Koca bir denizin içinde baygın halde dibe doğru sürükleniyorduk. Etrafımızda ispermeçet balinaları ıslık çalıyordu ve sesler çıkarıyorlardı. Ama halen dibe düşüyorduk. Onlar bizi sanki uyarıyordu uyanmamız için. Daha sonra etrafımıza yanmış tahtalar düşüyordu. Ve denizin üzerinde kıyamet koptuğunu hissedebiliyordum. Alevler, dalgalar, rüzgarlar güç gösterisi yapıyordu. Babam elinde günce ile bana doğru geliyordu. Dibe battığımda ise tabelada bir isim gördüm. Tahta'da şu yazıyordu "Tsunami Parçalayan". Ve o an anide bir korkuyla uyandım. Etrafta gök gürlüyordu.
Hemen uyanıp bunun bir rüya olduğuna şükrettim. Alabanda da ki mürettebat odalarında bir ranzada uyandıgımda saat gece yarısıydı. Ne olur ne olmaz diye gerçek mi değil mi diye pencereden dışarı bakıp kontrol ettim. Sadece geminin giderken çıkardığı suların huzur verici sesi vardı. Ve pencereden detaylı bakınca Nassau ya yaklaştığımızı gördüm. Çok sevinçliydim. Nihayet vatanımıza geri dönüyorduk. Burasi filedelfiya kıyılarıydı.
Acaba tek mi dönüyorduk ? Sidd in işi olsa bile can dostumuz Kenwey amca bizi asla bırakmazdı. Koridordan geçerken milleti rahatsız etmemek için dikkat ediyordum. Güverteye çıkan kapağa yaklaştığımda Linda gemisinin Kaptanı Linda bana bağırdı
"Hey ufaklık pişt sana diyorum sen iyi birine benziyorsun bana yardım et" dedi. Onu kelepçeleyip rom, metal ve şeker gibi ürünleri koyduğumuz depoya bağlamıştık. Yemekte vermiştik elbette. Arkamı döndüm ve "Evet hanımefendi iyi biriyim ama kötülere yardım etmem" dedim ve yoluma devam ettim. Arkamdan bağırdığını duyabildim. Lanetler okuyordu. Ama köpeklerin duası tutsaydı...
Güverteye çıkan kapağı açtım. Hava yine çok güzeldi. Serin esen rüzgar mavi, siyah ve gri gökyüzü vardı. Babam dümendeydi. Serdümen uyuyordu ve tayfanın bırkaçı çalışıyordu. Yukarı çıkıp tam babama seslenecektim ki babamın bağırdığını gördüm. Kime bağırdığına baktım bu Kenwey idi. Kenwey ile gene tatlı atışmalarını yapıyorlardı. Babam uzaktaki adayı göstererek "Hey kenwey şu adaya bak aynı büyükannenin kıçına benziyor" dedi ve kahkahayı bastı. Kenwey amca ise "Gördüğün tek kıç galiba o Teach "dedi ve oda güldü. Babamla Kenwey in bu atışmalarına bayılıyordum. Kenwey hiç alınmazdı. Onlar gerçek dostlardı. Korsanlardan öğreneceğiniz çok şey oluyor.
Bugünlerde herkes birbirinin kuyusunu kazma peşinde ama ortada ganimet bile olsa dost olan korsanlar birbirlerini satmaz.
Ay'ın ışığı denize vurdugunda deniz yeşil gibi gözüküyordu ve acayip kasvetli bir manzara oluşuyordu. Babam ın bağırtısı denizde yankı yapti " Alberabeeer , Alberaberr hedef Nassau. Hadi beyler vatana dönelim." Dedi. Kenwey in gemisinden de aynı komutlar gelince hızla hareket ediyorduk. Babamla biraz sohbet ettim. Bu işin nereye kadar gideceğini ne zaman biteceğini sordum. Vatana sadece kısa bir süre için gidiyorduk biliyordum. Heyecan seviyordum ama biraz bıkmıştım. Uzun süredir denizdeydik sonuçta. Babam uzaklara bakıp yakında evlat yakında dedi.
Biraz sonra babamın müthiş dikkati sayesinde muhteşem bir tehlikeyi önceden sezmiştik. Bir korsanda sezgi olmazsa o bir korsan değildir. Ona talihte uğramaz ve yenilmeye mahkum olur. Babam ilerde ki fırkateynleri uzaktan fark etmiş ve bunların gezgin gemiler olmadığını anlamıştı. Bunlar kimliği belirsiz dört fırkateyndi. Ve bize saldırmaya hazırlanıyorlardı. Yetmedi mi artık ?
Babam yine gürledi. "Alamaa küreekk" ve Kenweye yaklaşıp
"Kenwey şu dört dinozoru görüyor musun hazırlan çabuk" dedi.
Kenwey ise "Ahh dost bende sıkılmaya başlamıştım" deyip hazırlandı. Gemilerimizi denizin açığına çıkarıyorduk. Babam yine emirlere başlamıştı. Gemide acele başlamıştı. Herkes görev yerlerine geçmek için koşuyordu. Sabaha kadar savaşacaktık anlaşılan. Hemen Tsunami parçalayan'ın pruva kısmında ki yeni alev silahıyla denizin üzerini sınır olarak yaktık. Düşmanlar havanlara başlamışlardı bile. Kenwey etraflarında dolaşıp yanan gülleler atmaya başlamıştı . Amaç dikkat dağıtmaktı. Gece nin karanlığında denizde sadece biz vardık. Peki bu adamları kim yollamıştı. Bahamalarda bize saldıracak kadar salaklar mıydı ? Tam bunu düşünürken babam gürledi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Korsan Talihi
Fiction HistoriqueYıllardan 1714 'tür. Bahamaların en önemli toprağı olan Nassau'nun güzel kıyıları korsanların elindeydi. Daha doğrusu tek bir korsan'ın elindeydi. Meşhur Kaptan Edward Teach. Namı diğer Karasakal. Refah ve özgürlük içinde yaşarlarken bir gün Bonovi...