- one

1.4K 95 71
                                    

moony'nin evcil hayvan dükkanının kapısı açıldı, iki ebeveyn telaşla içeri girdi, yüzlerinde panik olmuş bir ifade vardı.

neredeyse uyumak üzere olan satıcı, yattığı yerden kalktı ve onları güzel bir gülümsemeyle karşıladı. "aradığınız herhangi bir şey var mı?"

"hiç kedi satıyor musunuz?"

"evet, ama-"

adam, satıcıya yaklaşık bin dolarlık bir yığın uzattı. "ama"ları umursamıyorum, acilen bir kediye ihtiyacımız var. lütfen, bu parayı alabilir misiniz?" diye yalvardı.

satıcı iç çekti ve dükkanın arkasına gitti. büyük ve siyah gözlü, beyaz tüylü şirin bir kedi yavrusu ile geri döndü ve onu biraz önce kendisine yalvaran adama verdi.

ikili, kedinin bulunduğu kutuyu aldığı gibi satıcıya hiçbir şey demeden kaçarcasına dükkandan çıktı. arkalarından meraklı bakışlarla bakan satıcı tezgahın üzerine bıraktıkları nakit yığınını gördü ve bunu kurcalamamaya karar verdi.

-

"yukhei, aşağı gel! senin için bir hediyemiz var," yukhei'nin annesi bağırdı.

yukhei, annesinin sesini duyunca onların yanına indi ve annesinin arkasında bir şey sakladığını gördü.

annesi sırıtarak arkasında tuttuğu küçük kediyi çıkardı ve yukhei'ye gösterdi. kediyi oğluna verdi ve gülümsedi. "doğum günün kutlu olsun yukhei!"

yukhei de onlara gülümsedi ve kucağındaki kediye baktı, ardından onu odasına çıkarmaya karar verdi.

içeri girdiğinde, küçük hayvanı yatağına yerleştirdi ve eğilerek ona bakmaya başladı. "sanırım artık yavru bir kedim var," diye kendi kendine konuştu.

küçük kedi yavrusu miyavlayarak yukhei'nin yüzüne atladı ve burnunu ona sürtmeye başladı. ardından, flaş patlaması gibi bir ışık gördü ve üzerinde bir şeyle beraber yatağına düştü.

bu, küçük bir oğlan çocuğuydu.

this is a translation story and the original author is SEOCLIPSE

last minute gift::lumarkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin