8-özlem giderelim

1.4K 104 10
                                    

26 Nisan 2014

Bunu söylemek her ne kadar hâlâ alışamadığım birşey olsa da bugün benim düğün günüm.

Jungkook ile hayatlarımızın 2 iken bir olacağı, her acıya, her sıkıntıya birlikte göğüs gereceğimiz;ve her mutluluğu birbirimizle paylaşacağımız geçiş günü gibiydi.

Herşey çok güzeldi.Hollanda'ya gelmiştik.Aşırı eğlenceli bir bekarlığa veda partimiz olmuştu. Jungkook'un arkadaşı Seokjin ile tanışmıştım. Çok eğlenceli ve renkli insanlardı.

Taehyung'un abisi Namjoon hyung da gelmişti.Benim de abim sayılırdı zaten.Küçükken hep bize oyunlar oynatırdı.

Seokjin hyung'un ısrarları ile Jungkook ile ben ayrı odalarda hazırlanmaya başlamıştık.Birbirimizi görmemiz uğursuzluk getirirmiş,öyle söylemişti.Biz de uyum sağlamıştık.Herkes önce benim yanıma gelip tebrik ediyor sonra Jungkook'a gidiyordu.

Taehyung yanıma gelerek kravatımı düzeltti.

"Ne güzel bir damat olmuşsun sen öyle. Canım arkadaşım."

"Teşekkür ederim Taetae." gülümseyerek konuştum.

"Bak Jungkook kurabiyesi seni üzerse hemen bana geliyorsun.Seni kurtarıyorum onu da dövüyoruz tamam mı?"

"Emredersiniz kralım." küçükken oynadığımız oyuna gönderme yapınca gülümsedi.

Bu sırada yanıma Namjoon hyung geldi.

"Umarım hep mutlu olursun Jimin-ah."

"Umarım hyung."

Seokjin hyungun salona giriş saatinin geldiğini haber vermesiyle hareketlendik.Koridorun başında Jungkook'u gördüm ve çok yakışıklı olmuştu.

O da bana büyülenmiş gibi bakıyordu fakat bilmiyordu ki hayatımdaki en etkili mutluluk ve aşk büyüsü Jungkook'un ta kendisiydi.

Yavaşça yürüyerek onun yanına ulaştığımda koluna girmemi işaret etti.Koluna girdiğimde artık en güvenli yerde olduğumu hissettim.

Sade bir düğün olacaktı. Yalnızca el ele tutuşup birbirimizin gözlerinin içine bakarak yeminlerimizi edecektik.

İlk olarak Jungkook başladı.
"Jimin'im,lisede okula ilk geldiğimde ve seni gördüğümde ilk görüşte aşka inanmayan biri olarak ne hissettiğimi kendime bile tarif edemedim.Sanki herkes karanlıktı ve sadece sen parlıyordun.O an dedim ki bu insan benim hayatımın ışığı olmalı.O yüzden şimdi tüm arkadaşlarımızın önünde söylüyorum ki hayatımdaki tek ışığımın benden gitmesine asla izin vermeyeceğim."

Gözlerimin dolduğunu hissetmiştim.Ben de yeminimi etmiştim ama Jungkook'unki kadar güzel olmamıştı.

Düğünden sonra biraz daha arkadaşlarımız ile takılıp balayı yapacağımız otele geçmiştik.Odaya girdiğimiz anda Jungkook bana sarılarak burnunu boyun girintime daldırdı.Derin bir nefes çekti.

"Özlemişim kokunu."

Cevap olarak yalnızca kıkırdadım.
Yüzüme anlamlı anlamlı baktı.

"Jungkook kaç bardak içtin sen?"

"Tamamıyla ayığım ve çok aşığım Jiminnie."

Gülümseyerek onu kendime çektim. Sarılırken ilerlediğim için o da benimle ilerlemek zorunda kalıyordu. Ayağı yatağa deyince itekleyerek yatağa düşürdüm.Üzerine oturdum.

Dudağına yapışmadan önce şunları söyledim;
"Madem özledin biraz özlem giderelim bakalım."



Çok kısa geçiş bölümü heyyoo.Bugün dershane başladım ve çooook yoruldum.Corona'dan da korkuyorum.Kendimi tamamen dinlenmiş hissetmek için ağladım ckkdkf

Sizin de böyle absürt dinlenme tarzlarınız var mı?

Bir de lütfen yeni bölüm yazmamı istiyorsanız belirtin.Kendinize çok dikkat edin.

for a baby | jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin