Korsan Talihi

Büyük Güç, Büyük Bedel

İlk defa böyle bir savaş görmüştüm. Babam bu savaşların daha büyüğünü milyonlarca kez yapmıştı. Çeşit çeşit insanlara çeşit çeşit gemilere karşı. Başına ödüller konulmuş ama hiç yakalanmamıştı. Bu küçük savaş onun için az gelirdi. Bende acaba onun gibi olabilecek miydim ? Tsunami Parçalayan ile Nassau'ya geri dönerken bir küçük brik gemisi yolumuzu kesti. Kenwey'in gemisine yaklaşarak Jamaikaya dönmesini söyledi. Kenwey ise hemen gitmesi gerektiğini bize iletti. Kenwey'in asıl ülkesine saldırmışlar. Tsunami Parçalayanı alabora edemeyeceklerini biliyorlardı. Bu yüzden masum savunmasız insanlara saldırıp bizi kışkırtmışlardı.

Babamın yaklaşık dörtyüz tane gemiye sahip filosu vardı. Yarısını ele geçirmiş yarısı da dostları diyelim. Kenwey bu yollara ticaret için çıkmıştı. Ben ise başıma neler geleceğini merak edip oturmuş denize ve martılara bakıyordum. Ayaklarımı denize doğru sallandırıyordum. Nedense korkmuyordum zevk alıyordum.

Babam yanıma geldi ve şöyle dedi "Evlat bugün çok iyiydin ama benim biraz işim çıktı şimdi bana hayhay kaptan diyeceksin ve şu uskuna ile eve döneceksin. Anneni de endişelendirme tamam mı ? Birşey yok." Ama aslında vardı Kraliyet donanması çok kızmıştı. Hele ki Hornigold ve Charles Vane bu yüzden aniden karşı atağa geçmek istiyorlardı. Ben uskuna ile eve dönerken babam alabanda takımları ile ilgili bir emirler veriyordu. Benim buna hiç niyetim yoktu uskuna ile giderken denize atladım ve Tsunami Parçalayan'ın top penceresinden birine girdim. Alabanda'da ki askerler beni görünce ne iş dermiş gibi bir hareket yaptılar. Ben ise eğer tek kelime ederseniz sizi martılara yem ederim dedim ve dürbünü elime aldım.

Babamın şakası yoktur . Bir dava için savaşıyorsa ölene kadar götürürdü. İşte bizde bundan korkuyorduk.

Nassau'ya döndüğümu zannettiği zaman babam ve Kenwey Kingstona gittiler. Akşam olmuştu ve bahamaların o hırçın fırtınaları kendilerini belli etmeye başlamışlardı. Kenwey ile babam ne haldedir diye düşünmeye başlamıştım bile. Ama gördüğüm üzere babam çoktan Jamaika yakınlarında ki bir İngiliz kalesini ele geçirme planları yapmıştı. Adamların kalelerinden kendi gemilerini batıracaklardı. Ve İngilizler şok üstüne şok yaşayacaklardı. Bütün gece sahilde rom içip balık yemişlerdi ve bu planı konuşmuşlardı.

Du Casso diye çokta savunması olmayan bir kale vardı, Florida adasının oralarda. Başta onu ele geçireceklerdi ama o kale'nin yakınlarda birsürü ingiliz fırkateynleri vardı ve bir fırkateynin zırhı köpekbalığı derisi kadar sağlamdı. O yüzden Kenwey gene olaya karışacaktı. Babam artık yaşlanmıştı o kadar gizli işler yapamazdı. Kenwey Florida kıyılarında Navassa diye bir adadaydı. Kaleye en yakın ada orasıydı. Tsunami Parçalayan ise ondan komut bekleyecekti. Kenwey Jamaika'da yaşarken onu oradaki üstatlar eğitmişti ona hayat felsefelerini ve suikastçilik öğretmişlerdi. Kenwey'in felsefesi şuydu

"Kendin için yaşa dostların için öl" Bu cümle tam onların devirlerine uygun bir laftı. Çünkü babam dahil kimse kimseye yardım etmiyordu. Babam yardım etmezdi yani dostları haricinde ki kişilere yardım etmezdi ama boş yere insanlara zararda vermezdi.

Babam kamarasından çıktı elinde adanın küçük bir haritası ile. Onu bir tavernada ki barmenden almıştı. Barmen altın istemişti ama aldığı şey yumruktu. Bu harita Navassa'nın haritasıydı. Kenwey'in işine yarayacağını düşünmüştük. Bu ada çok büyük olmadığı için yerleşke azdı. İngiliz ve İspanyol askerleri adayı üs olarak kullanıyordu birde adada çiftlik ve depo vardı. Babam'ın gözü şimdiden fıldır fıldır olmuştu. Çünkü onları alt edecekti onlar kötüydü ve bunu yapacak olmasından zevk alıyordu .Sadece bundan zevk alıyordu. Haberi alıp gelen yanımızda demirlemiş olan Kenwey'e haritayı verdikten sonra "dikkatli ol alarm falan vardır, çalılara gizlen sessiz ol " dedi. Kenwey ise "Merak etme dostum" diyerek dalış yaptı. Kenwey sanki hep bugünü bekliyor gibiydi
Babam bağırdı "Sakın beni tayfayı yollamaya mecbur bırakma zaten başımızda bir ton dert var " dedi ve aşağı inerken beni buldu.