4

24 6 0
                                    

Deren eli kolu boş şekilde babasının yanına dönmüştü.
-Noldu o çocuk nerede başarısızmı oldun aptal kız ? dedi.
-Baba ne yaptıysam yaptım çocuğa,aniden bişey oldu kalktı gitti masadan bişey yapamadım.
Celal kalkıp kızına okkalı bir tokat vurdu ve;
Küçükkende aptaldın şimdide öylesin değişen hiçbir şey yok dedi.
Deren bunları kendine yediremeyerek;
-Senden nefret ediyorum senden nefret ediyorum diye bağırdı.
Tarık oğlu Emir için doktor tanıdığından 2.5 hafta rapor çıkarmıştı,Tahir’de Emirgile gidince Emir’i gördü ve sarılıp ayakta 2 dakika konuştular.
Tahir ordan eve geçip eşyalarını aldı ve çantasına dedesinden kalan Eski Yapım Ruger tabancasını ve mermilerini koydu. Silah kullanmasını bilmezdi Tahir ama bunun kadar güzel  yapımı evde bırakamazdı.Eşyalarını alıp çıktı ve ordan Tarığı gördü;
-Oğlum yarın dedenin cenazesini defnediceğiz  karakol aradı,dedi.
-Tamam Tarık amca diyerek ona sarıldı ve iyiki yanımdasın,dedi.
Tahir çok zor bir süreçten geçiyordu ve bu süreçte kendisinden başka kimse yokdu yanında, dedesi yoktu.
Tarık;
-Oğlum kolun nasıl oldu iyimi biraz daha hastaneye gidip baktır bi istersen ? dedi.
-Saol Tarık amca gideceğim hastaneye, yarın sabah görüşürüz dedi..
Arabaya bindiler yanındaki adamlar eşyalarını ve çantalarını bagaja koydu ve arabayı çalıştırıp gittiler..
Sabah olmuştu Tarık ve mahalleden tanıdıklar Fikretin cenazini önden almışlar Tahiri sadece mezarlığa getirmişlerdi daha fazla üzülmesin diye.
Herkes siyahlar içinde giyinmişti ve hava kara bulutlar ile kaplıydı.Bütün herkes toplandıktan sonra İmam namazı kıldırıcaktı.. Namazdan sonra Selim ve ekipteki arkadaşları kamera kayıtlarını görmeye gideceklerdi. Namaz başlamıştı herkes üzgündü ve Tahir paramparça oluyordu tekrar içinde.
Tahirin tam arkasında Derya ve Celal de vardı.Sanki hiçbir şey yapmamışlar gibi namazdada  o yaşlı tertemiz adama haklarını helal ettiler..
Fikret dede defnedilmiş topluluk yavaş yavaş dağılıyordu herkes Tahiri görüp başın sağolsun dedikten sonra gidiyorlardı ve tam o sıra Derya ve Celali gördü Tahir.
Celali tanımadığı için gayet normal davrandı Tahir ve ;
-Başın sağolsun ben Deryanın babasıyım,dedi.
-Sağolun,eksik olmayın dedi  Tahirde .
Artık herşey bitmişti ve Tahir tek yaşamaya alışmaya çalışıcaktı.
Emir ısrar ederek son kez onlarda kalmasını istedi.Tahirde kırmayarak kabul etti. Emirgile Emirin kuzeni Deren gelmişti ne kadar çok sadeci bir kız olsada erkekler peşini bırakmıyordu. Direk Emirin odasına geçtiler Deren ise o sıra Emirin yatağına uzanmış şarkı dinliyordu.
Tahiri görünce utandı ve ;
-Kuzenin gelmiş be senin kuzenin sen eve arkadaşını getirmişsin haberin yokmuydu ? dedi.
Tahir bozulmuştu ve o sıra Emir ;
-Kapa çeneni ve bir daha insanları dış görünüşünden yargılamayı kes olurmu? Tahirin dedesi vefat etti ve cenazeden geliyoruz haberin varmı senin? Bir düşün bakalım aynısını ben sana yapsaydım birde bu durumda olduğunu sayarsak ? dedi.
Deren hiçbirşey söylemeden ayağa kalktı ve Tahire elini uzatıp;
-Ben Deren kusura bakma bu aralar hastayım sanırım biraz başın sağolsun,demişti.
-Önemli değil herkesin bir eşref saati olur dedi Tahir.
Odaya Tarık girip yemek hazır çocuklar hadi aşşağa gelin,dedi.
Bazen kendi kendime düşünüyorum neden benim dedem? Neden sürekli kaybediyorum bu hayatta yada neden sürekli acı çeken ben oluyorum?. Yoruldum ,yoruldum ve bıktım sadece bu acıyı sürekli yüreğimde hissetmekten. İnsanlar çok acımasız hemde fazlasıyla çok ve eminim ki 1 haftaya herkes bugünü unutur , hayatını normal seyrinde sürdürmeye devam eder eskisi gibi gülüp eğlenir gezer tozar. Elbet bir gün benimde yüreğimdeki o acı sönecek ve artık sadece bir kadına aşık olduğumda  hızlanıp atmaya devam edecek diye geçirdi içinden defalarca .
Yemek sofrasında Tahirin düşünceli gözlerine bakıp Emir;
-Tahir hadi hazırlan dışarı çıkıyoruz,dedi.
-Ne dışarısı oğlum yorgunum ben.
-Hadi ya kalk gel üstünü değiştirelim işimiz var dedi Emir ve çıktılar.
Odaya çıktıklarında Tahir şaşkındı ve üstlerini değiştirip tam çıkıyorlardı ki Derende gelmek istedi.
Deren,Tahir ve Emir sahile doğru yürüdüler.
İnsanlar balık tutuyor, gemilerle seyahat ediyor,martılara simit yediriyorlardı.Herkes normal olarak yaşıyordu işte hayatını.Tamda o sıra anladı Tahir ölenle ölünmeyeceğini. Dedesinin kendisiyle gurur duyduğuna tüm kalbiyle inanıyordu.Ve kendine orda söz verdi . Çardağa oturdular Deren uzun uzun denize ufuklara bakıyordu. Tahir Derene baktı.Uzun uzun baktı altın sarısı saçlarına ve o çocuksu yüzüne,sonsuza kadar orda dursa sonsuza kadar bakıcakmışcasına.Sonra Deren ile göz göze geldiler,Tahirin yanaklarını kızarıp hemen başını Emire çevdi;
-Yarın hastaneye gidip şu alçıyı çıkartalım bi an önce o turnuvalara çıkmak istiyorum diyip gülümsedi Emire.
Emir sevindi ve ;
-İşte bu ulan işte bu canım kardeşim diye ona sarıldı sonra anlamsızca güldüler…
Yarın olmuş ve Emirle Hastaneye gidip alçısını çıkarttırmışlardı.
Tahir artık eski Tahire yavaş yavaş dönmeye başlamıştı,Selim ve ekibi ise kamera kayıtlarından şahısı saptamışlar her yerde onu arıyorlardı.Emirin raporu bitmiş ve Tahirle beraber okula gitmeye başlamışlardı. Her gün okul çıkışı Selimin bir ekibi Tahiri arabayla alıyor ve Selimgile götürüyorlardı..

Kaybolmuş Yıldız Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin