece söylüyordu. Ne anlayabiliyor ne de işitebiliyordum. Çünkü o an sadece gözlerine odaklanmıştım. Sonra saçlarına kaydı gözlerim. Turuncuya çalan kısa saçları vardı. Yüzü pürüzsüzdü. Dudakları müthiş.

KORHAN:”Huu! Daldın gittin. Korhan ben Korhan…”ve istemsiz hayal dünyamdan çıktım.

CEMRE: “Ha! Şey…ım merhaba ben de  Cemre” dedim  sıcacık gülümsememle.

KORHAN: “Korhan bende” dedi tekrar benim sesime nazaran daha çok daha soğuk bir sesle. Tuhaf bir çocuk olduğu fark edilmiyor diyemeyeceğim.”Memnun oldum” dedim, tekrar salona indik, bu sefer Firdevs Hanımla daha uzun bir muhabbete koyulduk. Aradan çok geçmeden yanımıza Korhan, Tunç ve Efe can geldi. Sanıyorum Korhan ve Tunç oyunu kaybetmişler. Korhan’ın yüzü asık durumda çünkü. Yoksa normalde de böyle mi? Sonra nasıl oldu bilmiyorum ama tunç’la muhabbet ederken buldum kendimi. Aynı lisede okumuşuz, aynı kitapları, aynı filmleri seviyormuşuz. Ne kadar çok ortak yanımız varmış meğer. Biz konuşurken Korhan dikkatle ifadesiz bir şekilde bizi izliyordu, efe can ise çoktan televizyonun başına geçmişti bile. Salondan kahkahalar yükseliyordu. Firdevs Hanım gerçekten keyif alıyor gibiydi, gerçi bende öyleydim. Muhabbet bayağı uzun sürmüştü. Bir ara mutfağa su içmeye gittim dilim damağım kurumuştu. Bir bardak su alıp diktim kafama. Her şeyin yolunda gittiğine şükrediyorum. Tam mutfaktan çıkıyordum ki fısıltılar gelmeye başladı kulağıma, salondan. Ne konuştuklarını duyabilmek için hafiften eğildim. Biliyorum çok terbiyesizce bir hareket ama ne yapayım merak ettim.

FİRDEVS HANIM:” Nasıl iyi kız değil mi?”

TUNÇ:” İyi mi? Perfect ötesinde bir şey bu.”gülüşüyorlar.

FİRDEVS HANIM: “Şşştt! Ayıp tunç” duyduklarım üzerine içimi söndürmesini umarak bir bardak su içmek için tekrar arkamı döndüm. Sürahiden suyu aldım, salona gidecektim. Kapıya doğru dönmemle… Ve ilk günden ilk sakarlığımı yaptım. Korhan’a çarpmıştım. Elimdeki su gömleğine dökülmüş, nerdeyse ateş saçan gözlerle bana bakıyordu. Ne ara gelmişti mutfağa, hiç fark etmemiştim.

KORHAN:” Önüne baksana be!”

CEMRE: “Şey ben, sizi fark etmedim.”

KORHAN:” Sakar şey, önüne bak bir daha ki sefere.”sesler üzerine Firdevs Hanım ve tunç yanımıza geldi.

FİRDEVS HANIM: “Ne oluyor Korhan? Bu ne ses?”

KORHAN: “Bakıcımız alabildiğine sakar. Sırılsıklam oldum onun yüzünden.”Tunç Korhan’ı sakinleştirmeye çalışıyordu ama elbette başarılı olamadı.

FİRDEVS HANIM:” Olur öyle insanlık hali sadece su Korhan, sadece su!”çok mahcup olmuştum ve Korhan’ın söyledikleri kalbimi kırmaya yetmişti. Korhan annesinin söylediklerine daha sinirlenip odasına çıktı. Mermer merdivenleri kaçar kaçar çıktığını bilmiyorum ama birkaç saniye sonra odasının kapısını sertçe çarptı. Mutfakta ben, Firdevs Hanım ve tunç kalmıştık. Firdevs Hanım önemli bir şey olmadığını söyleyip, Korhan’ı sakinleştirmek için yanına gitmişti. Çok ama çok utanmıştım. Kafamı öne eğip ellerimle oynamaya başladım. Tunç utandığımı anlamış olacak ki olayı açıklamaya başladı.

TUNÇ: “Sen ona bakma. Şu sıralar biraz fazla sinirli. Sigarayı bırakmaya çalışıyor da.”söyledikleri üzerine kafamı kaldırdım. Yüzüme bakıyordu gülerek. Bende ona mahcup bir şekilde gülümsedim.

