5.7

84.2K 5.1K 2.2K
                                    

Medya: TurMer❤ Sizi yerim canım çocuklarım :')

"Alın bakalım önlüklerinizi."

Meriç'in bize uzatmış olduğu önlükleri aldık. Sözleştiğimiz gibi kafeye yardıma gelmiştik ve saat sabah 8.30'du.

Bak işte, normalde haftasonu asla erken kalkmayan ben, Meriç'e yardım için kalkıp gelmiştim. Aşk insana her şeyi yaptırıyordu..

"Her şey basit. Gidiceksiniz masaya ne sipariş ettiklerini soracaksınız sonra hazırlanan şeyi onlara götüreceksiniz, bu kadar. Bunu da niye anlatıyorsam, anlamışsınızdır zaten. Sabah sabah kafalar bin beş yüz."

Kendi kendine söylenirken onun bu tatlı haline güldüm.

"Kanka dün gece yüzünden de olabilir.."

Eymen sırıtarak konuşurken gülüşümü kesmiş ve ciddi bir şekilde durmuştum.

"Sus sus, kendimi o kadar sıkmışım ki her yerim ağrıyor anasını satayım."

"Bak bak birde sıkmışım diyor. Topu bana atıp kaçtın be! Tüm çileyi ben çektim!"

Welcome, çirkef Turna..

Meriç gülerek yanağımdan makas aldı.

"Sevgili olduğumuzu ben söyledim en azından."

Vay be kanka, ne büyük yardım ettin vallahi hakkını ödeyemem.

"Siz eve gidince ne oldu?"

Ada'nın sorusuna göz devirdim.

"Eve girdiğim gibi uçarak odama gittim uykum var deyip. Nasıl bir kafadaysam o an, babamın odama gelebileceği aklımın ucundan bile geçmedi. Her şeyi anlattım mecburen. Senin bana anonim olarak yazdığını da söyledim. Takdiğini hiç beğenmedi. 'Bu ne böyle, mektup gönderseymiş daha romantik olurmuş.' falan dedi. Bi ara kendini kaptırıp benimle dedikodu falan da yaptı. Sonra birsürü nasihat verdi. En son çıkarken de şey dedi 'Neyse en azından yabancı değil.' Sevindi galiba, tam anlayamadım."

Bizimkiler gülerken Meriç kafamı tutup anlımdan öptü.

"Tamam işte ne zaman gelip isteyeceksine getirmiş olayı. Ne zaman müsaitsiniz?"

Gülerek göz devirirken Derin'in sinirli sesiyle gözler ona döndü.

"Ya Mehmet kurbanın olayım sal beni be. Sabahın köründe arayacak kadar seviyorsun beni anladım, Allah razı olsun ama kalp yollarım sana tıkalı. Hayır Mehmet, E5'te trafik var. Çevre yolundada kaza olmuş. Orada çalışma var. Mehmet inan bana, annenin düğünde bana takacağı trabzon seti hiç umrumda değil. Hayır, 15 tane kalın bilezik de değil. Gümüş gerdanlık da... tamam biraz hoşuma gitti ama gerek yok bunlara. Mehmet, deden erkek torun istiyorsa gider yaparsın o zaman bunun beni alakadar eden kısmı neresi? Oha Mehmet!"

Derin'in konuşmasını şaşkınlıkla izlerken Eymen hızla telefonu Derin'in elinden alıp kendi kulağına koydu. Duyduğu şeyler yüzünden olsa gerek gözleri fal taşı gibi açılmıştı.

"LAN! Amına koyayım ne abisi lan ne abisi?! Bak hâlâ abi diyor. Kardeşim sen ne yüzsüz, ne utanmaz adamsın lan? Tövbe bak sabah sabah günaha sokacaksın beni. Lan Derin ne yapsın senin dedenin 17 tane erkek torun istemesini? Ebesinin amı!"

Telefonu hızla kapatıp burnundan solurken gülmekten karnım ağrıyordu.

"Ne dedi?"

Derin merakla sorarken Eymen sinirle konuştu.

"Sana ne dedi?"

"Ne diyecek, düğünde bana takılacak trabzon setini, 15 tane bileziği, gümüş gerdanlığı falan söylüyor."

Aklımdasın || TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin