6.BÖLÜM: "TOKAT"

419 124 115
                                    

Merhaba canlar. 🤗

Bir önceki bölüm sizce nasıldı?

Sınır: 40 oy 80 yorum..

🥀
______

6.BÖLÜM: "TOKAT"

Ben sende imkansızlığı seviyorum, fakat asla ümitsizliği değil

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ben sende imkansızlığı seviyorum, fakat asla ümitsizliği değil.

Nazım Hikmet Ran

Dudaklarımda onun dudakları, nefesimde onun nefesi kol geziyordu. Ne kadar süredir bu halde  olduğumuzu bilmiyordum.

Kendimi ona teslim etmeden hemen önce omuzlarından  tutup onu geriye doğru ittim.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen!"

Sorduğum soru karşısında afallarken bir kaç saniye yüzümde gezdirdi gözlerini. "Çok güzelsin."

Belimden tutup beni kendine doğru çekip eliyle çenemi tuttu önce, daha sonra dudaklarıma dudaklarını tekrar bastırdı. "Kahretsin. Çok güzelsin."

Benden uzaklaşması için önce geriye ittim onu daha sonra beyaz renk olan yanağına bir tokat geçirdim. "Ne yaptığını zannediyorsun sen?! Sen kim oluyorsun da beni öpüyorsun?!"

"Be be ben özür dilerim. Çok özür dilerim." deyip eliyle yanağını tutuyordu gözleri yere odaklanmış şekildeyken.

"Defol git buradan! Duydun mu? Defol!" dedim Giray'a, yaptığı şeyin bende bırakmış olduğu şaşkınlık, içimdeki fırtınayı körüklemişti. Kalbimin atışı nefesime karışmış feryat ederken, suratım kıpkırmızı olmuştu.

Söylediğim sözler karşısında tek bir yanıt vermemişti. Diyecek bir şeyi olmadığını oda biliyordu. Beni ne cüretle öpebilirdi?

Hiçbir cümle çıkmamıştı dudaklarından. Aval aval yere bakıyordu gözleri. Yüzüme bakmaya utanıyor gibiydi.

Sessiz sedasız bahçe kapısından çıkarken nefret dolu bakışlarla gidişini seyrettim. Sanırım şuan sözlerin tükendiği yerdeydik.

Yaptığı şeyi hayatım boyunca daha önce hiç yaşamamıştım. Üstelik bu hissi ilk defa bir palyaço tarafından öpülerek yaşamıştım. Hem de kocaman kırmızı burnu olan bir palyaço!

Yaşadığım şok karşısında dona kalmışken babamın seslenişleriyle kendime geldim. "Hazal. Hazal kızım neredesin?"

"Geliyorum baba."

Dağılan saçlarımı ve üzerimi düzelttim önce daha sonra ruhumu o ana emanet edip, kıpkırmızı olan suratımla babamın karşısına çıktım. "Neredesin kızım? Kaç defa seslendim sana. Duymadın mı?"

"Biraz temiz hava almak istedim sadece, duymamışım." diyebilmiştim babama.

Babam karşısında beni görünce göz bebekleri büyür gibi olduğunda; "Hazal bu halin ne? Bu ağzının hali ne kıpkırmızı?!" demişti.

Eyvah ben bittim! Şimdi ne halt edecektim?

Ah Giray ah!

______

Evet arkadaşlar sizce bölüm nasıldı? Yorumlarınızı merak ediyorum. Hepinizi çok seviyorum. 💜

Sizce Hazal ne diyecek babasına? 😁

Buraya kitabı okumasını istediğiniz arkadaşınızı etiketleyebilirsiniz. 😘

Bu arada kitabın konusuna benzer yada ismini kullanan bir kitap görürseniz bana mesaj atın olur mu? Çalınmasını asla istemem.

KIRMIZI BURUN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin