Kerem Celalin 2 adamını karakola götürmüş içeriye atıp bir güzel dövmüştü.Karakoldaki herkes çok üzgündü ve Şehit olan Hüseyin için üzülüyorlardı.Haber daha Hüseyinin ailesine gitmemişti.Selimi beklemek zorundalardı.
Duygu ve Tahir kantinde oturuyorlar,Murat ve Selim ise uyuyordu..
-Tekrar başın sağolsun Tahir dedenin vefatını yeni duymuştum ama bir türlü söyleyemedim.
-Önemli değil abla.Bazen şunu soruyorum kendime,neden hayat benden sürekli sevdiklerimi alıyor?
-Bak Tahir.Bu bir gerçektir ki hiçbir zaman hayatta kazanamayız.Bunu okey oynarken taş çekmek gibi düşün.Ve sen sürekli istemediğin taşları çekiyorsun,umarım birgün o okey taşını çekeceksin.Sadece sabret olurmu ? Bak ben ailemi çok küçük yaşta kaybettim.Ben anne sevgisi,baba sevgisi nedir bilmem ama benim her zaman senin yanında olduğumu bil.
-Bilmiyorum belki inanmazsın.Ben ailemi 1 yaşındayken kaybettim.Celalin babasımıymış ne bilmiyorum babamın arabasına bir şey yerleştirmiş ve ona kaza yaptırtmış ailemde içindeyken.Açıkcası Duygu abla bende tatmadım o duyguyu.Ve asla tadamayacağım.Şimdi ise çok sevdiğim kızı elimden aldılar.Hayatta en önem verdiğim insan dedemi elimden aldılar ve artık ben çok yoruldum.Sabrediyorum sabrediyorum ama nereye kadar ki ?
-Sana kurban olurum ben Tahir.Çok çok özür dilerim bilmiyordum.
-Öğrenmiş oldun işte dedi Tahir gözünden yaş dökülerek.
Duygu sandalyeden kalkıp Tahire sarıldı.
Tahir Duygunun yanında kocaman kalmıştı çünkü Duygu zayıf çelimsiz bir kızdı.
-Sen çok güçlüymüşsün Duygu abla.Bu gücü nerden aldın he ?
-Her zaman yanımdakilerden yardım aldım Tahir.Bu durumlardan bir insanın tek başına kalkması mümkün değil.Bak ben senin yanındayım Murat abin Selim amcan Deren Emir.
-Derene bir şey olmaz dimi ?
-Merak etme onu kurtarıcağız canım benim hadi kalk yatalım sabah erken kalkıcaz dedi ve odaya doğru ilerlediler.
-Derya Dereni sandalyeyi bağlamış ve ondan yararlanmaya çalışıyordu.
-Nerde lan Tahir nerde! Hemen arayacaksın ve onu buraya getireceksin duydunmu?
-Asla asla böyle bir şey yapmam ona dedi.
O sıra Derya Derene sağlam bir tokat attı.Ve tekrar,tekrar,tekrar.
Deren kendini tutuyordu ama dayanamıyordu artık.
-Benim bir suçum yok bi şurdan kurtulsam varya diyordu.
Sabaha kadar işkence etti Derya Derene.Ve kendiside yorulmuş ve gidip odasına uyumuştu.
Sabah olmuş Güneş tüm ışıkları ile Dünyayı aydınlatarak açıyordu.
İnsanlar ordan oraya koşturuyor kimisi işe kimisi hastaneye herkes biryerlere gitme telaşındaydı.
Tahir uyandı ve bir Selime bir Murata baktı.İkiside hiçbirşey olmamış gibi sakince uyuyorlardı.
Hüseyin morga kaldırılmış ve bugün alınıp cenaze namazı kılınacaktı.
Tahir Duyguyu uyandırdı,
-Duygu abla Duygu abla,kalk hadi sabah oldu bugün çok işimiz var dedi.
Duygu sersemlemiş vaziyette uyandı ve hadi gel bi elimizi yüzümüzü yıkayıp kahvaltı yapalım sonra da hemşireler onları uyandırır dedi.
1 gün geçmiş ve Celal şüphelenmeye başlamıştı.
Adamlarını arıyordu sürekli ama hiçbiri açmıyordu.
-Yavuz!! Bizim eski eve git oralara bak bizimkiler nerde arabaları orda falanmı bak iyice yanınada 1-2 kişi al.
-Tamam Patron dedi ve çıktı odadan.
