Multi alıntı.
Eminim hayatınız boyunca bir çok kere yaptığınız şeyin saçma olduğunu ne kadar bilsenizde o şeyi yapmaya devam etmişsinizdir . O an mantık aramazsınız , sadece aklınıza gelen tek şeyi yaparsınız .
İşte benim durumum da buydu . Aklıma gelen tek şeyi yapıyordum.
Yakalanacağımı bile bile kaçmak .
Evet , kahretsin ki şu an aklımda ki tek şey buydu .
Ve beklenen sonun gerçekleşmesi de çok uzun sürmedi . Ömer'in elleri sertçe kolumu kavradığında acıyla inledim .
Beni hızla kendine doğru döndürdü ve ateş saçan gözleriyle gözlerimin içine baktı . "Sen beyinsiz misin ?" Ah , evet. Tabii ki de bağırıyordu .
Eli hala bir kolumdaydı ve gerçekten canım yanıyordu . "Bırak beni," diye sinirle tısladım .
"Saçma sapan hareketlerin beni delirtiyor ama ben sana vuruyor muyum ?" Söylediklerine karşı istemsizce kaşlarımı çattım . Gerçekten , şu an bunu mu düşünüyordu ?
"Bir de vur istersen , tam olur." Homurdanmama karşı daha da öfkelendi ve beni iyice kendine çekip yüzüme doğru eğildi . "Ben nasıl sana vurmuyorsam sen de bana vuramazsın Defne ." Resmen üzerime doğru hırlıyordu . "Eğer söylediklerim seni sinirlendirdiyse beynini kullanarak bana cevap ver ya da yaptığın şeyin arkasında dur."
Ona sadece dümdüz baktım. Ne cevap vermeye gücüm vardı ne de kaçmaya .
Birkaç saniye daha öyle kaldıktan sonra beni sertçe bıraktı . "Bin arabaya şimdi."
"Binmeyeceğim," Sesim o kadar ince çıkmıştı ki ... Resmen sızlanır gibiydi ve ağlamama ramak kaldığını gösteriyordu .
"Eğer binmezsen , zorla bindiririm." Kaşlarını kaldırarak beni inceledi . Bana asla rahat vermeyeceğini biliyordum . Bırakmayacaktı .
Pes ederek arabaya doğru yürüdüğümde bavulumu öylece bıraktığımı görünce neredeyse gülecektim. Gerçekten , Ömer varken salağın teki oluyordum.
Az önce terk ettiğim bavulumu bezgin bir şekilde aldım ve bagaja koydum. Ardından da yolcu koltuğuna oturdum.
Ömer'de arabaya bindiğinde bir şey söylemeden arabayı çalıştırdı .
Başımı cama yaslayıp , dalgın gözlerle yolu izlemeye başladım.
Nereye gittiğimizi bilmiyordum ve açıkçası merakta etmiyordum. Tek istediğim , sadece uyumaktı . Uyumak ve düşünmemek istiyordum. Çünkü düşündüğümde yalnızlığımla daha çok yüzleşecektim.
Leyla artık erkek arkadaşıyla yaşıyordu . Bu yüzden kafam her estiğinde onda kalamazdım.
Leyla 'dan başka kalacak hiçbir yerim , kimsem yoktu. Diğer arkadaşlarım da vardı ama insan karşılıksız yanında olabilecek birilerini arıyordu . Ve etrafımda böyle hiçkimse bulunmuyordu.
Biraz birikmiş param vardı ama bir evim ya da kendime ait bir arabam yoktu. İşime bile daha başlamamıştım ve gerçekten görüyordum da ... Harbiden boktan bir haldeydim.
Üstelik kalbim kırıktı . Hem de çok ... Yanımda oturan adam ne olursa olsun benim için çok önemliydi ve durmadan kalbimi , hayatımı ezip geçiyordu .
Ve vicdanım da pek rahat sayılmazdı ... Ne olursa olsun Batu'nun bana yardımı çok dokunmuştu ve şimdi onu öylece bırakıp gitmiştim.
Ne güzeldi ama . Harika kararlar veriyordum ve her şey tepetaklak olmamıştı . Tabii ya .