17 Eylül 2011
Jungkook geldiğinden beri hayatımda bazı değişiklikler oldu. Mesela artık kendimi hiçbir zaman yalnız hissetmiyordum.Varlığı bana iyi geliyordu.
Jungkook ben ve Tae'den başka kimse ile iletişim kurmuyor,kukumav kuşu gibi tepemde duruyordu her an.
Sürekli bana iltifat ediyordu ve bu istemsizce kalbimin hızlanmasına ve yanaklarımın kızarmasına sebep oluyordu.
Taehyung yanımızda iken gelen her bir iltifatta Taehyung gözlerini kısarak bize bakıyor ve ardından düşünceli bir şekilde önüne dönüyordu. Arkadaşlar birbirine iltifat edemez mi canım!?
Aslında etmese iyiydi.İnsan içinde domatese dönmek hobilerim arasında değildi çünkü.
Taehyung'un yanıma gelip beni yanına çekmesi ile şaşırarak ona baktım.
"Jiminniee ne zamandır başbaşa takılmıyoruz.Bugün beraber çıkalım mı biryerlere?"
"Tamam kanka gidelim."
"Tamam kanka sen eve git üstünü değiştir ben de seni almaya gelirim.Ağaç evimize gideriz."
"Çok güzel olur ne zamandır gitmiyorduk tamam ben eve geçiyorum o zaman şimdi."
Eve gittim.Üzerime kalın birşeyler giydim.Taehyung beni çok bekletmeden gelmişti. Giderken beni kolunun altına almıştı fakat düşünceli gibiydi.
Ben de rahatsız etmek istemedim ve hiç yorumda bulunmadım.20 dakika sonra ağaç eve geldiğimizde hemen tırmanıp oturduk.
"Jiminiee bu aralar bana hiç ilgi göstermiyorsun."
"Ne yapmamı bekliyorsun ki her gün 3 öğün poponu mu şaplaklayayım?"
"Cidden Bayan Park anneme sormam lazım seni beslerken ne kullandı? Bu tatlı görüntünün altında nasıl böyle bir salak olabilir?"
"Tae sen de sevgili gibi trip atıyorsun ne diyeyim."
"Şimdi ballı mochi'm benim ben diyorum ki siz Kook ile fazla mı samimi oldunuz bir anda?"
"Çocuk geleli 2 aya yakın süre oldu ve sürekli yanımızda bence yeteri kadar zamanımız vardı tanıyarak samimi olmak için."
"Haklısın ama sanki siz bir farklı oldunuz gibi."
"Nasıl farklı?"
"Ne bileyim flörtleşiyorsunuz gibi duruyor."
"Saçmalama Taehyung ben mi ondan hoşlanacağım,yok canım.Ne var yani azıcık yakışıklıysa,karizmatikse,komikse ne olur ki yani?" dedim en samimiyetsiz kahkahamı havaya bırakırken.
"Ben ondan hoşlanıyorsun dememiştim ama.Sen itiraf etmiş oldun."
Yalan söylemeyi beceremediğimi bildiğim için bakışlarımı ayaklarıma indirdim.
"Jimin neden bana söylemedin?"
"Benim hakkımda ne düşüneceğini bilemezdim ki."
"Ne düşüneceğim Jimin? Sen kimi seversen sev,hâlâ benim için 4 yaşında gördüğümde pamuktan yapıldığını sandığım tatlı çocuksun."
"Pamuktan?"
"Ne bileyim kanka bembeyazsın."
"Tamam." istemsizce kahkaha attım.
"Ailen bilmiyor değil mi?"
"Onlara söyleyemem."
"Anlıyorum.Peki Jungkook'dan bir beklentin var mı? Yani onunla olmak istiyor musun?"