Multi alıntı.
Şaşkındım.
Hayır . Şaşkınlık, şu an hissettiğim şeyler için yetersiz bir tanımlamaydı .
Şok olmuştum.
"Sen ruh hastası mısın ?" Bu soruyu sormak için geç bile sayılırdı.
Sırıtışını bozmadı ve ağır ağır asansörden çıktı . "Herkes ruh hastası,"
Tam karşımda dururken , içine çektiği sigara dumanını yüzüme doğru üfledi.
"Karşı şirketi satın mı aldın ?" derken , bir yandan da sinirle yüzüme gelen dumanı elimi sallayarak uzaklaştırmaya çalıştım.
"Evet ," dedi umursamaz ve ifadesiz bir şekilde . Sanki hergün yeni bir şirketin sahibi oluyormuş gibiydi.
"Neden ?"
Sorum onun ifadesizliğini bozup , tekrar gülümsemesine sebep oldu ama bu içten değil , alay dolu bir gülüştü . "Canım istedi ,"
Gerçekten tek açıklaması bu muydu ? Yaptığı şeyin mantığa sığan hiçbir yanı yoktu ve tesadüfen karşılaştığımızı da kesinlikle düşünmüyordum.
İki gece önce bana yaptığı şey aklıma geldiğinde , yüzümde ki o şaşkın ifade silindi ve bu sefer ifadesizlik sırası bana geçti . Onunla konuşarak hiçbir yere varamayacaktım. Aslında ... Görünüşe göre onunla hiçbir şekilde hiçbir yere varamıyordum. Bu yüzden üstelemedim ve indiği asansörün düğmesine tekrar basarak kapının açılmasını sağladım.
İçeri girerken "Mete Bey'e baktıysanız , odasında." dedim sanki gerçekten de hiçbir şey yaşamadığım biriymiş gibi .
Kaşlarını kaldırdı ve "Biz kim ? diye sordu eğlenerek . Söylediği şeyi duymazdan geldim. "Şirketimizde kapalı alanda sigara içmek yasak."
Tanrı'ya şükür ki kapı daha fazla beklemeden kapandı ve onunla daha fazla yüz yüze kalmaktan kurtuldum.
Kalbim çok hızlı atıyordu ve az önce olan şeyler yüzünden bütün iş konsantrasyonum bozulmuştu. Gerçekten , böyle bir şeyi kesinlikle beklemiyordum.
Toplantı odasına girdiğimde herkesin hazır bir şekilde iki patronu beklediğini gördüm . Üzerime değen bakışlar rahat hissetmemi imkansız kılarken , dosyayı hızlıca Mete Bey'in yakınlarında ki küçük masaya koydum ve toplantı için ayrılan yerime geçtim.
***
Yüce İsa aşkına , şu anda aklında tek bir soru vardı : Dirseğinin altında duran küçücük havlu da ne sikimdi ?
Kaşlarını çatarak baktığı havlu o kadar sinirlerini bozmuştu ki ya kahkahalarla gülecek ya da bu saçma ortamdan gidecekti .
İkisini de yapmadı ve karşısında ki pazarlama bölümünün hazırladığı sunuma göz gezdirdi. Birkaç sayfa içindeyse bütün ilgisini tamamen kaybetti . Şimdiden sıkılmıştı .
İlgisini çekecek başka bir şeyi bulmak hiçte zor değildi. Tam çaprazında duran kızıl saçlar zaten varlığını yeterince hissettiriyordu .
Işığı sönmüş gözlerini önünde ki kağıda dikmiş , dalgınca bir şeyler karalıyordu . Ömer bu hale sebep olanın kendisi olduğundan kesinlikle emindi ama pekte yapabileceği bir şey yoktu.
Her zaman bir şeyleri söndürürdü . Işık vermek ona göre değildi.
İki gece önce onun fazlasıyla kalbini kırmıştı ve bundan dolayı gurur duyuyor falan değildi . Aslında , kızıl kafa arada ki 4 yılın konusunu açmasaydı bütün gece onunla kalmayı planlamıştı. Uzun zamandır yaptığı en ateşli ve inanılmaz seksten ya da sekslerden sonra onun sıcak vücudunu üzerinden kaldırmak istemezdi ama 4 yılı konuşmayı çok daha fazla istemiyordu.