Villadan aldıkları hard disklere bakmaya devam ediyordu Keremgil.İçinde halen acıyı yaşıyordu ve adeta karakolda herkes ölü gibiydi.Herkes üzgündü son yaşanan durumlara ve bütün karakol cenazeye gidecekti.Kahvaltı yapıp odaya geldiklerinde çoktan uyanıp hazırlanmışlardı Selim ve Murat.
Doktor Murata bir kol askısı vermişti.
Selim;
-Çocuklar biran önce çıkalım şu yerden kafam beynim bulandı Hüseyinimin ailesine haber vermek gerekir.
Celalin adamları eski Villaya uğramışlar ve hiçbir ize rastlamamışlardı.Celali arayıp;
-Patron buraya gelsen iyi olur 1 2 araba gelin eve bakman lazım.
-Hay anasını! Tamam lan tamam çıkıyoruz dedi ve evinden bütün adamları ile çıktı sadece 2 kişi kapıdaki korumalar kalmıştı.
Derya uyandı ve evde babasını aradı bulamayıncada Derenin yanına gitti.
Elinde su dolu bir kova ile Derenin yanına gelip suyu yüzüne çarptı.
Deren şok geçirmiş gibi uyandı.
-Seni pislik şurdan bir kurtulursam..
Derya gülerek;
-Şimdi senin iplerini çözücem bakalım noluyormuş dedi.
-İpleri çözer çözmez Deren ayağı kalkıp Deryanın saçlarından tutarak ona saldırmaya başladı.
Basketbol’da oynadığı için boyu uzundu ve bu çok işine yarıyordu.
Derya’yı yerden yere sürüklüyor Derya ise resmen yalvarıyordu.
Deren Deryayı hareket edemez hale getirdikten sonra onu sandalyeye bağladı ve evden kaçmak için yukarı kata çıktı.
Gözlerine inanamıyordu ev bomboştu.Camdan sadece korumaların olduğunu gördü ve mutfağın arka bahçeye açılan kapısından çıktı.
Derya evde bağrıyor ama kimse onu duymuyordu.
Deren ormanlık alanda yaklaşık 2 kilometre koştu ve en son otobana ulaştı.
Eli ile arabaları durdurmaya çalışıyordu ama kimse durmuyordu.
Celaller büyük servis arabaları ile eski Villaya varmışlar ve Yavuzların yanına gitmişlerdi.
-Ne oldu neden çağırdın bizi buraya?
-Abi heryere baktık bizim elemanlar yok sanırım polisler bunları paketlemiş.
Şu yukarı tarafta boş silah kovanları bulduk.Burdada kan izleri varmış su falan dökmüşler ama izi kalmış dedi yeri göstererek.
-Ev ne durumda oğlumm dedi sinirlenerek Celal.
Celalin adamları ellerinde silahları ile evin çevresine yayılmışlardı.
Abi bizim aşşağı depoyu bulmuşlar dedi içeriye yürüyerek.
-Ne var ne yoksa dağıtmış kırmışlar baksana dedi eli ile aşşağıyı göstererek.
Merdivenlerden indiler ve Celal sövmeye başladı.
-****** Lan bilgisayarların hard disklerini almışlar olum hani herşeyi silmiştiniz ben size burayı yokedin dememişmiydim diyerek silahını çıkarıp Yavuzun bacaklarına 2 kurşun sıktı.
Yavuz yalvarır vaziyette;
-Abi ben nabtım abi neden yapıyorsun abi diyordu ağlayarak.
-Hemen gitmeliyiz bizim üstümüze konmaları an meselesi olur.Deryanın getirdiği kızı kullanarak birşeyler yapabiliriz hemen eve gidip hazırlanmalıyız hadi dedi ve koşarak arabaya doğrı gitti.
Yanındakiler Yavuzu kaldırarak Ambulans çağırdılar.
Derenin dur işaretlerini gören birisi sonunda durdu ve;
-Canım kızım ne oldu sana gel gel bu halin ne?
-Abi çabuk çabuk beni karakola götür beni kaçırıp işkence ettiler lütfen dedi.
Adam telaşlanıp tamam yavrum gel gel al şu suyu iç diyerek ona su uzattı ve sürmeye devam etti.
Selimler hastaneden çıkmış ve karakola dönmüşlerdi.
-Murat oğlum sana bir rapor çıkaralım izin al dinlen sen?
-Yok komiserim bu olay bitene kadar biryere gitmek yok.
Selim Muratın boynunu tutarak aslanım benim dedi.
Karakola girince herkes Selim komiserinin ve Muratın yanına toplandı.
-Komiserim iyimisiniz?
-Murat kolun nasıl iyimi?
-Son durum ne komiserim ne yapacağız.
Herkesin ağzından bir laf çıkıyordu ve Selim bağırarak.
-Susunnn! Şimdi herkes beni dinlesin,Ben Duygu ile Hüseyinin ailesinin yanına gideceğim durumu anlatmak biraz zor olacak ama bunu yapmalıyım.Disklerde son durum ne ?
Kerem aradan çıkarak;
-Komiserim 1-2 saatlik işi kaldı çok zor oluyor disklerden kalıntıları çıkarmak,arkadaşlar hala uğraşıyor bugün geçer elimize.
-Tamam şimdi herkes işinin başına dönsün ben gelince o Celalin 2 adamıyla bizzat ilgileceğim dedi ve çıktılar.
Tahirde arkalarından koşarak Selim abi bende geleyimmi dedi.
-Sen Murata göz kulak ol evlat Emirden bir haber varmı Emir ile konuş karakola gelsin görüntüler ile dedi.
Celal ve yanındakiler eve gelmişti.Resmen herşey aynıydı evde ve yanındakinre dönerek,
-Çık Deryayı uyandır buraya gelsin dedi.
Adamı yukarı bakıp geldi ve Patron Küçük Hanım odasında yok aşşağı katada bakayımmı?
-Dur sen tamam bu aptal kız gene o kızlamı uğraşıyor ben inerim diyerek aşşağı doğru indi.
Aşşağı inince gözlerine inanamadı.Deren ortalıkta yoktu ve Derya sandalyeye bağlıydı.Koşarak yanına gitti ve ipleri çözerek;
-Kızım ne oldu sana kızım dedi.
Derya ağlayarak;
-Baba iplerini çözmüş ve ona su getirirken benim üstüme saldırdı.Ben boş bulundum ve yere düştüm oda kafama vurarak beni bayılttı.Sonrada sandalyeye bağlayıp kaçmış.
-Tamam kızım tamam sakin ol tamam dedi.
Deren kendini Selimlerin karakoluna bıraktırmıştı ve adam ısrar edip oda gelmişti karakolun içine.
Murat ile Tahir Emirin yanına gitmek için kapıdan çıkıyorlardıki Tahir gözlerine inanamadı.
Deren’di bu ve Tahire doğru geliyordu.Koşarak Tahir Derene sarıldı ve;
-Çok korktum sana bir şey oldu diye çok korktum nasıl oldu bu he dedi.
Deren dayanamayıp ağlamaya başladı ve;
-Tahir bana sabaha kadar işkence yaptı o kız.Sabaha kadar.Elim kolum bağlıydı benim ve hiçbirşey yapamadım…
-Tamam geçti geçti herşey geçti artık güvendesin ve benim yanımdasın hadi gel içeri geçelim dedi.
Deren yanındaki adamı göstererek;
-Yolda beni buldu ve buraya getirdi bu abi dedi.
Tahir ona bakarak;
-Çok teşekkür ederim abi çok teşekkür ederim dedi.
Murat’da;
-Abi gel sende bi içeri bi ifadeni alsın çocuklar sonra gidersin dedi.
Adamda başı ile onayladı ve içeri girdiler.
Selim ve Duygu Hüseyinin evine vardılar ve yarım saat kapıda beklediler.Arabanın içinde ne diyeceklerini…
Duygu;
-Hadi abi kalk artık sonsuza kadar bekleyemeyiz hadi güçlü ol dedi.
-Tamam dedi Selim kafasını sallayarak.
Kapıya tıklattılar ve Hüseyinin annesi Neriman hanım açtı.
-Baş komiserim? Dedi ve içine bir şey oturdu orda kadının.Komiserim yoksa,yoksa diyerek yere düşüp ağlamaya başladı kadın.Duygu hemen kadına yardım etmeye çalıştı içeriden sesleri duyan Hüseyinin babası ise kapıya çıkarak;
-Neler oluyor Komiser?
-Başımız sağolsun Rıza Bey dedi.
Adam olduğu yerde taş kesilmişti adeta.Esmer yüzü bembeyaz olmuştu adamın ve gözlerinden damlalar dökülmeye başladı…
Selim içeri girip Rızaya sarıldı ve Rızanın dudaklarından şu kelimeler döküldü;
-Vatan sağolsun!
Duygu Nerimanı içeriye oturtmuş ardından Fikret ile Rıza gelmişlerdi.
Neriman Hüseyini anarak Ağıt yakınıyordu kendi kendine..
Rıza güçlü durarak;
-Kim yaptı komiser bunu kim dedi
-Dün,1 haftadır yoğun olarak ilgilendiğimiz çetenin eski evini bulduk.
3 ekip arabası ile gittik ve ev bomboştu. Ben ekip arabası ile tekrar karakola döndüm.O sıra bizi gözetleyen çetenin adamları bizimkilerin dışarı çıkmasını bekliyormuş.Hüseyinde Muratgille dışarı sigara içmeye çıkınca fırsattan yararlanıp ateş açmışlar.Hüseyinin kalbinin yanından sol tarafından vurmuşlar,Muratı ise omuzundan.Yaylım ateş açmışlar yani.Dedi Selim ve bir süre yutkunamadı.Gözleri sürekli doldu, Selim ise sürekli elleri ile gözlerini sildi.
Bir süre sonra ise Neriman sustu ve sadece ağlamaya başladı.İçine attı bütün olanları sürekli ağladı.
Rıza;
-Oğlumun Al bayrağa sarılı naaşını ne zaman defnedeceğiz komiser?
-Yarın sabah dedi net bir şekilde.
Rıza kalkıp Selime sarıldı ve Hepiniz Allaha Emanet olun Komiser.
-Bir diğer oğlumda ilk önce Allaha sonra askerdeki Komutanlara emanet dedi.
Duygu telefon numarasını bırakarak evden çıkıp arabaya bindiler.
-Kadın mahvoldu Komiserim..
-Çok zor bir durum Duygu çok zor.Ben bu yaşıma kadar birçok görev arkadaşımı toprağa verdim.Ve kanımın son damlasına kadar yaşadığım sürece vermeyede razıyım dedi.
-Komiserim Bugün defnetmeyecekmiydik Hüseyini dedi sesi titreyerek.
-Kızım artık akşam oluyor herkese haber veririz akşamdan abdestlerini alırlar sabah kara toprağa emanet ederiz aslan parçası oğlumu dedi..
Tahir hala olanlara inanamıyordu ve Derene ikide bir sarılıp duruyordu.
Deren elini yüzünü yıkamış o bembeyaz tenli yüzü ortaya çıkmıştı.
-Nasıl oldu Deren bu olanlar anlat bana?
-Sabah olmuştu Tahir Derya bana vurmaktan yorulmuş gitmiş yatmıştı.Sonda öğle saatleriydi sanırım yüzüme su döktü kovayla.Sonra ellerimi çözüp onunla kavga etmemi istedi.Bende bunu bi güzel haklayıp sandalyeye bağladım.Şansıma evde kimse yoktu sanki hepsi biryere gitmiş gibilerdi.
Önde sadece korumaları duruyordu bende arka taraftan koşarak otobana çıktım ve beni bu abi buldu dedi.
O an içeriye Selim ve Duygu girdi;
Selim inanamayıp;
-Deren kızım Derenn diye bağırdı ve kalkıp sarıldı.
İkiside şaşırmış bu nasıl oldu diye merak içerisine girmişlerdi.Olayı bir bir anlattı Deren tekrardan.
Selim ise;
-Yerlerini hatırlıyormusun Deren bize tarif edebilirmisin?
Tarif edemem ama otobandan gösterebilirim çünkü gözüm bağlıydı dedi.
Tahir Emiri karakola çağırmıştı ve kapıdan Emirin girdiğini gördü.
Yüzü asık mahvolmuş durumdaydı.Tahirin keyfi yerine gelmişti ve Dereni alıp Emirin yanına gitti.
Dereni gören Emir olduğu yerde kalakaldı.Sonra bir anda koşup Derene sarıldı.
-Çok korktum Deren çok korktum neredeydin güzelim nerede diyerek duygusallaştı.
-Burdayım işte yanında dedi Deren.
O sıra Kerem Dereni getiren adamın ifadesini alıp yollamıştı.
3 günlük hasretlerini bitirdikten sonra Deren Tahire dönerek;
-Tahir çok kalabalıklardı olduğundan fazlasıyla çok hemde.
-Sen kafana takma bunları halledeceğiz sen hiç orada çocuk falan gördünmü?
-Hayır hiç görmedim sadece servis tipinde 2 tane araba duruyordu garajda ve 2-3 tanede normal araba başka bir şey görmedim.
-Herşey geçti hadi seni eve götürelim dedi ve hep birlikte çıktılar..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaybolmuş Yıldız
JugendliteraturHer yıldız bir gün sönecektir asıl mesele sönmeden neler yapmaya çalıştığındır. Son defa bütün gücün ile savaşmaya varmısın?