24

19.4K 707 108
                                    

Aslı  gözlerini  araladığında çoktan akşam  vakti olmuş ve yanı başında ne zamandır göremediği annesi  oturuyordu. Bir an öldüğünü ve cennete gittiğini düşündü.  Ama hastane odasının görüntüsü onu bulunduğu yeri biraz olsun anlamaya itti. Oysa ölmek için ne çok dua etmişti Aslı. Annesi  Bergüzar hanım "Aslımm , uyandın şükürler olsun " diye sevinç gözyaşları dökmeye  başlamıştı bile.  Aslı  ise kısık sesle kekeleyerek " An ne m" diyebildi.
Yaşlı kadın" Yorma  kendini güzel kızım. Şükürler olsun rabbime ben doktora haber veriyim" diyerek yanından  uzaklaştı.

Aslı bir türlü buraya  nasıl geldiğini hatırlayamadı. En son ahırda titriyordu. Noldu aradan ne kadar zaman  geçti hiç bilemedi. Sadece bomboş gözlerle etrafa bakıyordu. Sanki içindeki bütün duyguları sökülüp atılmış gibiydi.

Doktor gelip muayenesini yaptıktan sonra konuşmaya başladı . "Aslı hanım hastanemize geldiğinizde baygındınız. 24 saati aşkın süredir uyuyorsunuz. Vücudunuzda çeşitli darp  izleri mevcut. Ancak en önemlisi kaburga kemiklerinizdeki  kırıklar  ve bacağınızda oluşan enfeksiyondu . Bu dakikadan sonra iyileşme sürecinde çok hassas davranılması gerekiyor" derken annesi hemen  lafa girdi. "Gözüm gibi bakarım  doktor bey. Hiç merak etmeyin" dedi. " Birkaç  gün daha misafirimiz olacaksınız enfeksiyon hala kritik noktada . Artık biraz daha iyi hissediyorsanız polisler sizinle konuşacak darp durumu hakkında " diye sözünü bitirdi doktor. "Ta mam "diye kekeledi Aslı. Tam gitmeye hazırlanan  doktor tek kaşını kaldırıp geri döndü. "Aslı hanım lütfen bana adınızı ve soyadinizı söyler  misiniz? "dedi. Aslı şaşkınlıkla doktora  bakıp "As lı   Ka ra han" diye  kekeledi.  Doktor "Daha önce konuşmakta zorluk çektiğiniz oldu mu? "  diye sordu" Ha yır " diye kekeleyerek cevap verdi Aslıcık. "Peki yaşadığınız  tramva  yüzünden olmalı geçici  olduğunu  düşünüyorum  eğer burdan çıkana kadar geçmezse  bir psikiyatrist  arkadaşa görünmenizi  öneririm." dedi. "Pe ki." diye  yanıtladı  Aslı. Doktor çıkarken annesi gelip  yanına  oturdu. "Güzel  kuzum  lütfen her ne olduysa dosdoğru  anlat polise .Hiç birseyden, kimseden korkma sakın . Artık  sonuna kadar yanındayım. " dedi. "An ne  ne de mek is ti yor sun ."dedi.  "Bak kızım bizi hemşire arkadaşın Lâle  aradı, durumu anlattı. O bunu sana  Asil  ağanın yaptığını düşünüyor. Bunu polise de söyledi. Asil'i sabah  götürdüler. Eğer bu doğruysa ifaden den sonra ona gereken ceza verilecek. Kuzum  korkma  artık. Bunu sana kim yaptı? Bu nasıl oldu güzel kızım?" "Ka za  an ne "dedi. Kadın dikkatle  baktı kızına. "Öyle bile olsa artık seni o konakta sahipsiz bırakmayız bunu da bilesin ama içim hiç rahatlamadı. İyileş, konuşacağız" dedi. Aslı hala boş boş   bakıyordu annesine.  "De mek      A sil'i   gö tür müş ler" dedi hissiz bir şekilde.  "Evet koskoca Asil  Ağa tek kelime etmeden gitti polisle. İyi oldu gerçi yoksa benim elimden kurtulamazdı başka türlü" dedi kadın sinirle. Aslı hala hissiz bi biçimde bakıyordu annesine. O sırada polis girdi içeriye.

İfadeden sonra hem Aslı'nın  ailesi hem de Asil'in  ailesi sırayla birkaç dakikalığına  odaya girdiler hepsi istisnasiz çok üzgündü. Duymayan kalmamış anlaşılan "Ah Lâlem nasıl da ortalığı  ayağa kaldırmış canım  arkadaşım" diye düşündü ilk kez duygulandığını hissediyordu Aslı.

O gece ziyaretçiler gittikten sonra Aslı tam uyuyacakken odaya Asil  girdi. Aslı hayatında nerdeyse  ilk kez adamı görünce hiç bişey hissetmedi. Asil; uykusuzluktan çökmüş gözleri ,kırışmış takım elbisesi ve dağınık saçlarıyla resmen yaşlanmış gibi duruyordu.

