-hatırlatma-
Artık havuzdaydım. Suyun etkisiyle yüzüme gelen saçları geri atıp ve Korhan’a bakıyordum.
-----
CEMRE: “Ne yaptığını sanıyorsun sen? Ha?”
Kolumdan tutup beni suyun içinde kendine çekti. Elimi ıslak vücuduna koyarak arada mesafe bırakmaya çalışıyordum. Güldü.
Korhan: “Biraz ıslanmanı istemiştim o kadar” mahcup gözlerle bana bakıyordu. Ve bir ilk daha utangaç Korhan’ı ilk defa görüyordum dayanamadım bende güldüm. Efe can ve Tunç biz yokmuşuz gibi oynamaya devam ediyorlardı. Yani efe can oynuyordu ama Tunç kaçamakta olsa bizi izliyordu. Bir süre suda hep beraber oynadık. Bayağı eğlenceliydi. Sudan çıkıp üzerlerimizi değiştirmek için odalarımıza gittik. Hemen saçlarımı kurulayıp, üzerime temiz şeyler giyindim. Doğruca efe canın üzerini değiştirmek için odasına gittim. Hasta olacaktı. Korhan efe canın üzerini değiştiriyordu içeri girdiğimde. Dizlerinin üzerine çökmüş temiz pijamalarını giydiriyordu. Arkasını dönüp bana baktı. Yanlarına gittim bende dizlerimin üzerine çöktüm. Havluyla Efe canın saçlarını kuruladım. Hala üzerine bir şey giymemişti Korhan. Kaslı vücudundan sular akıyordu. O an kafam gitti. Ama hemen toparlandım. Gülüyordu Korhan. Kızardığımı görmüştü anlaşılan. Kafamı çevirip yüzüne baktım, hala gülüyordu. Şerefsiz. Bu sefer havluyla onun saçlarını kurulamaya başladım.
CEMRE:” Bana gülersin ha? Al sana.”benden kurtulmak için debeleniyor bir yandan da kahkaha atıyordu. Dengemi kaybedip üzerine düştüm. Umursamamıştı.
EFE CAN:” Jemye hadi abimi yen jemye.”
KORHAN:” O biraz zor” deyip üzerime o çıktı bu sefer. Çırpınıyordum. Saçlarım savruluyor, kahkahalar atıyordum gıdıklanmaktan nefesim kesilmişti. En sonunda zar zor “dur” diyebildim. Ellerini çekti belimden. Hala üzerimdeydi. Doğrudan yüzüme değiyordu hızlanmış nefesi. Gözlerimin içine içine bakıyordu. Ellerim çıplak göğsündeydi.
EFE CAN: “Oooooo! “ikimizde aynı anda efe cana baktık.
EFE CAN: “Tamam yaa şuştum. “üzerimden ittim Korhan’ı. yine gülüyordu. Ayağa kalkıp dağılmış saçlarımı hızla düzeltmeye çalıştım, kucağıma Efe canı aldım mutfağa gittim. Öğle yemeği yiyecektik. Arkamızdan Tunç’la Korhan geliyordu. Sofrayı hazırladım, tam yemeğe oturacaktık ki Firdevs Hanım birkaç ilaçlamacıyla eve geldi. Ne olduğunu anlamamıştım. Misafir odalarını ilaçlamak için geldiklerini söyledi. Onlar odaları ilaçlarlarken bizde yemek yiyip sohbet ettik.
EFE CAN:” Ane biliyo muşun jemye Korhan abim tunj hep beyaber yüzdük biz.”
FİRDEVS HANIM:”Gerçekten mi? Eminim çok eğlenmişsinizdir.”
TUNÇ:” Evet bayağı bir eğlendik.”yine kızarmıştım. Hızla Korhan’a baktım. Kaşları hafif çatıktı. Sanırım Tunç’un bana iltifat etmesinden hoşlanmıyordu. Peki ama neden? Yemeği yemiştik. Ben sofrayı topladım, bulaşıkları yıkadım salona geçiyordum ki ilaçlamacılar gidiyordu. Salona geçip televizyon izledik, saat 23:10 olmuştu. Efe can çoktan uyumuştu, yatağına yatırdım. Çok geçmeden bizde odalara dağıldık. Ama maalesef benim ve Tunç’un odası ilaçlı olduğu için Efe canların odasında kalacaktık. Yukarı çıktık.
CEMRE: “Ben kanepede yatarım”
KORHAN:” Olmaz öyle şey.”
TUNÇ: “Aynen olmaz öyle şey. Korhan kanepe de yatar biz beraber uyuruz.”söylediklerine şaşkınlıkla bakıyordum.
KORHAN: “Tunç al kardeşim sen yastığını doğru kanepeye, Cemre benimle uyur hem yatak iki kişilik zaten.”dedi. Tunç benim de bir şeyler söylememi bekler gibi bakıyordu.
CEMRE:”Evet” dedim” Biz Korhan’la uyuruz. Zaten bir iki gün bir şey.”söylediklerim canını sıkmıştı sanıyorum, bir şey demeden kanepeye gitti.
TUNÇ: “İyi geceler.”dedi sinirli bir ses tonuyla. Cevap vermedim. Yatağa oturdum. Korhan bana bakıyordu.
CEMRE: “Ne oldu?”
KORHAN: “Neden benimle uyumayı kabul ettin?”
CEMRE: “İstemiyorsan gidiyim.”
KORHAN: “Hayır gitme” dedi” Hadi yatalım” yatağa uzandı Korhan. Bu sefer ben ona bakıyordum.
KORHAN: “Yatsana.”
CEMRE: “Sınır belirleyeceğiz”.
KORHAN:” Ne?”söylediklerim onu şaşırtmıştı, beni ise eğleniyordum.
CEMRE: “Yastıklardan diyorum sınır yapacağız. Sen de ben de rahat uyuyacağız.”aldım elime yastığın tekini yatağın ortasına koydum. Bir yastık daha alıp onu da diğer yastığın altına koydum. Böylece yatağı ortadan ikiye bölmüş oldum. Korhan yaptığıma gülüyordu, ama mecburdum.Kendi sınırıma yattım.
CEMRE: “Bak bu sınırı aşmak yok ona göre.”
KORHAN: “Aman senle uyumaya da pek bir meraklıydım.”
CEMRE: “Bu daha iyi ya işte. Hadi iyi geceler” deyip gözlerimi kapattım. Bana baktığından emindim. Gülümsedim. Kendi sınırımda döndükçe saçlarımı attırıyordum.
KORHAN:” Ya şu yelelerini toplasana ağzıma giriyor.”
CEMRE: “Birincisi onlar yele değil saç. İkincisi dua et başka taraflarına...” gülüyordum.
KORHAN:” Terbiyesiz.”
CEMRE: “Sensin o.”gülüyordu oda hissedebiliyordum. Tunç bizi dinliyordu. Belliydi. Arada söylediklerimize öksürerek karşılık veriyordu. Yastıklardan yaptığımız sınırı arada bir bana doğru itiyordu. Sonra yalandan horlamaya başladı. Şaşırmıştım.
CEMRE:” Kükremeyi keser misin? “gülüyordum.
KORHAN:” Bu kükremek değil canım buna horlamak deniyor.”
CEMRE:” Şakacı şey seni. Uyu artık ya.”
Arkamı döndüm. Yatak da yorganı bir o çekiştiriyor bir ben çekiştiriyordum. Sanki küs karı kocalar gibiydik. Eğlenceliydi. Bir süre sonra uykuya daldığını fark ettim, arkamı döndüm yüzüne bakıyordum. çok ama çok yakışıklıydı. Sağa sola döndükçe kokusu geliyordu burnuma. Cennetten çıkmaydı. ellerimi saçlarına götürme isteğimi bastıramadım. Uzandım tereddütle, kıpırdandı. Geri çektim hemen. Üzeri açılmıştı onu örttüm. Eğilince yüzüne değen saçlarım onu huylandırmıştı. Kaşlarını çattı. Sonra yüzüne bakacak şekilde yattım. Daha yakın olmak için sınırdaki yastıklara sarıldım. Evet buram buram Korhan geliyordu burnuma. Harikaydı. Aslında bu ilaçlama işi hiç de fena olmamıştı. Neredeyse sabaha kadar onu izledim. Hayır ezberledim. Sonra istemeden de olsa uyuyakalmışım. Güneş ışıkları damlıyordu perdelerden. Hafifçe araladım gözlerimi. Müthiş uyumuştum. Arada ki yastıklar yere düşmüştü. Korhan kafasını göğsüme koymuş, bir bacağını bacağımın üzerine atmış sıkıca sarılmıştı. Koynumda uyuyordu. Uyandıracaktım bir ara sonra vazgeçtim. Ben de sıkıca sarıldım ona. Tekrar kapattım gözlerimi, hiç açmak istemedim. sonuçta her gün sarmaş dolaş yatmıyoruz yani. Bir sesle uyandım, bu tunçtu. Tepemize dikilmiş sinirli gözlerle bize bakıyordu. O an fark ettim Korhan hala koynumda uyuyordu. Gözlerimi kırpıştırarak ona baktım.
TUNÇ:” Bütünleşmişsiniz maşallah.”
-----------------------------------------------------------------------------------------------------
bi bölüm sonu daha :) öpücüklerrrrr :)