🥀
______
Yorum ve oylarınızı bekliyor olacağım.
______
2.BÖLÜM: "İLK TEMAS"Attığı mesajlarla sinir kat sayımı daha da bir yükselten Kırmızı Burun'lu, burnunu kopardığımının, kendini beğenmiş odununu bulmak için oturduğum koltuktan bir hışımla kalktım.
Bana ne cüretle bu mesajları attığının hesabını sormalıydım ona. Sonra da o kırmızı burnunu koparmalıydım.
Karşımda dikilen çocukları eğlendirmekle görevli olan, dans etmeye devam eden üç palyaçoya doğru, burnumdan soluyarak adım adım ilerledim. "Hey siz, bana baksanıza!"
Hepsi aynı anda bana dönüp şaşkın bakışlar atarlarken içlerinden biri "Buyrun hanımefendi." diyerek meraklı gözlerle olacakları seyrediyordu."Hanginiz Kırmızı Burun?"
"Af buyur?" diyerek şaşkın bakışlarla tepki verdi, elinde kola bardağıyla dikilen pembe papyonlu palyaço.
"Evet Kırmızı Burun. Beni rahatsız eden hanginiz? Eğer şuan çıkmaz ise hepinizi ev sahibine şikayet ederim!"
"Ne Kırmızı Burun'u hanımefendi, biz öyle birini tanımıyoruz." dedi içlerinden biri.
"Bakın ben kendisini arayıp buraya gelmesini ve çocukları eğlendirmesini söyledim. O da sizin gibi palyaçoluk işiyle uğraşıyormuş. Bana taciz içerikli mesajlar atıyor kendisi. Eğer sizden biri ise ve kendini saklıyor ise çok fena olacak!"
"Hee, lan bu bizim Giray'ı diyor, hahaha!" dedi içlerinden en uzun olanı, ağzından yanlışlıkla çıktığı cümlelerle gülmeye devam ederken.
Yanındaki arkadaşı sessiz bir şekilde; "Lan, sus oğlum!" dedi ve diğer yandan ağzından yanlışlıkla kelimeler çıkanın karnına dirseğiyle vurdu.
"Ne, ne dedin sen? Giray mı?"
Tam Kırmızı Burun lakaplı kişiyi buldum derken, Serap Hanım'ın; "Hazal hemen buraya gel." demesiyle Serap Hanım'a doğru çevirdim bakışlarımı.
"Buyrun, Serap Hanım" dedim yanına vardığımda.
Beni mutfağa doğru çekiştirdiğinde; "Oktay'la ikimizin Melisa'ya aldığımız hediye, Oktay'ın iş yerinde kalmış. Babanla bir koşu kimseye belli etmeden gidip alın Hazal'cığım. Ben ve Oktay misafirleri yalnız bırakamayız biliyorsun." dedi elime iş yeri anahtarını uzatırken.
"Tamam, Serap Hanım siz merak etmeyin biz hemen gidip geliriz babamla."
"Tamam canım, bekliyorum acele edin olur mu?"
"Tamam Serap Hanım." dedim ve aceleyle mutfaktan çıkıp evin çıkış kapısına doğru koşar adımlarla yöneldim.
Lavabo kapısından dışarı çıkan bir palyaçoya yanlışlıkla omzuna vurduğumda dönüp "Çok özür diliyorum. Afedersiniz acelem var da." diyebilmiştim alel acele.
Evden çıkıp, evin bahçe kapısının önünde çalıştırdığı arabayla şöför koltuğunda beni bekleyen babamın yan koltuğuna kuruldum. Babama iş yeri anahtarını uzattım, o da arabayı çalıştırıp iş yerinin bulunduğu semte sürmeye başladı arabayı.
Hava karanlık olduğundan yollar araba farları sayesinde az buçuk görünüyordu. Hediyeyi zamanında eve götüremeyip geç kalacağımızdan korktuğum için stres ediyordum. Bir yandan cep telefonumdan saati kontrol ediyor diğer yandan yola odaklanıyordum.
"Merak etme kızım, hemen alır döneriz." diyordu babam beni sakinleştirmek için.
"Döneriz değil mi baba?"
"Tabii ya..." babam cümlelerine devam ederken ışığı yanıp sönen cep telefonumu elime alıp ekran kilidini girdikten sonra gelen mesaja baktım.
0534.. = Kokun başımı döndürmeye başladı, acil eve gelmen gerekiyor. Kokunu içime çekmeden nefes alamam artık! (21.43)
______
______
KIRMIZI BURUN
ARYA TUNA
______İnstagram: aryatunaa
Kitabın orjinal instagram adresi: krmzbrnorjinal
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRMIZI BURUN
Fiksi RemajaÇocuk bakıcısı olan Hazal Çetinkaya, maddi açıdan iyi bir ailede büyümüş dört yaşındaki Melisa Alsancak'a bakıcılık yapmaktadır. Melisa'nın yeni yaşını kutlamak için düzenledikleri partide her şey harika giderken, gizemli kişiden aldığı iltifat içer...