"Aslı" diye yanına ilerledi Asil.   Aslı  refleksle hafif geri çekildi yattığı yerde. Bu ufak hareket Asil'i kendine getirmeye yetmişti.

"Aslı ben çok özür dilerim. İyi  misin? " diye sordu yumuşacık. Aslı onaylarcasına gözlerini kapattı yanlızca. "Ağrın  var mı?" Yok anlamında başını salladı Aslı.  Yine  beni şikayet etmedin Aslı" dedi. Aslı ruhsuzca bakarak" Bu   be nim  ya şa dık  la rı mı   de giş tir mez di." Diye konuştu oldukça  zorlanarak. "Tamam Aslı zorlama kendini. Ben çok ama çok  pişmanım. Ben sana yaşattığım her şey  için pişmanım. Affet bile diyemem şu an sana. Ama bana olan sevgin belki  bir  gün şu zavallı adamı affetmeye yeter." Aslı bomboş gözlerinde en ufak bir değişiklik yapmadan devam etti. "Bit ti  A sil" dedi. Asil kafasını öne eğdi. "U mut   bit ti   A sil " diye devam edince Asil  acıyla Aslı'ya  tekrar baktı. Bikaç saat önce arkadaşı Lâle  gelip Asille olan konuşmalarını anlatmıştı o yüzden Aslı artık Asil'in  herseyi bildiğini biliyordu.

Asil  çaresizce kapıya doğru giderken Aslı tekrar konuştu. "Gül ce yi ben yol la ma dım"  Asil hemen arkasını dönüp "Biliyorum Aslı yetmez gibi bir de  geri dönsün diye yalvarmışsın." Aslı anlamaz gözlerle bakınca Asil  devam etti "Konuşmanızı dinledim." Dedi . "O  yüz den be ni   çı kar dın   de mek  o   de lik ten." dedi Aslı tükürcesine. "Hayır Aslı, hayır, ben zaten çıkarmaya geliyordum. Ben , benim aklım yerinde değildi. Gün kavramımı yitirmiştim içmekten. Ben o kadar kaldığını bilemedim özür dilerim. Hepsi benim lânet  kafam yüzünden affet"  diye yalvardı Aslı'nın  eline uzanmaya çalışarak Aslı bi anda çekti elini hala buz gibi bakıyordu  Asil'e..

Aradan geçen  bikaç günde  Aslı'nın  yaraları iyileşiyordu ama konuşması hiç düzelmedi. Hastaneden çıkmadan gelen psikiyatrist durumun tamamen psikolojik  olduğunu  ve zamanla ve tabiki uzun bir tedavi süreciyle geçebileceğini düşündüğünü anlattı.

Bu süreçte Asil  nerdeyse hiç hastaneden ayrılmamıştı ama Aslı'nın  kendisinden rahatsız olduğunu bildiği için genellikle odanın kapısında oturuyordu. Aslı  özellikle geceleri kabuslarla uyanırken genelde Asil  hep yanında uyanık bir şekilde onu sakinleştirmeye çalışıyor ama Aslı bu yakınlığa bile tahammül  edemediği için Asil   sadece Bergüzar  annesini uyandırmakla  yetiniyordu.

Hastaneden çıkacakları gün geldiğinde Bergüzar hanım kızını kendi konağına götürmekte kararlıydı. Asil buna şiddetle karşı çıktı "Benim karımı hiç bir yere götüremezsiniz. " diye kesin bir dille konuştu. Ama Bergüzar hanım geri adım atmamakta kararlıydı. Tekrar aynı şeyleri  yaşamak istemiyordu  üzgün kadın. En sonunda  Asil  Bergüzar  hanımı da memnuniyetle  kendi konağında istediği kadar misafir etmeyi teklif  etti. Konağın en üst katını onlara tahsis edecekti böylelikle hem Aslı  annesinden ayrılmayacaktı hem de aynı çatı  altında kalacaktı karısıyla. Bergüzar hanım mecbur kabul etti ama Aslı  hala olanlara sanki kilometrelerce  uzaktan bakıyordu.

Eve çıkalı bir hafta kadar olmuştu. Günler geçiyor Aslı artık kendi katındaki terasa çıkıp annesi ve kayınvalidesiyle kahve içer hale gelmişti. Konaktaki herkes  en az annesi kadar ilgileniyordu  aslında Aslı ile. Bir tek Asil  üst kata gerek olmadıkça çıkmıyor ama geceleri Aslı uyuyunca  çıkıyordu. Hâlâ  kabuslar ara ara devam ediyordu. Aslı'nın  yakarışları  bitmek bilmiyordu...






Gelin HanımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin