Multi alıntı.
Herkese merhaba ! Uzun zamandır beklediğinizi tahmin ettiğim bir bölümle karşınızdaydım djdjnsnsmd Biraz kısa ama bence çok tatlı bir bölüm oldu . Onları böyle görmeyi özlediğinizi düşünüyorum :) Bu arada bölümde ki yakınlaşmayı okumak istemeyenler , bölümün bir kısmını atlayabilirler . Umarım beğenirsiniz , keyifli okumalar !
Make love .
Yabancı ülkelerde ,insanların işin içine duygusallığı yaparak yaptıkları seks için kullandığı tabir buydu . Tam olarak kelimeler türkçeye çevrildiğindeyse , geldiği anlam çok güzeldi :
Aşk yapmak .
Şu an sanırım , bizim yaptığımız şey de buydu . Ömer'in de aynı hisler içinde olduğunu umuyordum.
Biz , aşk yapıyorduk.
Boynumda ki dudakları yüzünden ardına kadar açılan dudaklarımdan kulaklarımı kızartacak kadar ayartıcı bir inilti çıktı .
O da böyle düşünmüş olacak ki , öptüğü yeri önce sertçe ısırdı , sonra da telafi etmek istermiş gibi diliyle üzerinden geçti .
Kafasını , gömdüğü boynumdan kaldırıp tekrar dudaklarıma yapıştığında ona açlıkla karşılık verdim .
Birbirimizi yiyecekmiş gibi öpüşüyorduk ve bazen dişlerimiz birbirine değiyordu ama kendimizi o kadar kaybetmiştik ki bunu umursamıyorduk bile .
Elleri bütün vücudumdayı . Bazen şefkatle okşarken , bazense canımı yıkacak kadar sert sıkıyordu .
Dudaklarımız ayrıldığında hafifçe geri çekildi ve büyülenmiş gibi beni izledi .
Altında teslimiyetle yatıyorum. Üzerimde sütyenim vardı , tişörtümü çoktan çıkarmıştı . Yanaklarımın kıpkırmızı olduğunu ve dudaklarımın şiştiğini tahmin edebiliyordum . Yazdan çıktığımız için çillerim hala çok fazla belirgindi ve gözümde ki rimel de biraz akmış olmalıydı .
Yani ... Pekte iç açıcı gözükmediğimi düşünüyordum ama nedense o bana gerçekten de büyülenmiş gibi bakıyordu .
"Çok güzelsin," diye fısıldadı . Şimdiyse neredeyse acı çekiyormuş gibi yüzünü buruşturmuştu. Alnını alnıma yaslarken , kulağıma gelen mırıltısı beni gülümsetti . "Aklımın almayacağı kadar güzelsin kızıl kafa."
Aramızdaki mesafeyi kapatıp tekrar dudaklarına uzandığımda , gecikmeden karşılık verdi. Hem de fazlasıyla sert bir şekilde .
Dudaklarımızı ayırırken , öpücükleri gittikçe aşağıya iniyordu . Göbek deliğime geldiğinde dilini çıkardı ve gözlerime kısa bir an baktıktan sonra işkence eder gibi yavaşça yaladı .
Dudaklarımdan yalvarır gibi bir inilti çıktığında , kibirle gülümsedi ve ateşle yanan gözlerini gözlerime dikerek , altımda ki eteği çıkarmadan yukarı doğru sıyırdı .
Tam bir piç kurusuydu .
Kilodumu çıkarmadan önce yüzüme baktı ve "Bunu çok uzun süredir hayal ediyordum." diye hırladı . Gerçekten , insani bir ses değildi . Resmen hırlıyordu.
Dudaklarının ilk temasını hissettiğimde öyle bir çığlık attım ki , yan odada eğer biri kalıyorsa rahatlıkla sesimi duyabilirdi .
Bunu o da düşünmüş olacak ki , kafasını eteğimin arasından kaldırdı ve "Ben seni ağzımla becerirken canlı yayın mı yapmak istiyorsun ?" dedi sırıtarak .
Kesinlikle çok terbiyesiz bir ağzı vardı , her anlamda.
Ama böyle olmasını seviyordum.
"Ömer," diye acıyla inledim. "Sen bunu yaparken nasıl sessiz kalabilirim ?"
Bunun üzerine gerçekten düşünüyormuş gibi kaşlarını çattı , ardından eliyle ağzımı kapattığında daha ne kadar dayanabileceğimi bilmiyordum. Şimdiden gelmek üzereydim.
Dudaklarını tekrar üzerimde hissettiğimde , gözlerimi sımsıkı yumdum ve dudaklarımdaki eline yapıştım.
Gerçekten bu hissi nasıl anlatabileceğimi bilmiyordum. Sadece inanılmaz bir şeydi . İnanılamayacak kadar güzeldi ve beni bitiriyordu .
Dili ve dudakları üzerimde özenle çalışırken , tek yaptığım öylece yatmak ve daha sessiz kalmaya çalışmaktı ama bağırmamı önleyen tek şey gerçekten Ömer'in eliydi .
Gittikçe yükseldiğimi hissediyordum ve o yüksek uçurumdan düşmem de çok uzun zaman almadı . Gözlerim kararırken , bacaklarım titremeye başladı ve istemsizce Ömer'in eline dişlerimi geçirdim.
Onunda inlemelerini duyabiliyordum ve bu sesten daha seksi bir şey varsa , o da bacaklarımın arasından çıktığında gözlerimin içine bakarak dudaklarını yalamasaydı .
"Bu ," diye mırıldandı boğuklaşan bir sesle . "Bunu sonsuza kadar yapabilirim."
Ben ona baygın bir şekilde yataktan bakarken , dudaklarım huzurlu bir gülümsemeyle kıvrıldı . "Bunu bana sonsuza kadar yapmanı isterim."
Söylediğim şeye karşı o da sırıtırken , elini kemerine attı ve acı verici bir yavaşlıkla çözmeye başladı .
Bu gece , 4 sene sonra yaşadığım en inanılmaz gece oluyordu.
***
Parmaklarım göğsünde , dalgınca daireler çizerken ; eski ama şirin olan motel odasının radyosundan gelen yabacı şarkıyla huzurla içimi çektim.
Uzun zamandır muhtaç olduğum şey huzurdu .
Yani o'ydu.
Kalp atışlarını duyabiliyordum. Gözleri hafifçe kısılmıştı , mayışmış haldeydi ve saçlarımı okşuyordu . Yanakları kıpkırmızıydı.
Saatlerdik sevişiyorduk ve birbirimize doyamıyorduk. Yine de şikayetçi olmanının yakınından bile geçmemiştik.
Dışarda yağmaya başlayan yağmurla , sanki bir filmin en iç ısıtan sahnesinde gibiydik.
"Evinde gibi hissediyor musun ?" diye şımarıkça mırıldandım.
Sırıtırken "Kesinlikle," diye mırıldandı . "Kesinlikle evimdeyim."
Söylediği şey içimde ki kelebeğin kanatlarını hızla hareket ettirmesine sebep olurken , göğsüne küçük bir öpücük kondurdum. Ardından aklıma gelen şeyle kıkırdadım.
"Ne oldu ?" dedi gevşekçe sırıtırken .
Omuz silktim. Buna karşılık belimi sıktı ve "Söylemezsen fena olur," dedi tatlı bir sesle .
"Bak sen," derken gözlerimi kıstım. "Nasıl fena olurmuş ?"
Kaşlarını çattı ve "Bu gece bir sevişmeyi daha kaldırabileceğini sanmıyorum ," dedi alayla . "Çünkü benim kolumu kaldırmaya bile halim kalmadı."
Gözlerimi devirken "Senin bu , kıçının her yere çarptığını iddia ettiğin odada ne kadar rahat seviştiğini düşünüyordum." diyerek neye güldüğümü açıkladım. Ardından tekrar kıkırdadım.
Kendini beğenmişçesine "Tabii ya , ne sandın?" dedi kaşlarımı kaldırırken . "Sevişirken bütün imkansızlıkları mümkün kılarım ben ."
"Eh," diye mırıldandım . "Fena değilsin."
Kolunu kaldırmaya bile hali olmayan adam bir anda beni o kadar hızlı altına aldı ki şaşkınlıkla gözlerim büyüdü . "Fena değil miyim ?" diye fısıldadı dudaklarıma uzanırken . "İstiyorsan fikrini tekrar gözden geçirmeni sağlayabilirim."
"Hani kolunu kaldırmaya bile halin yoktu ?" dedim meydan okurcasına .
Yüzüne yine en yavşak sırıtışı oturdu ve az önce söylediklerini tekrar etti . "Ben William İplikçi'yim güzelim , sevişirken bütün imkansızlıkları mümkün kılarım."