Aslı için yapılabilecek her türlü müdahele yapılmıştı . Kaburgalarındaki kırıklar özellikle de bacağındaki enfeksiyon şu an en büyük problemdi çünkü vücuda yayılma noktasında hayatı tehlikeden bahsetti doktor. Bir de hiç geçmeyecek bir kaç ize sahip olmuştu Aslı o ahırda... Psikolojisi için ise kimse bir tahminde bile bulunamıyordu .
Özel odaya alınıp uyuması için serum takılmıştı. Asil de Aslı'nın odasına giderken kapının önünde konuşan iki hemşire Asil'i tamımadıkları için rahatça konuşuyordu. Sarışın olan diğerine " Farelerin yediği kadın bu mu?"diye sorarken başını odaya doğru uzatıyordu. "Ayy oda çok kötü kokuyor" diye devam etti. Diğeri "Sen bide ilk getirildiğinde görseydin" diye konuştu. "Ağa karısı diyorlar bide yeminle böyle ağa karısı olacağıma bi ömür bekar yaşarım be" diye devam etti.
Asil konuşulanları ellerini yumruk yaparak dinliyordu. Ama onlara kızacak durumu da yoktu. Söyledikleri malesefki fazlasıyla doğruydu.
Asil odaya girdiğinde Aslı uyuyordu. Yüzü gözü morluk içinde bacağında kollarında sargılar vardı. İçi paramparça oldu asıl in hayatında ilk kez böyle acı çekiyordu yüreği . Yanına gelen doktorlarla konuştu. Doktor hayati tehlikeyi atlattığını ancak uzun süreli bir bakımla ayağa kalkacağını belirtti . Bütün kan değerleri yerlerdeydi. Doktor tam çıkacakken Asil " Onu yıkamak istiyorum" dedi. Doktor ne demek istediğini anlamıştı ama şu aşamada bunu yapmanın doğru olmayacağını söyledi. Bu arada yanlarındaki diğer doktor "Hocam su geçirmez sargılar kullandık ve hastaya da iyi geleceğini düşünüyorum" diye Asil'e katılınca çok dikkatli ve özenli olmak şartıyla kabul etti deneyimli doktor.
Gelen hemşire serumu çıkarttı ardından da Aslı'nın üstündekileri çıkartmaya yardım etti.
Asil önceden hazırladığı banyonun küvetine yerleştirdi Aslı'nın yaralı , külçeyi andıran bedenini. Sonrasında kendide arkasına geçip oturdu Önceden satın aldığı bit şampuanıyla kadının saçını büyük bir özenle yıkadı birkaç kez. Sonrasında yaralarını incitmeyecek şekilde tüm vücudunu köpükledi. Bir yandan Aslı'yı duruladı bi yandan ağladı. Aslı'nın vücudundan döktüğü sulara karıştı göz yaşları Asil'in.Tam da orda Aslı o haldeyken bir yemin etti Asil. Yaşadığı sürece bu kadına herhangi bir zarar gelmesine, tek bir damla gözyaşı dökmesine artık izin vermeyecekti. Gerekirse kadını kendinden bile koruyacaktı. Ve ilerde bir gün tüm bu yaptıkları için kendini affetmesini ümit edecekti.
Aslı'nın iyice temizlendiğine emin olduğunda Asil kadını yeni havalandırılmış ve nevrsimleri değiştirilmiş odaya taşıdı. Artık biraz daha iyi görünüyor diye düşündü.
Gece saat 12' ye kadar sanki herbir yarayı kafasına kazımak istercesine gözünü bir dakika Aslı'nın üzerinden ayırmadı Asil. Kısacık sarı saçları kıvrılmaya başlamıştı asice. Gülümsedi Asil ve kadının kafasına minicik bir öpücük kondurdu.
İçeriye giren hemşirenin "Aslı" diye çığlığıyla uyandı koltukta içi geçen Asil.
Daha ne olduğunu anlayamadan " Aslı'ya noldu Asil ağa " diye bu sefer de Asil'e sesini yükseltti hemşire. " Sen Aslı'yı nerden tanıyorsun" diye diklendi Asil ağa hiç düşünmeden. "O benim okul arkadaşım." "Söyle noldu Aslı'ya" diye bağırdı hemşire hiç geri adım atmadan. Asil de hemşirede kızgın birer boğa gibiydi. Kadın birden arkasını dönüp bir hışımla odadan çıktı.Asil yüzünü buruşturdu. Bu kadını kesinlikle tanımıyordu ama kadın konuşurken kırk yıldır kendini tanırcasına çemkiriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gelin Hanım
General FictionGüzel Aslı... asil Aslı... Karahan konağının kıymetlisi Aslı ...artık gelin değil kuma Aslı... Asil Ağa'nın kuması Aslı. Canı cayır cayır yansada elindeki son fırsatı değerlendirmek için herseyi göze alan ama yaşayacaklarının çeyreğini bile aklına...