Ensemden başıma doğru yürüyen histerik ağrıyı umursamadan ablamın verdiği küçük valize ayakkabılarımızı koymaya başladım. Gece boyu uyumamıştık ve yine de birçok eşyamız ablamın odasındaki büyük çizim masasının üzerinde duruyordu. Sohbet etmekten ve arada girdiğimiz gülme krizleri yüzünden saati dört etmiştik. Uçağımıza iki saat vardı ve biz hala ablamla sevgilisi Aras ağabeyin Tunalı'da başlarına gelen komik olaya gülüyorduk.
"Otuz yaşına geliyor Vera. Hala palyaçodan korkuyor. İnanabiliyor musun?"
Ablamın sitem dolu sesine karışan eğlence tınısı daha çok gülmeme neden oldu. Aslında sitem etmediği her halinden belliydi. Emindim ki ne olursa olsun ablam ona asla sitem etmez ve bize davrandığı gibi davranmazdı. Uzaktan bakarsanız Piraye ablamın hep söylenen taraf olduğunu düşünürdünüz. Ben ikisini de yakından tanıdığım için ilişkilerindeki konumlarını gayet iyi biliyordum.
Bazen ablamdan ziyade sevgilisinin tarafını tutuyordum ve ablamın sahte öfkesiyle eğlenmek paha biçilemezdi. Bu oyunumun ana karakterinin Aras ağabey olması şaşırtıcı bir durum değil bence. Aras ağabeyi çok severim. Yıllardır ailecek görüşüyoruz. Beni ve Nazım'ı hep korur, kollar. Özellikle de ablamın kontrol manyaklığından. Çünkü kendisi de kontrol etmeyi seven bir anne tarafından büyütülmüş.
Beni soracak olursanız, bir hafta önce yaklaşık on yıllık ilişkimi bitirdim. Onur... Kendimi bildim bileli hayatımda olan adam artık yok. Uzun süreli ilişkilerin sorunlarına biz de düştük. Pardon, o düştü. Sıkıldı benden ve stabil ilişkimizden. Şu an Kanada'da gününü gün ediyor. Ona göre ilişkimize ara verdik. Çok ironik değil mi? Her zaman olduğu gibi kendi karar veriyor ve benim uymamı bekliyordu. Artık her şey değişti Onur Sadık. Geri döndüğünde aile dostunun kızından başka bir Vera bulamayacaksın.
İşte ailem içinde bulunduğum bu duygusal değişikliği aşabilmem adına tatil tarihimizi erkene çekti. Zor oldu ama otel bulabildik. Babam ve ikizim Nazım Ankara'da kalacaklar. Babam çok tatil insanı değildir. Özellikle seyahat etmekten hiç haz etmez. Nazım ise evimizin biricik sanatçısı, tiyatro turnesine gidecek ve hatta tatil dönüşünde Muğla'da sergileyecekleri oyuna gideceğiz.
Onu sanatını icra ederken görmek yaşadığım gururların en güzeli. Belki de anne ve babamın onu tiyatro sahnesinde gördükleri andaki hislerini sollayabilirdi benden taşıp ona ulaşan gurur, onay ve takdir duyguları. Çünkü karındaşım o benim. O ne hissederse bilin ki ben de onu hisseder, onu ondan iyi tanırım.
Yüzümde küçük bir tebessüm ile eşyaları valize yerleştirmeye devam ederken ablamın bana kaçamak bakışlar attığını görebiliyordum. Yine kendi hayal dünyama çekildiğimin farkındaydı. Ama benim asıl amacım, güzel şeyler düşünüp başımdaki ağrıyı yok saymaktı.
"Ablacım, sen iyi misin? Migren ile zor olacak senin için. Vaz mı geçsek?"
Ablamın tatil planımızdan vaz geçme fikri şok etti beni. Hepimiz kariyerimizde zor zamanlar yaşamıştık. Annem çalıştığı bankada şube müdürü oldu ve sorumluluğu çok arttı. Ablam ise açtığı iç mimarlık ofisinin zorlu geçen birinci senesini kutlayacak. Ben dişçiliğin üçüncü sınıfını rahat atlattım fakat giderek zorlaşıyor derslerim. Zaten ilişkimin son üç ayı stres ile geçtiği için tatil hepimize farz olmuştu. Üzerine bir de yüzüstü bırakılıp terkedilmem eklenince, ablam turboya takıp o sinirle yeni bir tatil planı kurdu ve rotamız Alaçatı olarak belirlendi.
Hep benimle oldu ailem. Her hatamda ve başarımda. Hiçbir zaman beni yalnız bırakmayacaklarına adım gibi eminim. Onlar benim bu hayattaki en büyük şansım.
"Ben iyiyim. Böyle doping dolu bir fırsatı kaçıramayız. Üç kadın mükemmel bir tatil bizi bekliyor."
Sözlerim bitince ablam çocukluğumuzdan beri yaptığımız hareketi yapmamız için ayağa kalktı. Uzattığı eli tutup ayaklandım. Ne zaman bir durum için anlaştığımızı belli edecek olsak bu hareketi yapardık. Birbirine kenetlenen serçe parmaklar... Elimin üzerine dokunan ablam bana desteğini böyle hissettirirdi. Çünkü onun eli hep benim üzerimde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİHABER
Teen FictionAilesiyle çıktığı basit bir tatilin Vera için hayatının dönüm noktası olacağını kim bilebilirdi ki? Küçük bir kalp çarpıntısı ve beraberinde gelen tesadüfler... Yarım bıraktığı hikayeyi kendi şehrinde tamamlayan Vera, şansa inanmanın büyüsünü yaşaya...