15

18.6K 635 54
                                    

Polis çıkarken Asil tekrar ayağa kalktı. "Eşiniz kaza olduğunda ısrarcı beyefendi " derken hala Asil'e dik dik bakmayı sürdürdü ve sonunda "Geçmiş olsun" diyerek yanından uzaklaştı.

Ardından artık Asil için odaya girme vakti gelmişti. Tedirgin bir ifadeyle kapıyı tıkladı ve içeri girdi. Asil'i karşısında gören Aslı hafif doğrulduğu yatakta geri çekildi. Canının acısı yüzüne yansımıştı kadının. Yüzünde de belirgin bir korku vardı. Asil kendine bi kez daha lanet etti. Ona daha fazla yaklaşıp korkutmak istemedi.

Aslı hemen söze girdi "Ben yapmadım Ağam " dedi. Asil anlamaz bir şekilde Aslı'ya baktı. "Karınıza ben zarar vermedim." Dedi. Asil artık ne demek istediğini anlıyordu Aslı'nın . Karısının durumu tamamen aklından çıkmıştı. "Ben geçmiş olsun demek için geldim Aslı " dedi. Aslı fazlasıyla şaşırmıştı . "Sağolun Ağam " diyerek kafasını öne eğdi. Asil öylece kalakaldı. Karşısında yüzü kolları morluklar içinde duran kadına baktı. Öylesine zayıf ve güçsüzdü ki.

"Be.. bebek için çok üzüldüm." diye kekeledi Asil. "Ben bilmiyordum" dedi. Aslı'nın yüzünden derin bir hüzün geçti. Gözünden bir damla yaş akarken " O cennetin kapısında şefaat etmek için annesini bekliyor Ağam, beni de yanına alacak inşallah " dedi. Gözyaşları inci taneleri gibi akıyordu gözlerinden. Asil bu cümleleri hiç beklemiyordu. Ne denir di ki...

Bi kaç dakika sonra içeriye hemşire girerek sessizliği bozdu. O işini yaparken Asil Aslı'yı  izliyordu. Canının yandığı her halinden belliydi ama hiç sesini çıkartmıyordu kadın. Başında çiçekli bir yazma üzerinde hastane elbisesi vardı. Yerde onu ilk gördüğünde başında örtü yoktu ve saçları kısacık kesilmişti. İçi acıdı. Aslı yine sözünü tutmuştu Asil'in. Keşke tutmasaydı diye geçirdi içinden. Hemşire çıkınca yanına yaklaştı. Tam başındaki örtüyü çekeceği zaman Aslı kendini korumaya çalışır gibi irkildi. Nasıl korkuttuysa kadını en ufak hareketi tehtit zannediyordu. Yavaşça örtüyü çekti. " Özür dilerim "dedi. Gerçekten üzgün olduğu belliydi Asil'in. "Yine uzar Ağam" dedi Aslı sanki asılı teselli etmesi gereken oymuş gibi.

Asil daha fazla dayanamadı hava alması gerekiyordu. Bu konuşma onun nefes almasını engelliyordu çünkü. Tam çıkacakken Aslı "Ağam yemin ederim karınıza ben zarar vermedim" dedi. Bu kadın bu halinde başka şey düşünmezmiydi diye geçirdi içinden Asil. Tekrar Aslı'ya dönüp merak etmese de sırf Aslı  rahatlasın diye sordu. "Sabah benim canım çok fazla tatlı çekmişti. Dışarı çıktım hemen " derken Asil kesti "Tatlı mi , sabah sabah" diye baktı Aslı'ya sorgularcasına. Aslı da Asil'e baktı, yüzü buğulandı. "Ağam sanırım bebek " dedi. Asil o an anladı kadın  o saatlerde hala hamileydi ve tatlı aşeriyordu. Anlayışla gülümsedi." Sonra hanımağa yukardan indi sizin benim yanımda olduğunuzu sandı. Onu geri almak için neler yapacağım izle ve gör  dedi ve kendine zarar vermeye başladı. Yemin ederim ben elimi bile sürmedim tam yapma diye atılıyordum ki siz çıktınız odadan. Bu kadar . Ben bişey yapmadım Ağam" dedi tekrar. Asil az çok anlamıştı neler olduğunu karısını da tanıyordu. Sinirlendiğinde kendisine zarar verebilen bi kadındı hanımağa. Birçok kez şahit olmuştu bu duruma Asil. . "Tamam Aslı sen düşünme bunları. İyileşmeye bak. Ben gene gelicem " diyerek çıktı. Ardında şaşkın şaşkın bakan bir Aslı bırakarak.

Gelin HanımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin