Multi alıntı .
"Hassiktir," Evet , Semih'in ağzından çıkan ilk laf bu olmuştu . Gözleri kocaman açılmıştı ve ağzı balık gibiydi . Kısacası , şok içindeydi .
Ömer'e döndüğümde gözlerinde ki ifade , hafifçe titrememe sebep oldu . Vahşi bir canavar gibi bakıyordu . Öfkeli , hırslı ve her an parçalamaya hazır gibiydi .
"Sen yaşıyor muydun ya ?" Hayret içindeki hali ona hiçte yardımcı olmuyordu . Korkuyla Ömer'e baktım. "Evet," dedi ateş saçan gözleriyle gülümserken . "Senin hayatını sikmek için yaşıyordum."
"Aa," Semih bir süre ne yapacağını bilemeyerek boş boş etrafa baktı , tam bu sıradaysa Ömer'in yavaşça belinden çıkardığı silahı fark etmemesi pekte anormal sayılmazdı . Salak gibiydi .
"Ömer ," dedim panikle . "Sakın ."
Beni duymadı bile . Gerçekten , odaklandığı tek şey Semih'ti.
"Beni vuracak mısın gerçekten ? Burada, Defne'nin önünde ?" Semih canına susamış olmalıydı.
"Orospu çocuğu," diye hırladı Ömer ağır ağır ayağa kalkıp , bütün heybetini sergilerken . "Senin belanı sikip , amına koyarım."
Söylediği şeye bu kadar ciddi bir ortamda olmasam gülebilirdim ama şu anda fazlasıyla ciddi bir ortamdaydım ve duruma el koymak zorundaydım. Çünkü Ömer'in gözü tamamen dönmüştü ve kendi başına durması imkansızdı .
"Eğer durmazsan," diye güçlü bir tonda konuştum. "Ve benim önümde onu öldürürsen , gerçekten senin için hiçbir önemimin olmadığını anlarım."
Gözleri bana döndü ama bomboştu . Nasıl bu kadar duygularından arınmış olabilirdi ?
"Çok ciddiyim," dedim üzerine bastırarak . "Eğer 4 sene sonra benim yine bir cinayete tanık olmama izin vereceksen , durma . Vur onu."
Bana baktı . Uzun bir süre , öylece ve anlamsız . Aklından ne geçiyor bilmiyordum ama tek yaptığı silahın emniyetini açmak oldu . Demek ki aklından gerçekten de benimle ilgili hiçbir şey geçmiyordu .
Semih birkaç adım geri giderken "Hey," dedi hafif bir panikle . "Seni aç bırakan ben değilim , yaşadığın o boklukların emrini ben vermedim. Tüm bileti bana kesemezsin."
Ömer öfkeyle gözlerini yumdu ve "Gitmen için 5 saniyen var ," diye insani olmayan bir sesle hırladı . "Eğer gözlerimi açtığımda burda olursan , Tanrı şahidim olsun ki durmam."
Evet , bunu duymayı beklemiyordum. Kesinlikle beklemiyordum.
Tüylerim diken dikendi . Adrenalin her yerimdeydi ve korkuyordum. Semih bu uyarıyı ciddiye alsa iyi olurdu.
Ve aldı da . 2 saniye sonra artık odada yoktu.
Ömer 3 saniye sonra gözlerini açtığında ve Semih'in varlığını tekrar göremediğinde biraz daha öylece bakmaya devam etti . Ardından da bana döndü . "Bu sondu Defne," dedi buzları andıran bir sesle . "Bu , senin için onu son kez bağışlayışımdı."
Gözlerimin dolduğunu hissettim. Neden bilmiyordum ama hissettiğim şeyler çok yoğundu.
Masamın etrafından dolaşıp yanına yaklaştım ve ürkekçe elini tuttum. "Sana ne yaptılar Ömer ?" Bunu gözlerinin tam içine bakarak , dolu gözlerimle sormuştum ve bu soru onda öyle derin bir etki yaptı ki nefesim kesildi . Uzun zaman sonra gözlerinde ki o savunmasız çocuğu görmüştüm . Evet . Kırılgan , savunmasız ve acı içinde .
Diğer elimi de yavaşça yüzüne doğru götürdüm ve avuç içimle yanağını okşadım. "Çok canını yaktılar mı ?" Bunu sormamla ilk göz yaşımın akıp gitmesi bir oldu. "Çok üzgünüm," Gözlerini yumdu ve sessiz kaldı . "Lütfen kendini kapatma , yalvarırım."