"Ders bitmiştir, çıkabilirsiniz."Uykusuzluktan düşen kafam hocanın sesiyle kalktığında dersin bittiğine şükretmiştim. Dersin hocası yaklaşık 70 yaşındaydı ve o kadar yavaş anlatıyordu ki derste uyumayan bir tane bile öğrenci yoktu. Not defterimi çantama atıp oturduğum yerden kalktım ve sınıftan çıktım.
Üniversitede üçüncü yılımdı ve açık konuşmak gerekirse lise yıllarımı deli gibi özlüyordum. O yıllara geri gitmek istememin sebebi sınıftan çıkıp iki adım attığımda Meriç'i görüyor olmamdı. Şimdi öyle bir imkanımız yoktu çünkü farklı okullardaydık ve okullarımız bir hâyli uzaktı. Onun ders saatlerinle benim ders saatlerimin asla uymaması sinirlerimi bozan bir diğer durumdu. Neredeyse dört gündür görüşemiyorduk ve bu durum okulu bırakıp Meriç'e kaçma isteğimi körüklüyordu.
Fakülteden çıkıp bahçeye doğru yürürken cebimdeki telefonumun titremesiyle elime aldım. Meriç mesaj atmıştı.
Anonim♡: Güzelim dersin ne zaman biter?
Siz: Bitti bile
Anonim♡: Kampüsün çıkışında bekliyorum seni :)
Siz: AY GELDİN Mİ?
Anonim♡: Yok hayatım, canım seni kampüsün dışına kadar yürütmek istiyor
Anonim♡: Salak mısın geldim tabii
Siz: Ya Meriiiiiç
Anonim♡: Hadi kızım çabuk gel özledim
Mesajına görüldü bırakıp sevinçle koşar adım ilerledim. Kısa sürede yanına varırken arabasına yasladığı kalçasını çekip doğruldu ve sırıttı.
"Nitelikli bir pubg oyuncusuyum, ben böyle güzel vurulmadım. Maşallah kurban olduğum rabbim insanları yaratmış, demiş daha güzeli neden olmasın, sonra seni yaratmış. Bu ne güzelliktir, parıltınla güneşe kafa mı tutuyorsun ne yapıyorsun?"
Ettiği iltifatlara kahkaha atarak açtığı kollarının arasına girdim. Elleri anında belimi bulurken beni sıkıca sardı.
"Veterinerlik okumayı bırakıp mühendislik okuyacağım başka çare bırakmıyor bana bu güzelliğin."
Manita bugün düşürme gününde anlaşılan..
Göğüsünde olan başımı geriye atıp gülerek ona baktım.
"Bugün yine formundasın."
Havalı bir şekilde gülümseyip göz kırptı.
"Bunlar hep çok özlediğimden."
"Sadece dört gün görüşmedik, Meriç."
Göz devirip konuştu.
"Yanımda olsan bile özlüyorum ki."
Tatlı tatlı gülümsediğimde burnumu sıkmış ve benden ayrılmıştı.
"Hadi bin bakalım. İşimiz var."
Kaşlarımı çatıp arabaya binerken koltuğa oturup ona döndüm.
"Ne işimiz var?"
Kemerini takıp bana döndü.
"Kafeye gideceğiz. Bugün üniversitedeki arkadaşlarımdan biri sevgilisine evlenme teklifi edecek. Nasıl bir sürpriz hazırlayacağımı bilmiyorum, bana yardım eder misin dedi. Seve seve dedim. Birlikte kafeyi hazırlayacağız. Hem, bir keresinde kafeye beni dinlemeye gelmişlerdi. Şarkı söylememi rica etti. Kafeyi hazırlama işinde sana güveniyorum, o yüzden birlikte hazırlayacağız."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aklımdasın || TEXTİNG
Kurzgeschichten0539*******: Bir inanışa göre, 0539*******: Kağıttan bin tane Turna kuşu katlayan kişiye bir dilek dileme hakkı verilir. 0539*******: Beraber dilek dileyelim mi, Turna? 26.10.2019 Texting'de 1. sırada! 08.11.2019 Mizah'ta 1. sırada!