15-kim kimi unutmuş

1.1K 95 29
                                    

Zaman atlamasııı~ Eminim güzel yorumlar gelecek.

"Min Joon buraya gel çocuğum montunu giydireyim."

Min Joon'un kreş öğretmeni Jimin'in yanına gelmişti.

"Jimin Bey birkaç dakikanız varsa bir konu hakkında konuşabilir miyiz?"

"Tabii.Yoksa Min Joon mu bir yaramazlık yaptı?"

"Hayır.O çok uslu bir çocuk. Mevzu başka."

"Peki sizi dinliyorum."

"Min Joon'un annesi ile görüşmüyor musunuz?"

"Onun bir annesi yok." kadın gözlerini yere indirip derin bir nefes verdikten sonra konuştu.

"Kusura bakmayın hassas bir konuya değindiysem yani sadece onu zor durumlardan korumak için bilmem gerekiyor."

"Katılıyorum. O zaman anlatayım.Şöyle ki zamanında ben bir erkekle evliydim ve o çocuk sahibi olmak istedi.Sonrasında taşıyıcı anne ile bebeğimize sahip olduk fakat nedensizce onu eve getirdiğimiz gün kendisi bizi terk etti.Bundan dolayı onun sadece babası var."

"Anlıyorum ve bu konulara kesinlikle karşı değilim bilmenizi isterim."

"Min Joon'un bu konu ile ilgili bir sorunu varsa ben oğlumla konuşurum."

"Hayır ben sadece gelişimi açısından dedim."

"Oğlumun gelişimini düşünebilirim ben.Yalnızca diğer çocuklar tarafından zorbalığa uğrarsa bildirirsiniz.Teşekkür ederim."

"Rica ederim.İyi günler."

Sonunda Min Joon arkadaşları ile vedalaşıp geldiğinde babası montunu giydirip elinden tuttu.

"Ne öğrendin babacığım bugün?"

"İngilisce yenkleyi baba."

"Aferin benim oğluma."

"Baba bana bir hediye veyiy mişin?"

"Hediye mi? Söyle oğlum ne istersen."

"Payka gidelim." masum isteği karşısında güldüm.

"Tamam ama çok uzun sürmesin hava soğuk."

"Tamam baba."

Yollarını değiştirip parka doğru ilerlediler.Min Joon hemen etrafta koşturmaya başlamıştı. Jimin banka oturup oğlunu izlemeye başladı. Bu hayatta başına gelen en güzel şey oğluydu. Babasının açtığı yaraları kapatmak ister gibi sevgi dolu ve şefkatli davranıyordu bazen.

Yanına gelen Yoongi'yi farkedince gülümseyerek selam verdi;

"Selam hyung nasılsın?"

"İyiyim Jimin-shi.Sen nasılsın?"

"Ben de iyiyim."

"Min Joon nereye gitti?"

"Oynuyordu buralarda.Nereye kayboldu birden? Min Joon!"

"Kalk bulalım hemen fazla uzaklaşmamıştır."

Bu sırada Min Joon küçük bir köpeğin peşine takılarak parkın sonuna kadar ilerlemişti.Tam yola çıkacağı sırada kolunun tutulması ile durdu.

"Yavaş ol genç adam bu arabaların hiç şakası yoktur."

"Sen de kimsin?"

"Daha önce tanıştığımızı sanmıyorum. Tek başına mı geldin parka? Annen baban falan yok mu?"

for a baby | jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin