Kızlar beni kollarımdan tutup yatağa oturttuğunda hıçkırarak ağlamaya başlamıştım. Ayça bileklerime kolanya sürerken Ecem dolaptan kıyafet çıkarıyordu. Sahra'da Elisaya kucağına alarak odadan çıkmıştı.
Üstümü hızlıca giyinerek odamdan hızlıca çıktığımda Sahra'da Elisanın odasından çıkmıştı. Elisayı sıkıca giydirmişti.
Hızlıca salondan arabanın anahtarlarını alarak kızlarla beraber evden çıkmıştık. Kızlar beni zorla arkaya oturtmuştu. Sahra temkinli bir şekilde arabayı sürüyordu.
Yağmur tüm şiddetiyle yağarken gözyaşlarımda son hızla gözlerimden akıyordu. Elisa ise her şeyden habersiz bana bakıyordu.
Kızların tüm ısrarlarına rağmen Sahra onları evlerine bırakmıştı. Yorgunlardı ve tatilden gelmeleriyle direk bize çağırmıştım.
Sahra temkinli ve birazda hızlı bir şekilde hastaneye yol aldığında içimden dua ediyordum.
S: Yağmur ağlama artık güçlü ol Egemen seni böyle görürse ne kadar üzülürdü.
Y: Demesi kolay aynı sey Yahya'nın başına gelse sen naparsın?
S: Tövbe de salak. Ağzından yel alsın.
Ağlamaya devam ederken bir yandan da söyleniyordum.
Ah Egemen ne bok işin vardı bu havada ne işin vardı bu saatte dışarıda. Allahın cezası adam.Sahra geldik dediğinde hızla arabadan indim koşar adımlarla hastaneye ilerlerken ambulans sesiyle donakaldım.
İçimden dua ederek arka kapıları açılan ambulansın olduğu yere gittim ve sedyenin içince kanlar içinde boğazında boyunlukla yatan Egemeni görmemle ellerim titremeye başlamıştı.
Hızla içeri girdiklerinde bende sedyenin ucundan tutmuştum. Doktor ameliyathaneyi hazırlayın dediğinde Egemenin elini tutmuştum elleri kanlıydı yüzü kanlıydı onu böyle görmek kalbimde çok büyük bir acıya neden olmuştu.
Ameliyathaneye kadar sedyeden tutarak gitmiştim ama ameliyathaneden içeri girdiklerinde ellerimiz ayrılmıştı. Kapı kapanana kadar son ana kadar gözlerimi ayırmamıştım.
Yavaşça duvarın yanına gidip sırtımı duvara yaslayarak yere oturmuştum. Gözlerim yanıyordu ağlamamı zorda olsa durdurmuştum. Dizlerimi kendime çekip kafamı dizlerime yaslamıştım.
Neden herşey üst üste gelmek zorundaydı. Tam mutlu oldum derken tam herşey düzene girdi derken bütün herşey tepetaklak oluyordu.
Yakınımdan gelen ayak sesleriyle kafamı kaldırdım. Sahra kucağında Elisayla etrafa bakıyordu. Seslenecek halim bile yoktu. Kafasını benim olduğum tarafa çevirdiğinde öylece bakakalmıştı. Daha sonra hızlı adımlarla yanıma gelmişti.
Yanıma çöktüğünde elini omzuma koymuştu. Bense tavana bakıyordum.
S: Ne oldu Egemene durumu iyi demi?
B: Bilmiyorum. Yüzü kanlar içindeydi. Berbat bir haldeydi. Ona birşey olursa yıkılırım. Toparlanamam. Yıllardır sevdigim kisi şuan içeride belkide yaşam savaşı veriyo.
S: Hemen en kötüsünü düşünmeyelim. Egemen güçlü biri emin ol sizi bırakmaz. İyi olacak. Hadi gel bir elini yüzünü yıkayalım.
Sahra kolumdan tutup beni kaldırdıgında Elisa dudaklarını büzmüş uyuyordu. Hızlı adımlarla lavaboya girdiğimizde ellerimi yıkadım. Lavabo kıpkırmızı olmuştu.
S: Yağmur. Ellerine noldu senin?.
Y: Ben arabadan indiğimde ambulans gelmişti kapıda ambulansı görünce durdum. Sedye indiğinde Egemeni gördüm. Ellerini tutmuştum. Elleri kanlıydı. Ellerindeki kan benim ellerime bulaştı.