Medya: Meriç
"Affettin değil mi? Affetmediysen ağlamaya başlarım bak."
Ada kollarını Meriç'e sarmış onunla birlikte yürürken Meriç baygın bakışlarla Ada'ya bakıyordu.
"Tamam affettim dedim ya kızım bi sal beni artık be! Sabahtan beri sülük gibi yapıştın."
Ada dudak bükerek ondan uzaklaştı. Meriç, Ada'ya şevkatli bir bakış atıp saçlarını karıştırdı ve ateşin etrafına oturdular.
Güneş, yerini aya bırakmış ve gece olmuştu. Tüm gün boyunca çeşitli dersler görmüştük. Şimdi ise her gece yaptığımız gibi akşam yemeğinden sonra ateşin etrafında oturuyorduk.
Gözlerim tam karşımda oturan Meriç'e değdiğinde onun da bana bakıyor olduğunu gördüm. Dudaklarım benden bağımsız iki yana kıvrılırken yaptığım şeyi farkedip gülümsememi bastırdım ve gözlerimi kaçırdım.
"Gençler aklıma dahiyane bir fikir geldi. Hadi ruh çağıralım!"
12. sınıflardan Hüseyin heyecanla ayağa kalkarken birkaç saniye ona baktık.
"Benim dedem hoca, dua falan da biliyorum. Hadi çağıralım aksiyon olur."
"Ya git test mest çöz YGS'ye kalmış burada birkaç ay. Sen ruh diyorsun."
İnek Serap elindeki test kitabıyla birlikte ayağa kalkıp gitti.
"Rakiplerin hepsini eledin, en birinci sensin aynen."
Hüseyin göz devirerek bize döndü.
"Hadi lan çok eğlenceli olacak bak."
"Bu işin sonunda başımıza bir şey gelirse sorumlusu sensin."
Eren işaret parmağını sallarken bizi de bu işe dahil ettiğini anlamıştım.
Ne sandınız bizde kardeşlik pazara kadar değil mezara kadar, hadi bakalım.
Başımı iki yana sallayıp beynimde dönen kamyon arkası yazıları yok ettim.
"Hadi lan bir çılgınlık yapalım."
Eymen hevesle konuştuğunda Meriç tereddütle ona baktı.
Hayatımda yaptığım en büyük çılgınlık yazın annemden gizli buzdolabındaki soğuk suyu kafama dikmemdi. Bence gayet aksiyonluydu..
"Bayıldığımda beni toplarsanız olur."
"Ayıp ettin kardeşim."
Onlar da onayladığında göt korkusundan kalkıp gidenler haricinde az kişi kalmıştık.
"Sakıncası yoksa yanında oturabilir miyim, Turna?"
Yavşak Mustafa, sanki birkaç gün önce dövülen o değilmiş gibi yanıma oturmaya yeltendiğinde hızla konuştum.
"Var. Yanıma oturmanı istemiyorum."
"Neden?"
Dedi sahte bir üzgünlükle.
"Meriç mi oturacak?"
Anan oturacak Mustafa, anan..
Konuşmaya yeltendiğimde Meriç aramıza girmişti.
"Ben oturacağım, bir sorun mu var?"
Mustafa'ya ürkütücü bakışlar atarken korkmadım desem yalan olurdu. O eğlenceli çocuk gitmiş yerine korkunç bir adam gelmişti sanki. Kıskanınca tamamen değiştiğini aklımın bir köşesine yazmalıydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aklımdasın || TEXTİNG
Short Story0539*******: Bir inanışa göre, 0539*******: Kağıttan bin tane Turna kuşu katlayan kişiye bir dilek dileme hakkı verilir. 0539*******: Beraber dilek dileyelim mi, Turna? 26.10.2019 Texting'de 1. sırada! 08.11.2019 Mizah'ta 1. sırada!