11.Bölüm "tunç'a veda"

10.7K 492 30
                                    

-hatırlatma-

Korhan: “Cemre söyledi.”

CEMRE: “ezberlemişsin” şaşkınlığımı dile getiriyordu sözlerim.

-----------------------------------------

Korhan: “sayende.” benim sayemde ne kadar çok şey yapmış bu çocuk. hem de haberim dahi olmadan. gözlerimi kapatmıştım uykuya. efe can tıpkı ağabeysi gibi sıkıca sarılmıştı bana. uykunu tadını çıkarıyordum. gözlerimi açtığımda saat gecenin ikisiydi.tam on üç saat uyuduğuma inanamıyorum.herkes uyumuş olmalıydı.yavaşça yataktan katlım,kendi odama gitmeliydim.parmaklarımın ucuna basa basa Korhanın yatağının yanına gittim.yorganı yere düşmüş,deli gibi yatıyordu.yere eğilip aldım  yorganı sıkıca üzerine örttüm.hasta olmasına dayanamazdım.saçlarını düzelttim.yanağına bir öpücük kondurup,odadan çıktım.mutfağa su içmeye gittim.evet herkes uyumuştu.sürahiden suyu doldurdum,içtim.arkamı döndüm ki Korhan uyanmış.aklım çıktı resmen.

CEMRE: “hyyyy! Korhan Allah cezanı vermesin. ne diye sessiz sessiz geliyorsun?”

Korhan: “korkuttum mu?”

CEMRE: evet hem de çok.”yanıma yaklaştı. sıkıca sarıldı, fısıldadı.

Korhan:”seni korkutmak istemezdim. özür dilerim.”öylece durduk bir süre.  geri çekilmeyi istemiyordum, sanırım oda. en sonunda su içeceğini hatırlayıp bıraktı beni. bende odama çıktım. yatağıma uzandım, ve uykuma kaldığım yerden devam ettim. sabahın ilk ışıklarıyla kalktım, Firdevs Hanıma şöyle güzel bir kahvaltı hazırladım. normalde o giderken ben daha uyuyor oluyorum ama dün uykumu yeterince aldım. çok geçmeden Firdevs Hanım uyandı. tabi beni görünce şaşırmadı değil.

CEMRE:”günaydın Firdevs Hanım.”

FİRDEVS HANIM:”günaydın Cemre’ciğim. erkencisin”

CEMRE:”öyle oldu biraz. dün akşam uykumu yeterince aldım.”

FİRDEVS HANIM:”bir şey sormak istiyorum Cemre.”

CEMRE: “buyurun Firdevs Hanım.”

FİRDEVS HANIM:”tunç’un nesi var?”

CEMRE:” bilmiyorum. bayağı bir soğuk davranıyor bana karşı.sanıyorum Korhanla aramızda bir şey olduğunu düşünüyor.”

FİRDEVS HANIM:” Korhanla aranızda bir şey var mı? “ve işte gelmesini beklediğim soru.ne cevap vereceksem artık.

CEMRE:”hayır yok.”dedim gittikçe kısılan bir sesle

FİRDEVS HANIM: peki ben artık işe gitsem iyi olur.

CEMRE: peki iyi işler Firdevs Hanım.”Firdevs Hanım gittikten sonra bulaşıkları yıkayıp, ortalığı şöyle bir toparladım. saatime baktım daha sabah 08:15’ti.uyumak istemedim,bir kitabımı alıp okumaya başladım.ama kafamı kitaba veremiyordum ki.acaba Firdevs Hanıma oğluyla aramızda bir şey olduğunu söylesem ne yapardı?düşüncelerimden sıyrılmayı başararak kitabıma devam ettim.bir süre okudum,yani bana öyle geliyordu.meğer iki saate yakın okumuşum.hemen toparlanıp kahvaltı hazırlaya başladım.birazdan uyanırlardı.güzel bir kahvaltı hazırlayıp,bizimkileri uyandırmaya gittim.önce tunç’u uyandıracaktım yine.ama kapısı kilitliydi.tıklattım açmadı da.neyse deyip efe canın odasına gittim.kapıyı yavaşça açtım.ikiside hala uyuyorlardı.önce Korhanı uyandırmaya çalıştım.her zamanki gibi yatağına oturup seslendim.

CEMRE:”Korhan”.tabi ki yine ses vermedi. bir kere daha seslendim yine cevap yok. sonra neden uyunmadığını bir düşündüm de uyurken şiir okuyordum etkisi oluyordu, sanırım uyanırken de olur.hemen aklımda olan şiirlerden bir tane seçip okumaya başladım.

CEMRE:”

Öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın.

Belki bin tane aşktan geçmiş olayım ve hiçbiri olmasın gözümde.

Hiçbiri tamamlayamamış olsun cümlelerimi,
Hiç biri bağlayamamış olsun geceyi sabaha.
Hiçbirinin gülüşünün her anı senin kadar aklıma işlenmemiş olsun.
Hiçbirinin hayali en güzel haliyle barınamamış olsun beynimde.
Hiçbirinin izi kalmamış olsun bedenimde.

Öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın.
Sessizce ağladığım anları kimse çığlık çığlığa hıçkırıklara dönüştürememiş olsun.
Ellerim kimsenin üzerinde eriyip gitmemiş olsun, gezinse bile.
Dudaklarım senin adını söylerkenki gibi kıvrılmamış olsun hiç bi ad'a yeterince.
Yerine koymaya çalıştığım her beden yok olup gitmiş olsun kumlar aktıkça tane tane.
Unuttuğumu sandığım, vazgeçtiğimi sandığım,
Sevmediğimi sandığım öyle bir zamanda gel ki
Yerçekimine karşı koysun damarlarımda beni yaşatan her zerre.
Öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın...

Biraz ses vermesi için bekledim.ama hala ses yoktu.uyandırmak için daha ne diyebilirdim ki?

CEMRE:hadi ama sığır daha ne söylememi bekliyorsun?

Korhan: bu müthiş şiirin ardından da sığır çok yakıştı valla.”dedi bana doğru  dönerken.

CEMRE:hele şükür uyandın,hiç uyanmayacaksın sandım.

Korhan: ne o ben bir merak mı edildim acaba?”dedi imalı imalı sırıtarak.

CEMRE:ne merak edeceğim ya öldün sandım.

Korhan:öldüm mü sandın?

CEMRE:evet.yani merakım şundan eğer öldüysen şuanda evde o kadar çok kefen kumaşı yok.çarşıya çıkıp almam gerek ona da gidemem yani.

Korhan:”vay be! İşe bak,sen gözün gibi koru,tek lafı için ağzının içine bak,deli ol divane ol adam seni öldü sansın.yetmezmiş gibi bir de kefen yok diye makaraya sarsın.vay be!

CEMRE:seninde ne çok derdin varmış be.

Korhan: çok değil.benim tek derdim var oda sensin.

CEMRE: anlaşılan sen uyanmışsın hadi bakalım kalk kahvaltıya.

Korhan: bu şekilde kaldırmandan hiç hoşlanmıyorum.

Cemren: nasıl yani.

Korhan: yani bak ne güzel şiir okuyarak uyandırıyorsun ardından şöyle bir öpsen bir seni seviyorum desen. sonra belki hiç uyandırmasan sarılıp benimle uyusan.

CEMRE: canım sen benim sıfatı karıştırdın galiba. ben dadıyım,  karın değil.

Korhan: inşallah o da olacak.”her söylediği sözde beni yerin dibine girecek kadar utandırmayı nasıl başarıyor bu adam? Kıpkırmızıyım şuan eminim. yani söylediklerini ilk defa duymuyorum, Korhan duygularını bana hep anlatıyor. ama her seferinde sanki ilk defa söylüyormuş gibi olmaktan, utanıp kızarmaktan nefret ediyorum. Hiçbir şey söylemeden efe canı uyandırmak için yanına gittim. oda oflaya puflaya kalkmayı başardı. hep beraber kahvaltı yapıyorduk. tabii tunç yine yoktu. bu çocukta ergen tribi var gerçekten. kahvaltıya devam ederken tunç elinde bir bavul  merdivenlerden iniyordu. ne şimdi bu? Anlayamamıştım. Korhan da bende şaşkın şaşkın tunç’a bakıyorduk. elindeki bavulu kapının yanına bıraktı,yanımıza geldi.hiç bir şey söylemeden kahvaltı yapmaya başladı.ne oluyordu?

Korhan: "tunç?"

Tunç : "efendim.”dedi buz gibi ve bir o kadar mesafeli bir sesle."

Korhan: "bavul ne iş?"

TUNÇ: "gidiyorum.yani eve dönüyorum."

------------------------------------------------------------------

sonnn :) :) :)

BAKICIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin