20.Bölüm

3.7K 174 130
                                    

Multi alıntı.

Herkese merhaba ! Uzun zamandır beklediğinizi tahmin ettiğim bir bölümle karşınızdaydım djdjnsnsmd Biraz kısa ama bence çok tatlı bir bölüm oldu . Onları böyle görmeyi özlediğinizi düşünüyorum :) Bu arada bölümde ki yakınlaşmayı okumak istemeyenler , bölümün bir kısmını atlayabilirler . Umarım beğenirsiniz , keyifli okumalar !

Make love .

Yabancı ülkelerde ,insanların işin içine duygusallığı yaparak yaptıkları seks için kullandığı tabir buydu . Tam olarak kelimeler türkçeye çevrildiğindeyse , geldiği anlam çok güzeldi :

Aşk yapmak .

Şu an sanırım , bizim yaptığımız şey de buydu . Ömer'in de aynı hisler içinde olduğunu umuyordum.

Biz , aşk yapıyorduk.

Boynumda ki dudakları yüzünden ardına kadar açılan dudaklarımdan kulaklarımı kızartacak kadar ayartıcı bir inilti çıktı .

O da böyle düşünmüş olacak ki , öptüğü yeri önce sertçe ısırdı , sonra da telafi etmek istermiş gibi diliyle üzerinden geçti .

Kafasını , gömdüğü boynumdan kaldırıp tekrar dudaklarıma yapıştığında ona açlıkla karşılık verdim .

Birbirimizi yiyecekmiş gibi öpüşüyorduk ve bazen dişlerimiz birbirine değiyordu ama kendimizi o kadar kaybetmiştik ki bunu umursamıyorduk bile .

Elleri bütün vücudumdayı . Bazen şefkatle okşarken , bazense canımı yıkacak kadar sert sıkıyordu .

Dudaklarımız ayrıldığında hafifçe geri çekildi ve büyülenmiş gibi beni izledi .

Altında teslimiyetle yatıyorum. Üzerimde sütyenim vardı , tişörtümü çoktan çıkarmıştı . Yanaklarımın kıpkırmızı olduğunu ve dudaklarımın şiştiğini tahmin edebiliyordum . Yazdan çıktığımız için çillerim hala çok fazla belirgindi ve gözümde ki rimel de biraz akmış olmalıydı .

Yani ... Pekte iç açıcı gözükmediğimi düşünüyordum ama nedense o bana gerçekten de büyülenmiş gibi bakıyordu .

"Çok güzelsin," diye fısıldadı . Şimdiyse neredeyse acı çekiyormuş gibi yüzünü buruşturmuştu. Alnını alnıma yaslarken , kulağıma gelen mırıltısı beni gülümsetti . "Aklımın almayacağı kadar güzelsin kızıl kafa."

Aramızdaki mesafeyi kapatıp tekrar dudaklarına uzandığımda , gecikmeden karşılık verdi. Hem de fazlasıyla sert bir şekilde .

Dudaklarımızı ayırırken , öpücükleri gittikçe aşağıya iniyordu . Göbek deliğime geldiğinde dilini çıkardı ve gözlerime kısa bir an baktıktan sonra işkence eder gibi yavaşça yaladı .

Dudaklarımdan yalvarır gibi bir inilti çıktığında , kibirle gülümsedi ve ateşle yanan gözlerini gözlerime dikerek , altımda ki eteği çıkarmadan yukarı doğru sıyırdı .

Tam bir piç kurusuydu .

Kilodumu çıkarmadan önce yüzüme baktı ve "Bunu çok uzun süredir hayal ediyordum." diye hırladı . Gerçekten , insani bir ses değildi . Resmen hırlıyordu.

Dudaklarının ilk temasını hissettiğimde öyle bir çığlık attım ki , yan odada eğer biri kalıyorsa rahatlıkla sesimi duyabilirdi .

Bunu o da düşünmüş olacak ki , kafasını eteğimin arasından kaldırdı ve "Ben seni ağzımla becerirken canlı yayın mı yapmak istiyorsun ?" dedi sırıtarak .

Kesinlikle çok terbiyesiz bir ağzı vardı , her anlamda.

Ama böyle olmasını seviyordum.

"Ömer," diye acıyla inledim. "Sen bunu yaparken nasıl sessiz kalabilirim ?"

Bunun üzerine gerçekten düşünüyormuş gibi kaşlarını çattı , ardından eliyle ağzımı kapattığında daha ne kadar dayanabileceğimi bilmiyordum. Şimdiden gelmek üzereydim.

Dudaklarını tekrar üzerimde hissettiğimde , gözlerimi sımsıkı yumdum ve dudaklarımdaki eline yapıştım.

Gerçekten bu hissi nasıl anlatabileceğimi bilmiyordum. Sadece inanılmaz bir şeydi . İnanılamayacak kadar güzeldi ve beni bitiriyordu .

Dili ve dudakları üzerimde özenle çalışırken , tek yaptığım öylece yatmak ve daha sessiz kalmaya çalışmaktı ama bağırmamı önleyen tek şey gerçekten Ömer'in eliydi .

Gittikçe yükseldiğimi hissediyordum ve o yüksek uçurumdan düşmem de çok uzun zaman almadı . Gözlerim kararırken , bacaklarım titremeye başladı ve istemsizce Ömer'in eline dişlerimi geçirdim.

Onunda inlemelerini duyabiliyordum ve bu sesten daha seksi bir şey varsa , o da bacaklarımın arasından çıktığında gözlerimin içine bakarak dudaklarını yalamasaydı .

"Bu ," diye mırıldandı boğuklaşan bir sesle . "Bunu sonsuza kadar yapabilirim."

Ben ona baygın bir şekilde yataktan bakarken , dudaklarım huzurlu bir gülümsemeyle kıvrıldı . "Bunu bana sonsuza kadar yapmanı isterim."

Söylediğim şeye karşı o da sırıtırken , elini kemerine attı ve acı verici bir yavaşlıkla çözmeye başladı .

Bu gece , 4 sene sonra yaşadığım en inanılmaz gece oluyordu.

***

Parmaklarım göğsünde , dalgınca daireler çizerken ; eski ama şirin olan motel odasının radyosundan gelen yabacı şarkıyla huzurla içimi çektim.

Uzun zamandır muhtaç olduğum şey huzurdu .

Yani o'ydu.

Kalp atışlarını duyabiliyordum. Gözleri hafifçe kısılmıştı , mayışmış haldeydi ve saçlarımı okşuyordu . Yanakları kıpkırmızıydı.

Saatlerdik sevişiyorduk ve birbirimize doyamıyorduk. Yine de şikayetçi olmanının yakınından bile geçmemiştik.

Dışarda yağmaya başlayan yağmurla , sanki bir filmin en iç ısıtan sahnesinde gibiydik.

"Evinde gibi hissediyor musun ?" diye şımarıkça mırıldandım.

Sırıtırken "Kesinlikle," diye mırıldandı . "Kesinlikle evimdeyim."

Söylediği şey içimde ki kelebeğin kanatlarını hızla hareket ettirmesine sebep olurken , göğsüne küçük bir öpücük kondurdum. Ardından aklıma gelen şeyle kıkırdadım.

"Ne oldu ?" dedi gevşekçe sırıtırken .

Omuz silktim. Buna karşılık belimi sıktı ve "Söylemezsen fena olur," dedi tatlı bir sesle .

"Bak sen," derken gözlerimi kıstım. "Nasıl fena olurmuş ?"

Kaşlarını çattı ve "Bu gece bir sevişmeyi daha kaldırabileceğini sanmıyorum ," dedi alayla . "Çünkü benim kolumu kaldırmaya bile halim kalmadı."

Gözlerimi devirken "Senin bu , kıçının her yere çarptığını iddia ettiğin odada ne kadar rahat seviştiğini düşünüyordum." diyerek neye güldüğümü açıkladım. Ardından tekrar kıkırdadım.

Kendini beğenmişçesine "Tabii ya , ne sandın?" dedi kaşlarımı kaldırırken . "Sevişirken bütün imkansızlıkları mümkün kılarım ben ."

"Eh," diye mırıldandım . "Fena değilsin."

Kolunu kaldırmaya bile hali olmayan adam bir anda beni o kadar hızlı altına aldı ki şaşkınlıkla gözlerim büyüdü . "Fena değil miyim ?" diye fısıldadı dudaklarıma uzanırken . "İstiyorsan fikrini tekrar gözden geçirmeni sağlayabilirim."

"Hani kolunu kaldırmaya bile halin yoktu ?" dedim meydan okurcasına .

Yüzüne yine en yavşak sırıtışı oturdu ve az önce söylediklerini tekrar etti . "Ben William İplikçi'yim güzelim , sevişirken bütün imkansızlıkları mümkün kılarım."

Fırtına 2 - VaveylaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin