Nancy'nin doğumuna çok az kalmıştı.İstekleri artınca Jungkook beni saf dışı edip kendisi ilgilenmeye başlamıştı.Böylesi benim de işime gelmişti çünkü yaptığım hiçbir şeyi beğenmeyip beni Jungkook'a şikayet ediyordu.
Artık aramızdaki sorunlardan çok bebeği düşünüyordum.Çünkü geldiğinde hazırlıksız yakalanmak istemediğim için her şeyi planlıyordum.Küçük oğlumuzun mutlu olması benim için çok önemliydi.Onun gelişi için çok heyecanlıydık.
Gerçi Jungkook'un duyguları konusunda emin değildim.Çünkü aylar önce bebekten başka lafı olmayan adam şimdilerde konusu açılında oflayıp konuyu değiştiriyordu.Heyecandan dolayı böyle yapıyordu sanırım.
Bebek gelmeden eski huzurlu yuvamızı elde etmeliydik.Bunun için sürekli baş başa yapılacak aktiviteler düzenliyordum.Belki birbirimizi ne kadar sevdiğimizi bu sayede hatırlardık.
Jungkook film izlemek istemişti.Pijamalarımızı giydikten sonra televizyon karşısına geçtik.Film izlemeye başladık. Jungkook beni kollarının arasına almıştı. Aramızdaki boy farkı sayesinde bunu yapması hiç zor olmuyordu.Bir süre sonra film hakkında konuşmaya başladık;
"Jimin sen böyle birşey yaşasan ne tepki verirdin?"
"Terkedilsem mi?"
"Yani."
"Bilmem ki başta çok üzülürdüm ağlardım ama sonrasında giden kişiyi asla affetmezdim herhalde."
"Anladım."
"Neden sordun ki?"
"Hiç öylesine."
"Yarın pikniğe gitmek ister misin?"
"Jimin gitmesek olmaz mı bu aralar çok yoruluyorum."
"Gidelim gidelim gidelim."
"Evet diyene kadar tekrarlarsın değil mi?
" Doğru. "
"Of gidelim tamam." yatağa gidip yattık.Jungkook sürekli dönüp durduğu için dayanamayıp sordum.
"Kıçında kurt mu var dönüp durdun,neden uyumuyorsun?"
"Uyurum birazdan Jimin."
"Düşünceli görünüyorsun.Bir şey mi oldu?"
"Ne olacak canım saçmalama ve uyu."
Sabah olunca erkenden kalkıp sandviçler hazırladım.Bir de kilim aldım.
Jungkook hâlâ uyuyordu.Sessizce odaya gidip üstüne çıktım. Yüzüne eğilip önce alnına, sonra burnuna,yanaklarına,göz kapaklarına ve dudağında öpücük kondurdum.Yerinde rahatsızca kıpırdanmaya başladı ama üzerinde ben olduğum için fazla başarılı olamıyordu.
"Kalk Kookie,pikniğe gideceğiz."
"Jimin acelemiz ne yat uyu 2 saat daha."
Kaşlarımı çattım.
"Jungkook kalkıyor musun kalkmıyor musun?"
"Kalkmıyorum." sesi mırıltıdan farklı çıkmamıştı.
"İyi o zaman ben de benimle pikniğe gidecek başkalarını bulurum."
Kafasını kaldırıp bana baktı.
"Kimi bulacakmışsın?"
"Bilemem Kim Taehyung'dan Lee Taemin'e kadar bir sürü seçenek var."
"Ben neden göremiyorum o seçenekleri."
"Ben senin yerine de görüyorum merak etme."
Kalkıp banyoya doğru ilerlemeye başladı. Kapının önünde durdu ve bana döndü.