CEMRE: “Ne kadar süredir sigara içiyordu?”

TUNÇ:” Sanıyorum sekiz sene oldu.”şaşırmıştım. Sekiz sene demek Korhan’ın sigaraya orta sonda başlaması demekti. Yani 14 yaşlarında falan olsa gerekti. Ya da ona benzer bir yaşta.

CEMRE: “Onun için zor olsa gerek.”

TUNÇ: “Evet çok zor. Sonuçta sekiz seneden bahsediyoruz az bir zaman değil.”

CEMRE: “Haklısın. Peki neden sigara içtiğini biliyor musun?”

TUNÇ: “Orta ikideyken babası kansere yakalandı. Akciğer kanserine.  Orta sonda da vefat etti.”

CEMRE: “Babasının ölümü anlaşılan onu çok üzmüş. Sanıyorum sigaraya da bu yüzden başladı.”

TUNÇ: “Aynen öyle.”Korhan adına gerçekten üzülmüştüm. Gerçekten. Firdevs Hanım Korhan’ı sakinleştirdikten sonra mutfağa yanımıza geldi.

FİRDEVS HANIM: “Sanıyorum Tunç sana Korhan’ın neler yaşadığını anlattı.”

CEMRE:”Şey… Evet.”sanki bir sırrı öğrenmişim gibi yine mahcup olmuştum, yanaklarımın kızarması kaçınılmazdı.

FİRDEVS HANIM: “Şu sıralar zor günler geçiriyor.  Eğer bir terbiyesizlik ederse kusura bakma olur mu?”

CEMRE: “Peki. Ama öyle bir şey yapacağını sanmam.”deyip hep beraber tekrar salona geçtik. Korhan gece boyunca odasından çıkmamıştı, bu rahatsız ediciydi. Sanıyorum hala bana kızgındı bu yüzden yanımıza hiç gelmedi. Ama haklıydı bir özür bile dilememiştim ondan. Akşam olmuştu. Herkes odasına çekilmiş yatıyordu. Bende bana ayrılan misafir odasında kalıyordum. Geceliğimi giydim, aldım elime kitabımı okumaya başladım. Ama bir türlü kafamı kitaba veremiyordum. Korhan’a takılmıştı aklım. Sabahki olaydan dolayı hala ondan doğru dürüst özür dileyememiştim ve bu canımı sıkıyordu. Birden kapımın açıldığını gördüm. Gelen efe candı.

EFE CAN:” jemre benimye uyuy musun? Koyktum da biyazcık.”çok tatlıydı efe can.

CEMRE: “Tabi ki de seninle uyuyabilirim. Ama sürekli değil. Anlaştık mı?”

EFE CAN: “ Anyaştık.”yastığı alıp efe can’ın odasına gittim. Kocamandı odası. Çünkü hem Korhan hem de efe can aynı odada kalıyorlardı efe can korkuyormuş da. Tunçsa benim gibi misafir odalarından birinde yatıyordu. Sessizce kapıyı açtım. İçeri girip kapıyı kapattık. Göz ucuyla Korhan’a baktım uyuyordu. Efe can’ı yatağa yatırıp yanına da ben uzandım. Sıkıca sarıldı bana. Gülümsedim.

EFE CAN:” Bana masal antıy mışın ?”

CEMRE:” Peki ne anlatmamı istersin?”

EFE CAN: “Deniz kıjının hikayesini anlatsana.” ”tamam” deyip sessizce hikaye  anlatmaya başladım. Gözüm sürekli Korhan’daydı. Uyurken çok sakin, çok masumdu. Ayrıca çokta yakışıklı… Masalın bilmediğim kısımlarını uydurarak efe can uyutmayı başarmıştım. Yavaşça bana sardığı kolu üzerimden çektim, yataktan kalktım. Parmak uçlarıma basarak kapıya doğru yöneldim. Gözüm yine Korhan’a kaydı. Üzeri açılmıştı. Yanına gittim. Üzerini örtmek için eğildim, çok güzel kokuyordu. Üzerini örttüm, yatağının yanına oturdum yüzüne bakıyordum… Özür dileyemediğim aklıma geldi. Eğildim ve fısıldadım.

CEMRE: “Sabah için özür dilerim” dedim sessizce. Ayağa kalktım gidiyordum.

KORHAN: “Bende...”dedi.

------------------------------------------------------------------------------------------------------ ikinci bölüm sonu :))) umarım begenirsiniz :) kocaman muahhhh <3

BAKICIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin