Her insanın asla olmaz dediği ama kurmaya devam ettiği hayalleri vardır. Bu hayaller her ne kadar imkansız gibi görünsede kişinin günü güzel sonlandırmasına, bir sonraki güne umut dolu başlamasına sebep olur çünkü insan elinde hiçbir şeyi kalmadığı anda bile hayallerine tutunur...
24 AĞUSTOS (DÜĞÜN GÜNÜ)
Işıl ışıl parlayan mavi gözleri ile aynadaki görüntüsünü inceleyen genç kız, titreyen ellerini iki yanında yumruk yaparken, deli gibi çarpan kalbini duymazdan gelmeye çalışıyordu. Kurarken kendisini utandıran hayalinin gerçekleştiğine inanamıyordu. Bunu dile getirmeye korkuyordu ama her şey hayalini kurduğu gibiydi. Hayalini kurduğu gelinlik tüm vücudunu sarmış bir şekilde üstündeydi. Saçları Alev'in tüm itirazlarına rağmen hayalini kurduğu gibi salık bırakılmıştı ve en önemlisi birkaç saat sonra eşi olacak adam Demir POYRAZ'dan başkası değildi. Bunu kendisine tekrar hatırlatmak zaten hızlı çarpan kalp atışlarını daha da hızlandırırken yumruk halinde durmaya devam eden sağ elini sol göğsünün üstüne bastırdı.
-"Sakin ol, Deniz! Bugünü, düğün gününü mahvetmek istemezsin. Derin derin nefes al ve ver." diye kendisini rahatlatmaya çalışırken odasının açılan kapısı ile üstündeki gelinliğin izin verdiği hızla arkasını döndü ve kendisine beğeni dolu gözlerle bakan dedesi ile karşılaştı. "Dedeciğim!" dediği an seri adımlarla yanına gelip ellerini ellerinin içine hapseden dedesinin
-"Babaannene benzediğini biliyordum zaten ama hiç bugünkü kadar benzememiştin. Çok güzel olmuşsun." kurduğu cümleyle eş zamanlı dolan gözleri sebebi ile
-"Teşekkür ederim." demekten öteye geçemedi. Sevdiği ve kaybettiği karısını özleyen bir adama nasıl teselli verilirdi ki? Hemde böyle bir günde.
-"Demir, seni görünce bayılacak... Bayılacak derken mecazi anlam kullanmadığımı bilmeni istiyorum. Gerçekten bayılacak!" diyen dedesi ile istemsizce yutkunduktan sonra
-"Tabi ondan önce ben bayılmazsam." diye fısıldadı.
-"Bir sorun mu var, güzel torunum?"
-"Çok heyecanlıyım, dede. Her şeyi berbat etmekten korkuyorum."
-"Kötü düşünme! Bugün her şey mükemmel olacak çünkü sen mükemmelsin." diyen dedesine sımsıkı sarılan genç kız
-"İyi ki varsın, dedeciğim." dediği an açılan kapı ile istemese de uzaklaşmak zorunda kaldı dedesinden. Ardından da kendisine beğeni ile bakan Sude ve ağabeyi ile göz göze geldi.
-"Vay canına!" diyen ağabeyinin gözlerinde hüznü ve mutluluğu aynı anda gören Deniz, titrek bir nefes aldı.
-"Beğendiniz mi, gerçekten? Tekne düğünü için abartı kaçtığını biliyorum ama yine de bu gelinlikten vazgeçemezdim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geniş Zamanda SEN - TAMAMLANDI
Chick-Lit"Bir kız düşünün... Henüz 17 yaşında. Bir kız düşünün... Olabileceğinden fazla olgun, fazla güçlü, fazla yıpranmış. Bir kız düşünün... Anne ve babası tarafından sevilmeyen, ilk aşkım dediği ağabeyi tarafından geride bırakılmış. Kendisinden sevgisini...