Çağla'dan
Son 1 haftadır, Gece ile konuşmaya çalışıyordum. İlk iki gün beni görmezden gelip, benim bulunduğum ortama dahi girmiyordu. Tabi bir ara çok zorlayınca kafama kitap fırlatıp odasına kapanmıştı..Dün duşta Gece'yi görünce kalbim benden bağımsız hızlıca atmaya başlamıştı.. İçimde bir his var ki, tanıyamadım inan ki.. Sanırım yenidir...
Bugün artık canıma tak edince gece herkes uyuyunca yavaşça Gece'nin hücresine doğru süzüldüm. Sırtını duvara vermiş, huzursuz bir şekilde uyuyordu.. Yavaşça yanına doğru ilerleyip, yatağının yanına çöktüm.
Yüzünde ki morluklar hala geçmemişti, elimi kaldırıp hafifçe dokunmak istedim.. Elim tenine değmeye hazır değilmiş gibi durdu..
Dokunamazdım ki.. Ben o hakkı, Gece'ye elim kalktığı sıra kaybetmiştim. Kaşları çatık uyuyamaya devam ederken, iç çektim. Çok güzeldi be..
Kusursuz bir heykel gibiydi.. Koyu kahverengi saçları, beyaz vücuduyla o kadar uyumluydu ki... Hele mavi gözleri.. Her gözünüze baktıkça, gökyüzü önünüze seriliyordu.
Kusursuz yüzündeki benim eserim olan morluklara baktım.. Bir an beni ne hallere düşürmüştü.. Ölseydim belki kalbimin acısı geçerdi..
"Ah ölsem yeridir" diye fısıldadım. Şuan, Gece'nin yanında ölsem sesim çıkmazdı..
Ellerim saçlarına doğru gitti, bu kez yavaşça okşadım. Yüzü düzelmeye başlayınca, gülümsedim.. Yaptıklarımın affedilecek bir yanı yoktu ama gene de, affettirmeliydim..
Yavaşça ayağa kalkıp, son kez baktım.. Gece iç çekip arkasını döndü. Bende karşımda ki duvara bakınca bir yazı fark ettim.
Gece Karadağ buradaydı
Burada yaşadı
Burada...'Burada' yazısını yarım bırakmıştı.. Gece'nin ceza alacağına bu kadar inanması beni sinirlendiriyordu..
Ellerim sıkıp yumruk haline getirdim. Gece ceza alacak en son insanlardan biriydi.."Bu kez de, beni uykum da mı dövmeye geldin."
Gece'nin sesiyle yavaşça arkamı döndüm. Mavileri sinir ve nefretle bana bakarken yutkundum. Bu bakışlardan daha fazlasını hak ediyordum.
"Ne işin var gecenin bir yarısı odamda.. Yarım kalan işini mi halledeceksin." Dedi.
"Ha-Hayır sadece sana bakmak istemiştim."
"Ne hakla.."
Ne hakla.. Bu söz kalbimi ortadan ikiye ayırdı. Derin bir nefes verip, Gece'ye bakmaya başladım.
"Üzgünüm gelmemem gerekti ama... Kendimi burada buldum." Dedim.
Gece hala sinirle yüzüme bakarken, kafamı aşağı doğru eğdim.. Yere damlayan kanı görünce, elim burnuma doğru gitti.
Elime bulaşan kanı görmem ile her şeyin yavaşlaması bir oldu, kafama balyoz vurulmuş gibi bir ağrı çökerken, Gece'ye baktım. Karşımda bana seslendiğini görüyordum ama duyamıyordum. Gece'nin elini, yüzümde hissedince geri ona bakmaya başladım. Mavi gözleri korkuyla bana bakarken, görüşüm bulanıklaştı...
Ah ölsem yeridir..
Gece'den
Çağla revire götürüleli 1 saati geçmişti, yanında gitmemize izin vermemişlerdi. Ortak alanda hep beraber oturuyorduk, pek belli etmesem de endişelenmiştim.. Kafamı masanın üstüne koyup gözlerimi kapattım. Bir kaç dakika sonra kafamı kaldırdım. İçim içimi yiyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Heyhat (GirlxGirl)
General FictionGece Karadağ Buradaydı... Burada yaşadı... Burada çok şey yaşadı... Burada sevdi... Burada sevdiğini kaybetti... Burada öldü... Buradan gitti... .... "Sana bakınca, zaman ve mekan kavramı mı yitiriyorum Çağla.." Çağla, yorgun da olsa sevdiği kadını...