34.Bölüm

2.5K 150 110
                                    

Multi alıntı.

Söylenenleri kafamda tekrar tekrar döndürdüm . Hiçbir şey gerçek gelmiyordu . Kendimi suyu yalanlar olan bir fanusta hayatta kalmaya çalışan bir balık gibi hissediyordum. Yaşadıklarından asla ders , almayan ,hafızası 3 saniyelik bir balık gibi .

Ah , aptal olduğumu biliyordum ama en dibi gördüğünde insan bir şeylere tutunma ihtiyacıyla yalanı ve doğruyu birbirine karışıyordu . Sadece inanmak istediklerine inanıyor , geri kalanına kör kalıyordu .

Batu , benimle Akın sayesinde tanışmıştı . Birinin bana ulaştığı yol dünyanın en masum insanıyken , o yolu nasıl sorgulayabilirdim ki ?

''Sen,'' diye fısıldadım dehşet içinde . ''Her şeyi biliyordun ve benimle oyun içinde olan bir adamla evlenmeme göz mü yumacaktın ?''

''Planım içinde bu vardı , evet . En azından işlerin biraz daha ilerlemesi gerekiyordu . Sonra bir şeyler değişti ."

Birkaç saniye donuk bakışlarla ona baktım. Sanki kendime ait olan her şeyi kaybetmiş gibiydim. Aynı oltaya ikinci kere düşüşümdü ve aşık olduğum adamın bana bunu yaptığı ikinci seferdi .

"Batu daha sonra sana gerçekten aşık oldu," dedi sanki beni rahatlatmak istiyormuş gibi. "Beni bulmanızı sağladım ve ben karşınıza çıktım. Yakında olmam demek Juliana'yı parmağımda oynatmak demekti."

İntikam ihtiyacını anlıyordum . Kalbi kırıktı , annesi onu öldürmeye çalışmıştı . Buna diyecek bir şeyim yoktu. Ama tekrardan beni kullanmak zorunda mıydı ? Bana yine bir yalanı yaşatmak onun planı için şart mıydı ?

Ayrıca dönmesinin sebebi , Batu'ya karşı davranışları falan ; benimle ilgili değildi . Beni özlediği için ya da yeniden hayatıma dahil olmak için gelmemişti . Beni kullanmak için gelmişti .

Bana ilk oyunu anlattığı gece kucağımda ağlamıştı ama şimdi hiçbir şey hissetmiyor gibiydi. Bu , durumu daha da ürkütücü ve yıkıcı yapıyordu.

Yüzünde ki soğukkanlılık bana tanıştığımız ilk zamanları hatırlattı .

Onun gibi davranmaya çalıştım . Hissiz gözükmeye .

Daha fazla soru sormadan ayağa kalktım. Bu iğrenç tezgahla ilgili daha hiçbir şey duymak istemiyordum.

"Bir şey söylemeyecek misin ?" diye sordu Ömer sakince . Ya da William diye geçirdim içimden.

"Hayır." Merdivenlerden yukarı doğru çıktım ve odaya girer girmez kapıyı kilitledim.

Ömer ne demişti ? Senin , planın yürümesi için etrafta olman lazım . Hah ! Bir de etrafında olup ona yardım mı edecektim ?

O kadar karmaşık duyguların içindeydim ki ne yapacağımı bile bilmiyordum. Bir sürü şey hissediyordum. Hayal kırıklığı , şaşkınlık , öfke , boşluk hissi ...  Ah , bir de tarifi mümkün olmayan bir kalp kırığı .

Her şeyden çok takıldığım şey, beni bir kere bu kadar yıkmışken hayatımı değiştirecek bir oyuna tekrar beni dahil etmesiydi . Beni özlediği için değil , beni kullanmak için dönmüştü .

Batu'ya olan kıskançlıklarını ve her şeye rağmen beni Batu'dan uzaklaştıran hareketlerini düşündüm. Harika bir oyuncuydu.

Bu sefer ağlamadım.

O kadar mahvolmuştum ki ağlarsam sanki kendimi bitmeyecek bir çabanın içine sokacaktım ve sadece daha da acı çekecektim. Bu durumda ağlamaya başlarsam aylarca susmamam gerekirdi.

Bir süre boş boş etrafı izledikten ve yaşananları kafamda tarttıktan sonra bir karara vardım.

Uzağa gidecektim. Kaçmaksa eğer kaçacaktım . İçinde yalan olma ihtimali olan her şeyden kaçacaktım. Beni bir kişinin bile tanımayacağı bir yere gidecektim. Dünyanın ucu olsa bile.

Fırtına 2 - VaveylaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin