Uyuyamıyordum çıkıp biraz yürüyüş yapmaya karar verdim cenk koltukta uzanıyordu sesimi duyunca kalktı
"nereye"
"biraz yürüyeceğim"
"bende geleyim"
"gerek yok cenk seni uyandırdığım için üzgünüm lütfen uyumaya devam et"
"uyumuyordum zaten benimde temiz havaya ihtiyacım var geliyim işte"
"yalnız kalmak istiyorum.."
"tamam anlaşıldı"
ayakkabılarımı giyip evden çıktım biraz yürüdüm ve yürümek bana iyi gelmeyince eve dönmeye karar verdim eve yaklaşmıştım ki siyah bir araba önümde ani bir fren yaptı ardından iki takım elbiseli adam arabadan inip beni zorla arabaya bindirdiler çığlık atıp tepiniyordum ama yüzüme bir bez bastırılınca bayıldım ve gerisi karanlık.. Gözlerimi açtığımda bir sandalyede bağlı haldeydim ve karşımda alinin babası vardı ağzım bantlıydı birsey diyemiyordum ayağa kalkıp ağzımdaki bantı sertçe çekti yüzümü buruşturdum
"siz kafayı mi yediniz size söyledim herseyi anlattım"
"kes sesini!! Oğlum yok anladın mı gözümden sakındığım oğlum ortada yok o lanet yerde kaç tane adam arıyor oğlumu hiçbiri bulamadılar oğlum hiç bir yerde yok diğer oğlum abisi gittiğinden beri konuşmuyor psikolojisi bozuldu ağzından bir kelime çıkmıyor ve bunların hepsi senin yüzünden sen ve ailen yüzünden bıktım artık sizden önce senden sonra bütün ailenden kurtulacağım"
"ailemin ne suçu var ne saçmalıyorsun"
bana cevap vermeden çıktı odadan çevreyi inceleme fırsatım olmuştu bir oda değildi burası bir depoydu yada bir bodrum katı gibiydi Hayat çok garipti daha dün ölmek isteyen ben şimdi alinin babasından deli gibi korkuyordum bana zarar verecek diye hak ediyordum orası ayrı babam o beni göremeyince telaş yapacaktı umarım bir şey olmazdı canım acıyordu ailemi hala üzmeye devam ettiğim için canım yanıyordu alinin babası bulunduğum odaya girince gözlerimi ona diktim oda bana baktı bir süre beni inceledi sonra iğrenir bakışlar attı o tam odadan çıkacakken seslendim
"beni öldürecek misin"
"evet"
"ne zaman"
"çok yakında"
"ya ali dönerse"
"yinede öleceksin"
"neden!"
"çünkü ben öyle istiyorum"
gözlerimi devirdim adam odadan çıkarken iç sesim ali beni öldürmene izin vermez diye bağrıyordu ah bir dönse bir yaşadığını bilsem o zaman ölsem de olurdu...
Yazardan (Ali Özel)
İki kocaman kayanın arasında kanlar içinde yatan kişi aliydi tsunami onu bu kocaman kayalara sürüklemişti bu hikayedeki en masum kişi ağır yaralar almıştı belkide ölüm döşeğindeydi saatlerdir uyuyordu başına ağır darbeler almıştı ve başı kanıyordu ağır ağır gözlerini açtı Kıpırdayamıyordu ayağa kalkmaya hareket etmeye çalıştı ama bir türlü olmuyordu ali hiç bir şey hissetmiyordu bir süre sonra gözleri kapandı birkaç dakika sonra üstü başı yırtık yüzü yaralarla dolu saçlarına ak düşmüş bir adam Aliye yaklaşmaya başladı eğilip bir şeyler söyledi yanağına bir kaç kere vurdu ali uyanmıyordu aliyi kollarından sürükleyerek civardaki evlerden birine soktu çantasından bir şeyler çıkarıp alinin yüzündeki yaraları temizlemeye başladı alinin her yanı Yaralıydı kolları, bacakları, vücudu. Bir süre sonra ali göz kapaklarını araladı yutkunmaya çalıştı ama boğazı o kadar kuruydu ki her yutkunuşunda boğulacak gibi oluyordu yaşlı adam hızla alinin yanında diz çöktü ali zorlukla konuştu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
tsunami
Adventureher şey güneşli bir günle başladı nereden bilebilirdim ki bu güneşli gün benim felaketimin habercisi bu felaketten kaçmak mı yoksa kalıp savaşmak mı beni kurtaracak... Yalnız mı yoksa yanımdakilerle mi kurtulacağım peki kurtulduktan sonra ne olacak...