"Bence buraya oturalım."Eymen'in diretmesi üzerine bir kez daha göz devirdik. Küçük bir değişiklik yapıp pikniğe gelmiştik ve Eymen sürekli gölgede oturmamızı istiyordu.
"Gerizekalı aşko, aylardan kasım olduğuna göre hangi mevsimde olmuş oluyoruz? Kış değil mi? Kışın soğuk olur. Gölgeye geçersek daha çok üşürüz ve senin gösterdiğin yer gölge. Güneş olan tarafa oturursak üşümeyiz. Anladın mı şimdi?"
Derin son çare olarak aptala anlatır gibi anlattığında Eymen başını sallamıştı.
"Off yine çok haklısın."
Ülkeden ülkeye göç eden göçmenlerin yanına aldığı eşyalardan daha fazla olan yiyeceklerimizi zorlukla oturacağımız yere taşırken içimden Eymen'e bir türlü yer beğenmediği için sövgülerimi iletiyordum. Herkes bir işin ucundan tutarken kısa sürede yerleşebilmiştik.
"Etler bende, herkes rahat olsun. Şef Eymen Demir iş başında."
Eymen havalı hareketlerle mangalı yakmaya çalışırken Derin sessiz bir biçimde mırıldandı.
"Aç kalacağız kesin bilgi."
"Bir şey mi dedin Derinciğim?"
"Harika bir yemek bizi bekliyor dedim."
Derin sahte bir mutlulukla konuşurken Eymen tatmin olmuş bir biçimde başını salladı.
"Kanka bir şey soracağım, bu mangala benzin döküp çakmak atarsam ne olur? Yanar değil mi?"
Eymen'in Meriç'e sorduğu soruyla göz devirdik.
"Aynen kardeşim hatta arabadan alıp dök benzini çakmağı da ben vereyim komple havalanalım. Yansın bütün orman."
Eymen salak salak baktığında Meriç onu ittirip mangalın başına geçti.
"Çık ordan gerizekalı, ben yakacağım mangalı."
Heyt be benim aşkoya bak! Mangal bile yakıyor!
Meriç mangalla uğraşırken kızlar olarak salatayı yapıyorduk.
"Dünya'da enişte diye bir kelime olmasa bile Meriç'e enişte derdim resmen. Şuraya bak, adam mangal bile yakıyor."
Derin'in dediklerine gülüp salatayı elime aldım.
"Aman sarışınım dikkat et."
Tek kaşımı kaldırarak Meriç'e döndüm.
"Sebep? Yemek yapamıyor olabilirim ama salata doğrayabiliyorum tamam mı?"
"Tamam."
Daha fazla uzatmayıp başını sallarken salatayı doğramaya başladım.
"Kanka karışmak gibi olmasın ama kabuk diye soyduğun şeylerle bi salata daha yapılır."
Ada mırıldanarak konuşurken sinirle ona baktığımda sustu. Bence gayet güzel doğruyordum. Gayet güzel doğramam Sevde'nin salatayı hızla elimden almasıyla son bulmuştu.
"Ver şunu be! Ziyan ettin hepsini."
"Aman be! Bu güzel ellerimin lezzetinden mahrum kalacağınız için ağlayın, yapmıyorum hiçbir şey."
Yalan arkadaşlar elimin lezzeti yok, işlerden kaytarmak için dram yaratıyorum..
"Zehirlenip bok yoluna gitmektense elinin lezzetinden mahrum kalalım meleğim."
Eren'in konuşmasıyla bizimkiler anırırken göz devirdim.
"Enişte sen en iyisi bırak bunu evlenirseniz aç kalırsınız vallahi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aklımdasın || TEXTİNG
Cerita Pendek0539*******: Bir inanışa göre, 0539*******: Kağıttan bin tane Turna kuşu katlayan kişiye bir dilek dileme hakkı verilir. 0539*******: Beraber dilek dileyelim mi, Turna? 26.10.2019 Texting'de 1. sırada! 08.11.2019 Mizah'ta 1. sırada!