Hücrenin yakınlarında ayak sesleri duyunca kafamı kaldırıp kapıya doğru bakmaya başladım. Ayak sesleri kapımın önünde durunca, yavaşça ayağa kalktım.Hücre kapısı açılınca içeri, tamamen siyah giyinmiş ve kafasında şapka olan biri içeri girdi. Loş ışıktan dolayı kim olduğu belli olmuyordu.
“Sen kimsin.”
Kafasını kaldırıp bana bakmaya başladı. Ellerini kapşonuna atıp şapkasını geriye doğru çekti.
Deniz Karadağ karşımda ifadesiz bir şekilde bana bakıyordu.
Korku bedenimi sararken seslice yutkundum.
“S-sen nereden öğrendin.” Dedim.
Deniz Karadağ bana doğru yürümeye başladı.“Kardeşim gözümün önünden sedye ile geçti Ersöz.”
Flashback
Deniz Karadağ’danBanu Hanımın odasına ilerlerken yanımdaki gardiyana ters bakışlar atmakla meşguldüm.
Gülden denilen kadının köpeklerinden biri olduğunu öğrenmiştim. Gardiyanda bana bakarken ‘Sen hayırdır’ gibisinden kafa salladım.
“Deniz Hanım ters ters bakıyorsunuz. Bir sorun mu var.”
Kapının önüne yaklaşana kadar cevap vermedim. Kapının önüne gelince kapıyı tıklatıp “Evet var.. Tasmanın kimde olduğunu öğrendim.” Deyip içeri adımladım.
Banu Hanım beni görünce hemen ayağa kalktı. “Hoş geldiniz Deniz Hanım. Buyurun oturun lütfen.” Dedi.
Uzattığı elini sıkıp “Hoş buldum. Bana özel izin verdiğiniz için teşekkür ederim. Moraliniz bozuk gibi..” deyip oturdum.
“Evet.. Gece'nin koğuşundan Esra bıçaklandı hastaneye kaldırıldı..”
“Ne durumu nasıl peki.. Gece orada mıydı..”
“Hayır.. Esra'nın yanında Çağla ile Gizem varmış.. Durumu suan belli değil. Şimdi koğuşuna yol-“
A bloğa acil sağlık ekibi. Tekrar ediyorum A bloğa acil sağlık ekibi.
Gelen anons ile Banu Hanım hemen ayağa fırladı. Bu koğuş Gece'nin koğuşuydu. Bende hızla ayağa kalktım. Banu Hanımın arkasında revire doğru gitmeye başladım.
Revirin önünde sedyenin karşıdan geldiğini görünce olduğum yerde dikleştim.
Sedye yanımdan geçerken, yatanın Gece olduğunu gördüm. Kardeşim.. Gece'm..
“GECE.”
Gece'yi revire sokarlarken beni dışarıda bıraktılar.
“Açın kapıyı. Kardeşimi göreceğim.” Diye kapıyı yumruklarken iki gardiyan koluma girip tutmaya çalıştılar.Banu Hanım içeriden çıkıp “Deniz Hanım. Gece iyi sakin olun lütfen. Birazdan gösterilecek size.” Dedi.
“Kim yapmış bunu.” Dedim. Dünyayı dar edecektim ona.
“Bunu size diyemem.”
“Kim yapmış. Öğrenmem 2 dakikamı alır. Şimdi kim olduğunu deyin.”
Karşımda kadın olduğu yerde titrerken “Çağla.” dedi.
“Yanına girmek istiyorum.”
“Hayır buna izin veremem.”
“Bir şey yapmayacağım sadece iki çift laf diyeceğim.”
...
Deniz Karadağ üstüme doğru gelirken, bende geri geri gitmeye başladım. Sırtım soğuk duvara değince yolun sonu olduğunu anladım. Deniz Karadağ beni buraya gömecekti. Gece'nin sözü kulağımda yankılandı.
“Ablam hiç göründüğü gibi değildir. Sinirlenince ve canı yanınca kimseyi tanımaz.”
O resimlerde gördüğüm güler yüzlü kadın, şuan karşımda bir seri katil edasıyla bana bakıyordu.
“Sen. Sana emanet edilen birine böyle mi davranırsın Çağla.” Diye sordu.
Konuşmak istesem de sesim çıkmıyordu. Ağzımı iki üç kere açıp kapattım. Deniz Karadağ her mimiğimi tiksinir bir şekilde izledi. “SORUMA CEVAP VER.” Diye bağırdı.
“E-esra bıçaklanınca g-gözüm döndü.. Canımı, ablamı bıçakladılar..”
“Sende benim canımın canını yaktın Ersöz.. Gece yapmıştır dedin onu dinlemedin bile demi..”
Cevap veremiyordum, ne dersem diyeyim suçluydum.
Ellerini bir anda boğazımı sarıp hafifçe sıkmaya başladı. Kulağıma doğru yaklaşıp “Ben senin bildiğinden, göründüğümden daha fazlasıyım... Aile kavramını senden daha iyi biliyorum. Karadağ ailesi beni sevgi ile büyüttü ya sen... Sana sormam hata, senin o kavramı bilmemen normal Çağla.” Deyip geri çekildi.
“Bir daha seni Gece'nin yakınında görürsem, ne olacağı umurumda olmaz seni öldürürüm.”
Geri çekilip hücreden dışarı çıkacağı sıra “Gece'ye kendimi affettireceğim buna sen bile engel olamayacaksın Deniz Karadağ.” Dedim.
Olduğu yerde durup omzunun üstünden bana bakmaya başladı. “Burada olmayacağımı bildiğin için yürek yemiş gibi konuşuyorsun demi..” dedi.
Evet biliyordum dün akşam, Gece söylemişti..
Cevap vermedim. Deniz Karadağ iki yana kafasını sallayıp hücreden dışarı çıktı. Kapanan kapının sesiyle duvarda kayıp yere doğru düştüm.
3 Gün Sonra
Gece'den
Revirden çıkalı 2 gün olmuştu ve ben odamdan ihtiyacım olmadıkça çıkmıyordum. Ceylan abla ve Derya bir kaç kere yanıma gelmişlerdi ama ben onlarla konuşmuyordum.
Kapım çaldığında kafamı okuduğum kitabımdan kaldırıp gelene baktım. Derya..
“Gelebilir miyim?”
Onların bir suçu yoktu.. Tek suçlu vardı oda Çağla'ydı.
“Gel.” Deyip kitabı kapatıp kenara koydum. Yatağımın ucuna oturup bana bakmaya başladı. Uyumamış ve aşırı yorgun duruyordu.
“Esra'dan bir haber var mı?”
“Evet bugün uyandı. Uyanmayacak diye çok korktum.” Gözleri dolarken elimi omzuna koydum.
“Esra çok güçlüdür.. Seni ve ailesini bırakıp bir yere gitmez.”
“Ailemizi.”
“Ben ailenizden değilim Derya. Olmadığımı en gözdeniz, bizzat kanıtladı.”
“Tamam bu konuda sonuna kadar haklısın ama ailemizden olmadığın doğru değil.”
“Öyle olsaydım sizi satmayacağımı gayet iyi bilirdiniz. Ben planı demedim diye kaburgalarımı çatlatacak kadar çok vurdular o gün...”
“O çatlakları Güldenler mi yaptı..”
“Evet.”
“Neden demedin bize.”
“Başınız belaya girmesin diye.”
“Ah be Gece..”
“Neyse olan oldu artık.”
“Evet kötü oldu.. Çağla çok pişman olmuştur.”
“Olsun veya olmasın Derya. Çağla artık benim için yok. Korunmaya layık biri değilmişim onun gözünde..”
Derya son cümlemi duyunca gözlerini kapatıp eliyle yüzünü sıvazlarken derin bir of çekti. “Gerizekalı bu kız..” diye söylendi.
Evet öyleydi.
Çağla’dan
Hücrede geçirdiğim 3.günün sonunda, Derin beni sonunda çıkartmıştı. Yavaşça koridorlardan geçerken her gören kafasını iki yana sallıyordu. Suçsuz birini dövmüştüm normaldi.
“Gece. Gece nasıl?”
“İki gün önce revirden çıktı. Kaburgasın da iki çatlak var onun dışında morlukları var.”
“Ne yaptım ben..”
“Büyük bir mallık yaptın ne yapacaksın Çağla. Deniz abla giderken tembihledi... Seni Gece'nin yanında görmek istemiyor.”
“Ama burada değil.. Gece'ye kendimi nasıl affettireceğim.”
“Valla ettiğin laftan sonra, o biraz zor kardeşim. Ve Deniz abla duyarsa kötü olur.”
Koğuşun önüne gelince, Derin kolumu bırakıp ilerlemeye devam etti.
Koğuşun kapısında hiç kımıldamadan, içeri bakarken buldum kendimi.. Gözlerim Gece'nin hücresini buldu.
Derya hücreden çıkarken, Gece' de arkasından çıktı. Derya'nın gözleri beni bulunca hemen yanıma gelmeye başladı.
Yanıma gelince hemen sarıldı. Bende kollarımı ona sardım. Gözlerim tekrardan Gece'ye kaydı. Yüzünde ki morluklar görünce içimde bir yerlerden bir parça koptu. Gözümün bu kadar dönmesi hangi insanlığa sığardı?
Gece bana tiksinir şekilde bakıp, su almaya doğru yürümeye başladı. Bende Derya'dan ayrılıp, Gece'nin yanına doğru ilerlerken Derya kolumdan tuttu.
"Sakın şimdi yaklaşma şuan çok sinirli.. Seni görmek dâhi istemiyor. Bugünlük dur." Dedi.
Gözlerim hala Gece'deyken yavaşça kafa salladım. Yaptığım mallığın bedelini fena ödeyecektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Heyhat (GirlxGirl)
Fiksi UmumGece Karadağ Buradaydı... Burada yaşadı... Burada çok şey yaşadı... Burada sevdi... Burada sevdiğini kaybetti... Burada öldü... Buradan gitti... .... "Sana bakınca, zaman ve mekan kavramı mı yitiriyorum Çağla.." Çağla, yorgun da olsa sevdiği kadını...