S: Bence tekme tokat girişelim. Hatta kafasına kürekle vuralım. Belki hafızası gelir. Seni hatırlamayıp eski sevgilisini hatırlaması da ayrı bir ironi.
Y: Sahra sende yangına körükle gitme. Kız zaten sinirli.
Y: Yok enişte ney sinirli değilim.
Enişte bey dememle tebessüm etmişti. Bunlar bile evlenirse ben kesin evlenirdim.
S: Napıcaksın peki.
Y: Bir bilsem napacağımı.
Y: Kızlar markete uğrıycam istediğiniz birşey varmı.
Y&S: Hayır.
Yahya marketten gelip aldıklarını bagaja koyup tekrar arabayı sürmeye kalkmıştı
Y&S: Hayır.
Y: Bu arada ailelerinizinden ne dedinizde izin aldınız?.
S: Valla Yahyacım. Benimkiler şehir dışındalar. Hem iş hem tatil. Yanı ben bisey demedim.
Sonra bir sessizlik oldu Yahya se Sahra bana döndüğünde Sahra gözlerini kısmış bana bakıyordu.
S: Yalan söyledin dimi?
Y: Yok be. Valla şimdi. Ben aslında yazlığa gidecektim. Babam akşam odaya geldiğinde işte dedim böyle böyle diye. Sonra sen aradın işte. Evden çıkarken anneme dedim dağ evine gidicem diye. Sahranın kız arkadaşı var onla filan dedim. Öyle.
Y: Allahtan yalan söylememişsin. Annen arasa beni istese telefona şu kız arkadaşla bi konuşıyım dese napıcaz?
S: Doğru knk napcaz?
Y: Off ne biliyim buluruz biseyler.
Y: Yağmur kızma ama keşke Egemen'de gelseydi be. Dağ evi sessiz zaten sende sürekli yanında dururdun anlatırdın sürekli geçmişi daha çabuk hatırlardı belki.
Y: Egemen eski sevgilisini hatırlayabilecek kadar irade sahibiyse otursun şimdi çocuğunu görebilmek için eski sevgilisini nasıl hatırladıysa beni de hatırlasın.
S: Doğru valla. Fotoğraflarınız var o kadar adamın telefonunuda hatırlasın eşşek gibi.
Ya daha ne kadar gidicez Yahya ayaklarım uyuştu.Y: Harbiden enişte uyuştuk burda vallahi.
Y: 2 saatlik yolumuz kaldı.
S&Y: Offff.
Yol boyunca pek konuşmamıştık. En son Yahyanın almanca şarkılarn açıp söylemesi ve Sahranın şarkıları anlamadığı için laf sokma girişimleri sonucu kavga etmişlerdi. En son uykusundan uyanan Elisa bağırma seslerinden korkup ağlayınca sinirden bağırıp ikisinide susturmuştum.
Bacaklarımız biraz açılsın diye Yahya arabayı sahil kenarına çekmişti. Ben kızımla yürürken Yahya da Sahrayla barışmaya çalışıyordu.
Yürümemiz bittiğinde Sahrayı ön koltuğa postalayıp arka koltuğa kucağımda kızımla yayılmıştım. Aklım Allahın cezası Egemendeydi. Çok sinirlenmiştim. Hatırladıkçada sinirleniyordum.
Son 2 saatlik yolcugumuzuda sessiz sedasız geçirerek sonunda gelmiştik. Arabadan inmemle temiz havayı içime çekmiştim. Şehirden uzak çok.guzel bir tepedeydi. Ve ev çok çok çok güzeldi.