Karanlık yolda hızla arabası ile ilerleyen genç adam bir an önce depoya gitmek ve o şerefsize kendisinin kim olduğunu gösterecek, Erva'yı da sağ salim alacaktı.
Atakan kısa süre içinde depoya varmıştı. Deponun önünde siyah giyinimli korumaları gördü. Yavaş yavaş depoya yürürken bir yandan da etrafına bakıyordu. Deponun içine girdiğinde hafif ışılyısıyla yanan ışık gördü. O ışığa doğru gitti ancak kimse yoktu. Kimse olmadığını görünce aniden sinirlendi. Oysaki Cemal, onu buraya çağırmıştı. Ama Cemal yoktu. Etrafına bakındı ve az ilerde duran, aşağıya doğru uzanan merdiven gördü. Merdivenden aşağıya yavaş adımlarla inmeye başladı. 'Belki burada olabilirler' diye düşündü. Düşüncelerinde de yanılmadı ve sandalye de elleri bağlı, dudağı patlamış, kaşı mosmor olan Erva'yı gördü. Erva'nın içler acısı halini görünce gerçekten çok üzüldü. Anlık bir hisle Erva'ya dediği sözler, yaptığı hareketler gelmişti aklına. Bu sefer hem pişman hemde çok üzgündü. 'o piçler ne yapmışlardır Erva' ya ' sözcükleri döküldü dudaklarından. Bu düşüncelerinden kurtulup Erva' nın yanına gitti ve ellerini çözdü. Halsiz ve bitkin olan Erva ayağa kalmaya çalıştı. Güçlükle kalkabilmişti. Kalktığı an bitkinlikten yere yığılacaktı ki Atakan aniden kolunu Erva'nın sırtına koydu ve Erva yere kapaklanmaktan son anda kurtuldu. Atakan yavaşça Erva'yı kucaklayarak kaldırdı ve dışarı çıkmak için bir adım atmıştı ki o sırada arkasında korkunç bir acı hissetti. Acının sebebi Cemal'in silahın arkasıyla Atakan'ın başına vurmasıydı. Atakan kucağında Erva'ya birlikte yere yığıldı. Atakan bayılmadan önce gözlerini aralayıp Erva 'ya baktı. Ne kadar saf ve temiz olduğunu gördü. Ve' sen benim dünyam için fazla saf ve temizsin. sakar kız. ' dedi ve gözlerini kapadı.
🌟🌟🌟🌟🌟🌟🌟🌟
Genç adam gözlerini açtığında boş ve zifiri karanlıkta olmayan, hafif ışıkla aydınlatılmış küçük bir odada buldu kendini. Yere oturmuş elleri arkadan bağlıydı. Kafasını hafif kaldırdığında karşısında Erva' nın olduğunu gördü. Onunda ellerini arkasından bağlıydı. Erva ile Atakan birbirlerine karşılıklı olacak bir pozisyonla elleri başlanmıştı. Atakan, Erva'nın kusursuz ve saf yüzünü izlemeye başladı. Erva 'da çok geçmeden ayıkmıştı. Gözlerini açtığında karşısında Atakan' ı görünce biraz şaşırdı ve sinirlendi.
"Ne işiniz var burada?" diye girdi söze. Atakan'dan da cevap gecikmedi.
"İzin verirsen seni kurtarmaya geldim."
"Bu bağlı şekilde mi beni kurtaracaktınız?" Atakan olduğu pozisyona baktı ve gerçekten de bu halde mi kurtaracaktı. Erva haklıydı.
"Aslında ben seni kurtarmaya geldim ama..." Erva, Atakan'ın sözünü kesti.
"Ama başaramadınız ve şuan bu haldesiniz.Haldeyiz desek daha doğru."Atakan onaylarcasına kafasını salladı.
"Evet kabul ediyorum. Olmadı. Ama buradan çıkacağız merak etme.Güven bana. "
"Kafede kolumdan tutup bağırıp çağıran, her fırsat bulduğunda beni azarlayan birine nasıl güvenilir bilmiyorum." Atakan, Erva'nın söylediği cümleyle üzülmüştü.Ona yaptığı şeyler geldi aklına.
"Bak Erva, o gün yaptıklarım için özür dilerim. Ben orta seviyede sinir hastasıyım. Her ay kontrole gidiyoruz. Bu hastalığımı annem biliyordu. En yakın arkadaşım biliyor ve sen de öğrendin artık. Ben tekrardan çok özür dilerim. Çok çabuk sinirleniyorum." Erva, Atakan'ın söylediklerine üzülmüştü.Sinir hastası olduğunu hiç tahmin edemezdi.
" Çok geçmiş olsun. "
Bir kaç dakika ikiside sessiz kaldılar. Daha sonra lafa giren Atakan oldu.
" Ne okuyorsun? Yani hangi bölüm?Merak ettim. " aslında derdi Erva'yı yavaş yavaş da olsa tanımak istemesiydi. Bu yüzden ilk sorduğu soru bu olmuştu. Çünkü hayatında Erva gibi bir kızı gerçekten hiç tanımamıştı. Erva farklı gelmişti onun gözüne. Erva soruyu duyunca terslemek veya susmak yerine cevaplamaya karar verdi. Çünkü Atakan'ın mafya olduğunu biliyordu.
"İslami ilimler okuyorum." dedi genç kız. Atakan, Erva'nın bu bölümü okuduğunu en başından anlamıştı ama bir de Erva 'nın ağzından duymak istemişti.
"Demek İslami ilimler he? Zaten anlamıştım bu bölümü okuduğunu?" şaşırmıştı Erva.
"Nereden anladınız?" dedi.
"Herşeyinden."
"Nasıl yani?" Atakan bu soruyu duyunca hafif tebessüm edip içinden' Bu kız sandığımdan da saf. ' dedi.
"Yani, tarzın, oturuşu, konuşman falan diyorum. Belli ediyor." dedi genç adam. Erva, Atakan' ın cümlelerine sessiz kalmış, bir şey söylememişti. Tam o sırada Atakan 'ın telefonunun sesi duyuldu. Atakan, elleri bağlı olduğu için telefonu alamıyordu. Erva' ya seslendi.
" Erva ben şimdi sana yaklaşacağım sen cebimden telefonu çıkaracaksın. Tamam mı?" Erva istemesede onaylarcasına kafa salladı. Atakan, Erva 'ya yaklaştı. Elleri bağlı olduğu için doğru düzgün hareket edemiyordu. Atakan dengesini kaybedip Erva' nın üstüne düşüverdi.
Kafasını kaldırdığında Erva 'nın gözlerinin kapalı olduğunu gördü. Neden gözlerini kapatmıştı, anlayamadı. Biraz Erva nın kusursuz yüzüne baktı. Erva "Kalkar mısınız?" dedi. Atakan duyduğu cümleyle kendine geldi ve Erva' nın üstünden kalktı. Erva ise biraz utanmış ve biraz da rahatsız olmuştu. Hemen Atakan'ın cebinden telefonu aldı. Telefonun ekranında 'Ece' yazıyordu. Atakan:
"Telefonu hoparlöre alabilir misin?"
Erva evet anlamında kafasını salladı.
Telefon hoparlöre alındığında telefonda ki kişi konuştu.
"Alo Atakan sevgilim neredesin? Bugün aradım açmadın?"
"Ece, ben şuan müsait değilim. Seni daha sonra arasam?"
"Ama nerede olduğunu merak ediyorum. İyi misin sen?"
"İyiyim Ece iyiyim. Daha sonra arayacağım dedim."
"Ben seni özledim ama." Atakan, yanında Erva olduğu ve konuşmaları o da duyduğu için konuşmak istemiyordu.
"Ece arayacağım diyorum kapat telefonu."
"Tamam sevgilim. Seni çok seviyorum. Ama sen kapat."
"Ece!!! Benim işim var şuan. Kapat hadi!!"
"Tamam kapatıyorum. Öptüm." Ece telefonu kapatmıştı. O sırada Erva konuştu.
"Neden yalan söylediniz?" Atakan Erva'nın dediklerini anlayamamıştı.
"Anlayamadım?"
"Diyorum ki işim var dediniz. Gerçekleri niye söylemediniz? En azından birbirlerini çağırıp bizi kurtarmasını söylerdiniz." Atakan şimdi anlamıştı Erva 'nın dediklerini.
"Sen merak etme ben ikimizi de kurtaracağım buradan." dedi. Atakan cümlesini tamamladıktan sonra kapı açılma sesi duyuldu. Gelen Cemal' di. Cemal yavaş adımlarla Erva'nın üzerine doğru geliyordu. Erva bir yandan korkmaya başlamış bir yandan da kendisini kaçıran adamın kim olduğunu merak ediyordu. Atakan ise Cemal'in geldiğini anlayınca :
"Ulan şerefsiz sana bu yaptıklarını fazlasıyla ödeteceğim. Kız kaçırmak neymiş sana göstereceğim. Şerefsiz!!" Cemal, Atakan'ın sözleri karşısında suspus olmuş ve sadece Erva'ya odaklanmıştı.yazım yanlışlarım varsa affola
Hepinize selam. Uzun zaman sonra yeni bölüm geldi.O zaman keyifli okumalar... 🌟🌟🌟🌟
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kum Tanesi
RomanceAllah der ki kimi benden çok seversen onu senden alırım. Ve ekler onsuz yaşayamam deme seni onsuz da yaşatırım. Ve mevsimler geçer, gölge veren ağaçların dalları kurur, sabrın taşar, canından çok saydığın yar bile bir gün el olur. Aklın şaşar, dostu...